Yunanistan’ın eski başbakanı ve SYRIZA'nın eski lideri Aleksis Çipras, Koç Üniversitesi mezuniyet töreninde konuşmacı oldu.
Konuşmasının sonunda bir anısını anlatan Çipras, "Atina'nın merkezi bir caddesinde yürürken genç bir Türk yanıma geldi ve bana pes etmememi söyleyerek beni hayli şaşırttı. 'Türkiye’de bizim bir sözümüz vardır' dedi: 'Boyun eğme!' Bunu her zaman hatırlayacağım" dedi.
Çipras, konuşmasını bu ifadelerle noktaladı. Türkçe "Boyun Eğme" diyerek kürsüden ayrıldı.
Bu Çipras'ın ilk Türkçe performansı değil. Geçtiğimiz yıl da partisinin liderliğinden ayrılırken Nâzım Hikmet’in "En güzel deniz henüz gidilmemiş olandır" mısrasına atıfta bulunmuştu. Aynı sözleri 2015'te göreve gelirken de söylemişti.
SYRIZA balonu nasıl sönmüştü?
Türkiye'de öğrencilere "Boyun Eğme" diye seslenen Çipras'ın siyasi hayatı boyun eğmek üzerine kurulu. Nâzımın dizeleri, komünistlerin sloganı ardına saklanan Çipras'ın 4 yıllık iktidarı boyunca imza attığı politikaların küçük bir bölümünü hatırlatıyoruz.
SYRIZA 2015 yılında iktidarı kazandığında seçim başarısı Türkiye'de çokça tartışılmıştı. 2015'te büyük beklentiler ve “demokrasinin kazandığı” sevinciyle iktidara gelen kravatsız lider Çipras, SYRIZA’nın sağcı ANEL ile birlikte kurduğu koalisyon hükümetinin başına geçmişti.
O hükümet, karşı çıkacağını söylemesine rağmen kredi sağlayıcıların baskısına dayanamayıp ülkeyi üçüncü kurtarma paketi ile birlikte AB-AB Merkez Bankası ve IMF’den oluşan troykanın eline teslim etti. Peş peşe özelleştirmeler ve kemer sıkma politikalarıyla Yunanistanlı emekçiler için kara günlerin devamı geldi.
Şubat 2015'te göreve gelen Çipras'ın sadece ilk 6 ayda imza attığı kararların bir kısmı şöyle
- Çipras öncesinde tüm kemer sıkma paketlerini seçildikleri gece tek bir kanun maddesini değiştirerek iptal edeceklerini söylemişti. Bunun yerine SYRIZA öncelikle müzakere ettiği emperyalist kurumlara 9 milyar avroluk kendi kesinti planını sundu. Daha sonra 11 milyar avroluk yeni bir paket gündeme geldi. Karar için referanduma gidildi ancak bu oylamada aslında halka iki paket dışında seçenek bırakılmamıştı. Referandum "hayır" çıktı ama SYRIZA "küçük" paket için uzlaşıya vardı.
- Üçüncü kemer sıkma paketi ve ona bağlı bir dizi yasa önerisi SYRIZA'nın büyük çoğunluğunun oyları ile yasalaştı. Bu paket emekçilerin sosyal güvenlik ve emeklilik haklarının büyük ölçüde gasp etti.
- Kemer sıkma politikalarını protesto edenlere Atina'da polis saldırısı gerçekleşti.
- Yeni bir borç anlaşması imzalandı ve Yunanistan borç ödemek için yeniden borçlandırıldı.
- Temel tüketim maddelerindeki KDV yüzde 23'e çıktı. Maaşlarda doğrudan kesintiye gidilmese de emekçilerin alım gücü vergilerin artması ile dolaylı şekilde düşürüldü.
- Özelleştirme paketi kabul edildi.
- Konut vergilerini ödeyemeyen insanların evlerinden atılmalarının yolunu açan yasa kabul edildi.
- İsrail'le dostluk anlaşması imzalandı.
- NATO ile Yunanistan'ın "işbirliğini" derinleştirecek adımlar atıldı.
SYRIZA’nın yükselme günlerinde sonucun nereye gideceğini öngörebilenler geleneksel solun katı kalıplarına sıkışmakla suçlanmaktaydı.
SYRIZA, IMF’ye rest çekecek, 300 bin yeni istihdam yaratacak, bir o kadar aileye hane yardımında bulunacaktı. Vatandaşların ödeyemeyeceği banka borçları silinecekti. Asgari ücretin ülke ekonomik olarak batarken 751 avroya çıkarılması vaat ediliyordu. Tek sorun bunların hangi güç dengelerinde, hangi kaynaklardan yapılabileceğine ilişkin tek bir ölçme-biçmenin ortada olmamasıydı. Bu vaatler yerini zamanla hayal kırıklığına bıraktı.
Kurtarma paketinin sona ermesini sağlayan anlaşma günü taktığı kravat Çipras’ı ve hükümetini başarısız seçim sonucundan koruyamadı. 2019'da Yunanistan ve şimdiki adıyla Kuzey Makedonya arasında isim konusunda anlaşma sağlayan Prespa Anlaşması’nı protesto eden sağcı ortak ANEL hükümetten ayrıldı. Sonraki seçim de SYRIZA için hezimet oldu ve Çipras parti liderliğini bıraktı.