Ayhan Bora Kaplan krizi: Olay netliğe kavuşmuş değil, yeni iddialar dile getiriliyor

Ayhan Bora Kaplan soruşturması sonrası Ankara Emniyeti'nden polis müdürlerinin de aralarında bulunduğu 8 kişi gözaltına alınırken, olayın karanlık kısımları hâlâ ortaya çıkarılabilmiş değil.

Haber Merkezi

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yakın olduğu söylenen "organize suç örgütü lideri" Ayhan Bora Kaplan soruşturmasını Ankara'da yürüten polislerin açığa alınmasıyla başlayan süreçte bu sabah yeni bir gelişme oldu.

Kaplan davasının firari gizli tanığı Serdar Sertçelik’in açıklamaları sonrası Ankara Emniyeti'nde görevli üç polis müdürü ve bir komiser önce görevden uzaklaştırılmış, ardından gözaltına alınmıştı. Polislerin evlerinde de arama yapılmıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kaplan soruşturmasında Sertçelik'in yasadışı yollarla yurtdışına kaçırılmasıyla ilgili 1'i komiser 4 kişinin daha gözaltına alındığını duyurdu.

Cemaat bağı iddiaları

Patronlar Dünyası'ndan Toygun Atilla, bir emniyet mensubunun geçen aylarda İzmir'de Ayhan Bora Kaplan suç örgütünün avukatlarından biri ile buluştuğunu ve avukattan 300 bin dolar aldığını iddia etti. 

Habere göre bu emniyet mensubu, idari inceleme sırasında rüşveti, "Menzil cemaatine yardım" amacıyla aldığını söyledi, "Menzil'e yardım topluyordum. Rüşvet değil, hayırlı bir iş için alınan paraydı" dedi. 

Ayhan Bora Kaplan'ın avukatı Umut Köroğlu, dün katıldığı Sözcü TV yayında "Menzil tarikatına para gönderildi" iddialarını yalanladı. Buluşmanın yapıldığını söyleyen Köroğlu, kara para soruşturmasıyla ilgili ifade verdikten sonra imzalanmayan ifadeleri nedeniyle buluştuklarını iddia etti. Yemeği kendisinin organize etmediğini ifade eden Köroğlu, Kaplan'ın yeni bir suç duyurusunda bulunduğunu da ekleyerek Ankara'da misafir koğuşunda kaldığını anlattı.

Soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek istemediği için detay veremeyeceğini söyleyen Köroğlu, "Sertçelik'e bizim de şahit olduğumuz bazı teklifler yapıldı" dedi.

Öte yandan Hürriyet'te Nedim Şener'se "17/25 Aralık 2013 FETÖ’nün hükümeti devirmeye yönelik emniyet ve yargı darbe kumpası’nın bir benzerinin Ankara Emniyet Müdürlüğü’ndeki Nurcu-Okuyucu diye bilinen bir grup tarafından tezgâhlandığı ortaya çıkarıldı" dedi. 

Soruşturmalardaki cemaat bağının önümüzdeki günlerde tartışılmaya devam etmesi bekleniyor.

'Ankara Emniyet Müdürü görevden alınacak' iddiası

Kaplan davasında son yaşananlarla ilgili AKP cephesinden de ilk yorumlar daha üstü kapalı yapılırken, yandaş basın "kumpas", "darbe" gibi söylemler kullanarak, Ankara Emniyeti'ndeki gerginliğin en üst seviyeye ulaştığına dikkat çekti.

Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç'in görevden alınabileceğini gündeme getirildi.

Soylu'ya yakın isme soruşturma

İsmail Saymaz da, Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanlığı dönemindeki Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz'a Ali Yerlikaya'nın talimatıyla soruşturma başlatıldığını duyurdu.

"Karşı hamle gecikmedi" diyen Saymaz, "Süleyman Soylu’ya yakın isimlerden Servet Yılmaz hakkında müfettiş incelemesi başlatıldı. Özel plaka tahsisinden alınan bağış niteliğindeki paraların Yılmaz’ın hesabına aktarıldığı ileri sürülüyor" iddiasında bulundu. Saymaz ayrıca Yerlikaya'ya "Polisler mi Ayhan Bora Kaplan soruşturması üzerinden iktidara darbe yapıyor? Yoksa mafya mı polise ve iktidara operasyon çekiyor?" diye sordu.

Ne olmuştu?

Ayhan Bora Kaplan davasının gizli tanığı ve Kaplan örgütünün "iki numarası" olduğu söylenen Serdar Sertçelik’in iddialarıyla, Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Ankara İl Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Öner ve Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan görevlerinden alınmıştı.

Sertçelik, polislerin kendisini Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Süleyman Soylu gibi AKP'li birçok isim aleyhinde yalan ifadeye vermeye zorlandığını söyledi, 19 sayfalık ifadesini de polislerin hazırlandığını iddia etti. 

Yaşananlar sonrası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında "Hedefleri; MHP, AK Parti, Cumhur İttifakı. 17-25 darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin" diye konuştu.

Ardından Erdoğan, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne çağırdı. Toplantıya İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın katılmaması dikkat çekti. Erdoğan ertesi gün yaptığı grup toplantısında "darbe" demeden, "Son dönemde gündeme gelen tüm hadiseyi tüm boyutlarıyla takip ediyoruz. Bürokratik vesayete izin vermeyiz. Kanunun dışına çıkan, marazı olan kim varsa hukuk zemininde mutlaka hesabını soruyoruz. Ülke ve millete karşı vazifesini yapmamasının hiçbir bahanesi olamaz" şeklinde konuştu.  "Kuklayı da kuklacıyı da oyunu kimin yazdığını da çok iyi biliyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Yenikapı ruhunu baltalamak isteyenler" olduğunu söyledi.

Gelişmelerin detaylarına bu haberden ulaşabilirsiniz.