Dış politikada 'yumuşama' böyle başladı: CHP o fotoğrafa sahip çıktı

CHP Lyon Birlik Başkanı, başkonsolosun önce paylaşıp sonra sildiği "şehadet işaretli" fotoğraf karesiyle ilgili tartışmalar için “suni gündem” dedi, başkonsolosa "haksızlık" edilmemesini istedi.

Haber Merkezi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından dile getirdiği "dış politikada yüzde 85 benzer şeylerde birleşiyor olmamız lazım” sözlerinin ardından, CHP Lyon başkonsolosunun tepki çeken fotoğrafına sahip çıktı.

Fransa’da Türkiye’nin Lyon Başkonsolosu olarak görev yapan Cemil Çağdaş Yıldırım kentin başpiskoposu Olivier de Germay'e yaptığı nezaket ziyaretinde parmağıyla şehadet işareti yapıp bir adım önde fotoğraf çektirdi. Başkonsolosluğun X hesabından yayımlanan fotoğraf gelen tepkilerin ardından kaldırıldı.

Konsolosluk tepkilerin ardından bu paylaşımını kaldırdı.

CHP ile AKP arasındaki “normalleşme” ve dış politikada ortaklaşma adımları konuşulurken CHP Lyon Birlik Başkanı Nedim Koçak Ekol TV'de Sevilay Yılman ile Kritik Gündem programına gönderdiği açıklamasında, fotoğrafla ilgili başlayan tartışmaları “suni gündem” diye niteledi.

O karenin “fotoğraf çekme hazırlığı esnasında çekilmiş olduğu” ve “diplomatik teamüller dışında bir görüntünün sözkonusu olmadığı” bilgisinin kendilerine ulaştığını kaydeden Koçak, “haksızlık ve saygısızlık” yapılmasının önüne geçilmesini istedi.

'Samimi ortamda gerçekleştirilmiş'

Canlı yayın sırasında Sevilay Yılman’ın okuduğu mesajında Koçak şu ifadeleri kullandı:

Biz CHP Lyon Birliği olarak konuyu araştırdığımızda, sayın Başkonsolosumuzun sayın Başpiskoposu ziyaretinin oldukça samimi bir ortamda gerçekleştirildiği bilgileriyle karşılaşıyoruz. Fotoğraf karesinin fotoğraf çekme hazırlığı esnasında çekilmiş olduğu, diplomatik teamüller dışında bir görüntünün söz konusu olmadığı bize ulaştı.

Ülkemizde çok zor ekonomik şartların milyonlarca insanımızı çok zor  şartlarda yaşamaya mahkum ettiği şu günlerde bu tür suni gündemlerle gündem yaratma hem ülkemize hem de yurtdışında yaşayan bizlere çok büyük zarar vermektedir. 
Bu anlamda konunun muhataplarının en kısa sürede gerekli açıklamaları yapacağı beklentisiyle hakkı, hukuku ve adaleti arayan her birimizin doğru bilgilerle konular üzerine giderek haksızlık ve saygısızlık yapılmasının önüne geçebiliriz duygu düşünceleriyle sizlerle kamuoyuyla paylaşma gereği duyduk
.”

Okuyan: Konu sadece iktidar hazırlığı olarak görülemez

Bugün soL'da yayımlanan iki yazı CHP'nin dış politikadaki "yapıcı" tutumuna ve Lyon başkonsolosunun tartışma yaratan fotoğraf karesine odaklanıyor.

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, “CHP güven veriyor…” başlıklı yazısında Özgür Özel’in dış politikaya “yapıcı” tutum olmaya başlamasına dair “Çünkü bugünkü Türkiye’nin hiç de ‘tek adam rejimi’nden ibaret olmadığını biliyor” diye belirtti.

CHP’nin Türkiye’de iktidar olsun olmasın, önemli bir aktör haline gelmek için "sermayeye güven vermek" zorunda olduğunu vurgulayan Okuyan, bunu yetmeyeceğini, "sermaye egemenliğinin en önemli taşıyıcısı olsa bile kendine özgü dinamikleri olan devlete" ve dahası "uluslararası arenada, birbirinden farklı çıkarlara sahip olan, hatta birbirinin karşısında konumlanan aktörlere de" güven vermek zorunda olduğunu ifade etti.

CHP’nin uluslararası alanda sahaya çıkmasının, Türkiye adına konuşmaya başlamasının hiç şaşırtıcı olmadığını kaydeden Okuyan “Konu sadece bir iktidar hazırlığı olarak görülemez, ortada kurulu düzenin sahibi olan sınıfın büyük bir başarısı var. Türkiye’deki normalleşmenin mimarı çok uluslu tekellerdir. Ve hayat pahalılığı ile boğuşan on milyonlar 'Mehmet Şimşek politikalarının alternatifi olmadığı’na iktidardan muhalefete bütün partiler tarafından ikna edildiyse, toplumsal adaletsizlikte Türkiye başa güreşirken halka 2028’deki seçime kadar sabır telkin ediliyorsa şimdilik başarmışlar demektir” değerlendirmesini yaptı.

Solakoğlu: Dışişleri Bakanlığı 22 yıldır turşu kavanozunda mı saklanıyordu?

soL yazarı, emekli diplomat Engin Solakoğlu da bugün yayımlanan “Kavanozdaki bakanlık” başlıklı yazısında o fotoğraf karesine gelen tepkileri konu edindi.

“Hiç yakışıyor muymuş, böyle davranılır mıymış, Dışişleri ne hale gelmiş vs.? Bunları söyleyenlerin son 22 yıldır hangi ülkede yaşadıklarını merak ediyor insan” diye yazan Solakoğlu şunları kaydetti:

Sanki memlekette bütün kurumlar tıkır tıkır işliyormuş, sanki yürütmenin başındakiler Anayasa başta olmak üzere usul ve teamüllere çok uygun davranıyorlarmış, sanki rütbeli komutanlar bir partinin seçim kampanyasına katılmıyorlarmış, sanki belediyelere kayyum olarak atanan devlet memurları giderayak milyonluk ‘kuruyemiş’ alımları yapmıyorlarmış da orta seviyeli bir diplomat işaret parmağıyla bir çuval inciri berbat etmiş...

Canım o başka, Dışişleri başka... Neden? Dışişleri Bakanlığı 22 yıldır turşu kavanozunda mı saklanıyordu? Tepeden tırnağa çürümenin gözlerimizin önünde gerçekleştiği bir rejimde, o rejimin başat unsurlarından birinin başında bulunduğu bir kurum terütaze mi kalacaktı? Yoksa derdiniz başka mı? “Biz kendi içimizde her türlü rezilliğe alışığız, yeter ki ele güne rezil olmayalım”cılardan mısınız? O “elin günün” Filistin’de sömürgeciliği ve soykırımı maddi manevi destekleyen Batı’dan ibaret  olduğunu da bilmezden gelelim şimdilik.”

''Yumuşama başladı' diyerek vitrindeki mankeni alkışlamaya koşarsınız'

O kareye üzülenlere seslenen Solakoğlu “Neyse çok da üzülmeyin şimdi Dışişleri Bakanlığı’na yeni bir Bakan Yardımcısı atanır, misal bu ya, o da çok ‘modern’ görünümlü, son derece de liyakat sahibi bir kadın olur, siz de genç diplomat kardeşimizin pek talihsiz zamanlama hatasını ve içinde yaşadığınız rejimin temel niteliklerini hızla unutur ‘diplomaside feminist dönem’ ve ‘yumuşama başladı’ diye sayıklayarak vitrindeki mankeni alkışlamaya koşarsınız” diye belirtti.