Kanıta bağlılık

Bağlı olduğunuz değerler, eldeki veriler ve kanıtlarla uyuşmadığında hangisini seçmeli? Örneğin inançlarınız biyolojik evrimle uyuşmuyorsa? Tabi ki bilimsel kanıtlar neyi işaret ediyorsa onu, değil mi? Fikirlerini oluşturmada bilimsel kanıtlara ve eleştirel düşünceye bağlılığı ilke edinmiş biri için evrim örneğinde çok açık olan bu durum, zaman zaman bulanıklaşabiliyor.

Örneğin konu GDO'ya (genetiği değiştirilmiş organizma) geldiğinde, politikanın ve çok uluslu şirketlerin inanılmaz bir manipulasyonuna şahit oluyoruz. Öyle ki bir yandan kanıtlara bağlılık prensibimizden ödün vermek istemezken, diğer yandan da kanıtların hangi koşullar altında üretildiğini sorgulamadan edemiyoruz. Peki bu ikilemi yaşarken eldeki verileri de eğip bükmediğimize yeterince dikkat edebiliyor muyuz?

Bu yazıyı yazmama, karşıma çıkan “...çeşitli bilimsel araştırmalarda canlılar üzerindeki zararlı etkileri kanıtlanmış GDO teknolojisi...” şeklindeki bir ifade vesile oldu. (Bu ifadenin nerede geçtiğinin bir önemi yok çünkü birçok farklı kaynakta karşınıza çıkması mümkün.) GDO'yu, GDO olarak tartışmak, ister savunucusu ister karşıtı olun, son derece zor çünkü çok geniş bir alandan bahsediyoruz. Biyomalzeme alanındaki GDO'lar mı, tıptaki mi yoksa tarımdaki mi? Hangi organizma, hangi değişiklik, hangi yöntem?

GDO denince, genetik mühendisliğinin diğer alanlardaki uygulamalarından ziyade akla en çok gıda gelir ve en çok tartışma da burada döner. Söz konusu cümlede kastedilen de tüm GDO teknolojisi değil, gıda ve tarım sektöründeki uygulamalar. Gözlerim bu cümlenin sonunda bir referans aradı ve tahmin edebileceğiniz üzere böyle bir referans yoktu. Kaç tane çalışma, tüm canlılar için mi zararlı sadece insana mı, nasıl bir zarardan bahsediyoruz? Bunları bilemiyoruz. Bir referans olsa en azından bu muğlak cümleye rağmen bazı noktalar açıklığa kavuşacaktı.

Ama daha önemlisi bu cümle, (aynen cümledeki ifadeleri kullanacak olursak) GDO teknolojisinin canlılar üzerindeki zararlı etkilerinin kanıtlandığını iddia ediyor ki asıl kaynak gerektiren kısmı bu. GDO'ların zararlı olabileceğine işaret eden bazı çalışmalar olduğu doğru.1 Bunların en ses getireni yakın zamanda geri çektirilen Séralini makalesiydi ki bu makale bir şey kanıtlamaktan çok uzak, bilimsel olarak yetersiz bir çalışmaydı (ancak geri çektirilmesi ayrı bir tartışmanın konusu). Peki biri çıkıp aksine, bilim dünyasının, genetiği değiştirilmiş ekinlerin ve gıdaların, geleneksel üretim ekin ve gıdalardan daha zararlı olmadığı yönünde bir konsensus oluşturma eğiliminde olduğunu söylese? 2,3,4,5,6,7

Bunun üzerine “peki biyoteknoloji şirketlerinden bağımsız araştırma yapılabiliyor mu ki biz bunlara güveneceğiz” diyebiliriz. Böyle yaparak “GDO'nun zararlı olduğu kanıtlandı” argümanını terkedip “ama bir dakka, bilime müdahale var” pozisyonunu almış ve en azından daha makul bir yere gelmiş oluruz. Çünkü “GDO teknolojisinin canlılar üzerindeki zararları makul şüphelere yer bırakmayacak, bilim dünyasında konsensus oluşturacak şekilde kanıtlandı” diye bir bilimsel birikim yok ama biyoteknoloji şirketlerinin, ürünleri üzerinde bağımsız çalışmalar yapılmasını önemli ölçüde engelleyen patentleri var.8 Ayrıca genetiği değiştirilmiş gıda üzerine çalışan araştırmacıların profesyonel olarak biyoteknoloji şirketleriyle bağı bulunmasıyla, çalışmalarında GD gıda lehine sonuçlar bulunması arasındaki ilişkiye dikkat çeken çalışmalar da mevcut.9

GDO meselesinin öncelikli olarak tartışılması gereken çok ciddi politik sorunları bulunuyor.10 Bu koşullar altında üretilen kanıtların güvenilirliğini sorgulamak ve üretil(e)meyenler olup olmadığını merak etmek için geçerli sebeplerimiz olabileceği doğru. Ama aynı zamanda, var olan bilimsel birikimi keyfi olarak ayıklayarak, kaynak göstermeden, işimize geldiği gibi kullanmak için herhangi bir neden göremiyorum. Bilime ve fikrimizi kanıtların ikna ediciliğine bağlı olarak değiştirme prensibine her daim ihtiyacımız olacağında hemfikirsek tutarlılığımızı korumamız, şüpheciliğimizin peşin hükümlülüğe dönüşmesine izin vermememiz gerek.

Kaynaklar:

1. AAEM, Genetically Modified Foods, 2009

2. Nicolia vd., Crit Rev Biorechnol, 2013

3. AAAS Board of Directors, 2012

4. A decade of EU-funded GMO research (2001-2010)

5. Ronald, Genetics, 2011

6. American Medical Associaton, Report2 of CoSPH, 2012

7. Key vd, J R Soc Med, 2008

8. Rowe, S.M.U.L. Rev., 2011

9. Diels vd., Food Policy, 2011

10. GDO ve Organik Aydınlar, Subjektif.org, 2011