Kardeşliği yeniden düşünmek: Everest'e Azerbaycan bayrağı diken Ermeni dağcı

Dağların ulusu yoktur diyor Ermeni tarihçiler. Buradan hareketle, "birlikte üretenler birlikte yaşayamazlar mı" diye soran Ermeni ve Azeri dağcılar Everest'e birlikte çıkmaya karar verirler.

Özkan Öztaş

Sovyetler Birliği'nin çözülüşünden sonra birçok coğrafya, kardeş halkların boğazlaşmasına sahne oldu. İnsanlık bunun doğrudan ve dolaylı etkilerine de tanık oldu. Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkasya'da... Adına "küreselleşme dönemi" dedikleri 1990'lı yılların başlarında insanlık eşit olmadan kardeş olunamayacağına şahit oluyordu bir kez daha.

Ermenistan ile Azerbaycan arasında yaşanan gerilimler, çatışmalar ve katliamlarla uzanan tarihin kritik evresi 1990'lı yıllarla başlar. Sovyetlerin çözülüşünün hemen ertesinde. Bundan birkaç sene önce tekrar eden Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki savaş, tarihin bize miras bıraktığı sorunların öyle kolay kolay silinmediğini hatırlattı. 

Ancak 1990'lı yıllarda iki dağcı bu soruna dikkat çekmek istedi. Çünkü Sovyetler Birliği içinde kardeşçe yaşayan insanların birbirini boğazlaması kabul edilebilir değildi. Yeni palazlanan patronların ulusal pazarlar için yaydığı milliyetçilik, Ermeni ve Azeri emekçileri karşı karşıya getiriyor ve dostluk köprüleri yıkılıyordu. Ermeni ve Azeri dağcılar sembolik bir tırmanış yaparak bu konuya dikkat çekmek istedi. Akıllarında ise tek bir soru vardı: "Birlikte yaşamanın bir yolu olmalı. Çünkü daha önce başarmıştık bunu."

Sovyetlerin mirası: Birlikte üretenler birlikte yaşayabilir

Geçtiğimiz Şubat ayında yaşama veda eden ve tarihe Everest'e tırmanan en yaşlı Ermeni dağcı olarak geçen Lev Sarkisov, 2 Ekim 1938'de dünyaya gelir. Ömrünün önemli bir kısmını Sovyetler Birliği'nde geçiren Sarkisov hem bilimsel çalışmalar yapıyor hem de Tiflis'teki Havacılık Fabrikası'nda çalışıyordu. Lev Sarkisov'un dağlara olan tutkusu öyle büyüktü ki hem havacılıkla ilgilenmiş, dağlara yakın bir meslek seçmişti kendine. Babası İkinci Dünya Savaşı'nda Hitler'in faşist ordularına karşı savaşan bir askerdi. Savaştan sonra annesi ile birlikte Gürcistan'a taşınmışlardı.

Sarkisov'un Tilfis'te çalıştığı uçak fabrikası tam bir Sovyet kampüsü gibiyidi. Burada hastaneler, oteller, alışveriş merkezleri, çocuklar için kreşler vardı. Bu kadar olanağın içinde bir katkı da Sarkisov geliyordu: Uçak Fabrikası Dağcılık Kulübü. 

Burada uzmanlaşan Lev Sarkisov zaman içinde Kızıl Ordu'nun dağcılık takımlarından birine katıldı ve antrenör olarak görev yaptı. Tüm bunlar fabrikadaki mesaisine engel olmaz hatta daha verimli çalıştığı bir süreç olur. Hayatı boyunca birçok ödül ve madalya alan Sarkisov, Sovyetler Birliği'nin dağcılık şampiyonlarındandır. Kar Leoparı lakabıyla anılan Lev Sarkisov Sovyetler Bilriği'nin en yüksek beş zirvesine tırmanan dağcılar arasında yer alır. Bu beş zirve, Komünizm Zirvesi (7495 m), Zafer Zirvesi (7439 m.), Lenin Zirvesi (7134 m.), Korzhenevskaya Zirvesi (7105 m.) ve Han Tengri'dir (7010 m.).

İlk tırmanışını Kazbek Dağı'na yapan Sarkisov yaşamı boyunca dört kez de Ağrı Dağı'na tırmanış gerçekleştirmişti. Everest'e tırmanan ilk Ermeni olarak tarihe geçen Sarkisov aynı zamanda Everest'e tırmanan en yaşlı Ermeni dağcı ünvanını da elinde bulunduruyordu.

Bu sırada aralarında Ermenistan'dan Lev Sarkisov'un da olduğu bir grup dağcı, 1999 yılında Karabağ'da yükselen Ermeni-Azeri savaşına karşı bir "Barış Tırmanışı" yapmaya karar verdiler.  Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan ve Abhazya'dan bir grup dağcı bir araya gelerek birlikte Everest Dağı'na tırmanış yapmayı kararlaştırdılar.  Bu tırmanışın amacı savaşan ülkelerin temsilcilerinin bir araya gelerek "Birlikte üretenlerin dost olabileceklerini göstermek" olarak tarif edilmişti. Lev Sarkisov, Gürcistan vatandaşı olmasına rağmen Ermenistan'ı temsil etmek üzere seçildi. Zira o zamanlar Ermenistan'ı temsil edecek daha iyi bir aday yoktu. Bu ekibe Kafkasya-99 adı verilmişti.

Ancak bu tırmanış belli açılardan riskler barındırıyordu. Çünkü Everest'e tırmanmak hem zor hem de sağlık gerekçeleriyle ciddiye alınması gereken bir tırmanıştı. Özellikle tırmanışın gerçekleştiği tarihte Lev Sarkisov'un 60 yaşını devirdiğini hesaba katacak olursak tırmanış daha büyük riskler kazanıyordu.

Ermeni Dağcı Lev Sarkisov

Dağcılık da sınıfsal

Tırmanışın gerçekleşmesi için havanın en iyi zamanını kolluyordu Barış Tırmanışı yapacak ekip. Zaten zorlayıcı olan tırmanış bir de hava muhalefeti nedeniyle berbat olabilirdi. Tırmanış sırasında başlayan fırtına ve tipi nedeniyle ekibin tüm planları alt üst olmuştu. Başka çare yoktu, tırmanış birkaç gün ertelenecekti.

Kampta Sarkisov'un ekibiyle birlikte bir de İsveçli bir ekip vardı. 1999 yılı, telefonun gündelik hayata yeni yeni girdiği zamanlardı. İsveçli ekibi, ellerinde Erricsson marka telefonlar, pahalı tırmanış kıyafetleri ve ekipmanlarıyla zengin olduklarını her halleriyle gösteriyordu. Sarkisov'un ekibi ise dağılmış Sovyet halklarının yüz yüze bırakıldığı yoksullukla cebelleşiyordu. Tırmanış için birçok kurumdan ve kişiden paralar toplanarak yolculuğa çıkılmıştı. Zira yolculuk maliyetleri ve tırmanış izni için Nepal Hükümetine verilecek para dudak uçuklatan cinstendi. 

Lev Sarkisov, İsveçli ekibin elindeki telefonla hava durumunu öğrenmek istedi. Bu aynı zamanda telefonlarda internetin yaygın olmadığı yıllarda masraflı da bir talepti. Ermeni dağcının İsveçli arkadaşına vereceği tek şey ise lezzetli bir Ermenistan konyağıydı. Konyağı ikram ettikleri İsveçli dağcılardan 12 Mayıs'a kadar havanın güzel olmayacağını öğrendiler. Ve bu süre zarfında birlikte konaklayıp havanın iyileşmesini beklediler.

Böylece ekip 12 Mayıs'ta zirveye tırmanışa başladı. Ancak işler planlandığı gibi gitmedi.

Tırmanış sırasında Azeri dağcının sağlık durumu bir anda kötüleşti. Durum riske atılabilir değildi. Bu artık tırmanışa devam edemeyeceği anlamına geliyordu. Çünkü devam etmesi bir tür intihar demekti.

Tırmanış sırasında rahatsızlanan ve kötü hisseden Azeri dağcı Beno Kashakashvil koynundan çıkardığı Azerbaycan bayrağını Ermeni dağcıya verdi. Ermeni dağcı emaneti alır ve koynuna saklar. Everste tırmanmayı başardığında Ermenistan bayrağının yanında Azerbaycan bayrağını da açar ve emaneti zirveye taşır.  

Lev Sarkisov'un 12 Mayıs 1999 tarihinde gerçekleştirdiği tırmanışta rahatsızlanan Azeri dağcının kendisine emanet ettiği Azerbaycan bayrağını açtığı an. Bu tırmanışa "Barış Tırmanışı" adı verilmişti.

Sarkisov bu anları şu sözlerle anlatır: "Yükselişe devam edemediği için kendisini çok kötü hissetti. Rahatsız olduğu için bırakmak durumundaydı. Ve ben de ona dağın zirvesine Azerbaycan bayrağını çekeceğime söz verdim. Bayrağı zirveye taşıdım. Dostluğumuzu da. Çok mutluydum.”

1999'da Venezuellalı dağcı Ramón Balanca Suárez'in rekorunu kırarak Everest'e tırmanan Lev Sarkisov, Everest'e tırmanan en yaşlı dağcı ünvanını da elde etmişti. Her ne kadar Sarkisov'un rekoru 2001 yılında geçilmiş olsa da onun insanlık tarihinde ve belleğinde bıraktığı iz önemini hâlâ koruyor. "Birlikte üretenler birlikte yaşayabilir" diyerek gerçekleştirdiği Barış Tırmanışı halkların kardeşliği için de zirveyi temsil ediyor.