CHP'nin Gebze mitinginden notlar: Halkta tepki var, CHP'de istek yok

CHP, Gebze'de miting havasını estiremedi. Emeğin başkentinde Emek Mitingi sönük geçti. Meydanı doldurma görevi yine emeklilere kaldı. Katılımcılarsa "miting yetmez" diyor.

Emre Alım

Sahneyi gören en yüksek duvara gerilen bez pankartta "Emeğin Başkentine Hoşgeldin Değişimin Mimarı" yazıyordu.

Ama CHP'nin hafta sonu Gebze'de düzenlediği Emek Mitingi'ne yakından bakıldığında görülenler pankartın laftan ibaret kaldığına işaret ediyordu.

Miting zayıftı, organizasyon eksikti, emeğin başkentinin işçileri alanda değildi.

Alandakilerin ortak bir değişim isteği vardı: Derhal erken seçim! Onu da Özgür Özel istemiyordu.

Gebze miting havasından uzak

İstanbul'dan Gebze'ye ulaşmak için Marmaray'a biniyorum. Bir bilet bedeli 39 lira. Geçinmeyi deneyenler için oldukça pahalı.

İstikametimiz CHP'nin geçinemeyenleri buluşturacağı Emek Mitingi. Yolda daha önceki mitingleri düşünüyor, Gebze gibi bir işçi havzasında düzenlenen buluşmanın ne denli coşkulu ve öfkeli geçebileceğini hesap ediyorum.

Bu muhasebenin sonucunu trenden benimle birlikte sadece 4 miting yolcusu inince görüyorum. Üç emekli yoldaşımla birlikte bizi mitingin düzenleneceği meydana götürecek dolmuşu buluyoruz.  

Meydana ulaşmak için Gebze'nin merkezinden geçiyoruz. Çarşı hareketli ama ilçede mitinge dair neredeyse hiçbir işaret yok. Duvarlar, duraklar 1 Mayıs'tan kalan soluk afişler ve iş ilanlarıyla dolu. Sadece iki ilan panosunda miting afişine denk geliyoruz. 

Meydana ulaştığımızda otobüs boşalıyor. Alana yönelenleri su ve şapka dağıtılan çadırlar karşılıyor. Şapka ve suları verenler "İzmit Belediye Başkanımız Sayın Fatma Kaplan Hürriyet'in selamını getirdik" diyor. Selamı alıyor, polis aramasının ardından miting alanına giriyoruz.

Meydan emeklilere kaldı

Uzun ince bir dikdörtgen biçimindeki alanın ancak üçte ikisi dolu. Bu oran ilerleyen saatlerde de değişmiyor. Katılımcıların ezici çoğunluğunu emekliler oluşturuyor. EYT'liler, staj ve çıraklık mağdurları, kademeli sistem bekleyenler... Emeklilikte adalet isteyen onlarca dernek en önde. Emekli sendikaları insanca yaşayabilecekleri bir ücret talebiyle onların arkasında. 

Göze çarpan diğer nokta CHP flamalarının çeşitliliği. Bursa, Eskişehir, Bilecik, İzmir, Adalar, Beylikdüzü, Esenyurt... "Emek Mitingi" adını taşıyan buluşma bu yönüyle daha çok CHP'nin bir seçim mitingini andırıyor. Ayrıca İzmir'e uzanan organizasyona rağmen meydanın doldurulamaması düşündürücü.

Tabloyu önce alanda rastladığım CHP'li yöneticilere soruyorum. Bir ilçe başkanı görüntünün "çok iyi" olduğunu söylüyor. Meydandaki boşlukları "iktidar yanlısı kesimlerin kafalarını kuma gömmesi" ile açıklıyor. "Galiba geniş bir bölgeden katılım planlanmış" dediğimizde onaylıyor, "Bölgesel olarak bu sayı normal. Tüm Türkiye'yi davet edersek bu alana sığmaz tabii" diye ekliyor. 

İşçi katılımı az, sendikaların desteği sembolik

Bir başka ilçe başkanıysa durumdan pek memnun değil: "Ağırlıklı olarak emekliler geldi. Bu krizi en ağır emekliler yaşıyor. Gebze işçi kenti ama işçi katılımı biraz daha az."

Miting iki ayaklı örülmüş. Mahalle temsilcilikleri listeler hazırlayıp ulaşımı organize etmiş, yöneticiler milletvekilleriyle birlikte sendika ve derneklere ziyarette bulunup meydana davet etmişler. Anlaşılan istenilen sonuç alınamamış. Konuştuğumuz ilçe başkanı "Benimle birlikte 20 kişi geldi" diyor. Alanda ise 5 işçi sendikası ve 2 işyerinden direnen işçilerin geldiğini görüyoruz. Bu sendikalar da katılımlarını 40-50 kişilik temsili gruplarla sınırlı tutmuşlar.

Miting meydanında konuştuğum yurttaşların profili de bu tespitleri doğrular nitelikte.

'Yine de meydanı boş bırakmamak gerek'

Mesut Yaşar Gebzeli bir emekli. Mitingin, yaşadığı yerde yapılacağını duyunca kalkmış gelmiş.

"Ben bu işin gönüllüsüyüm. Nerede böyle bir şey olur ben yerimi alırım" diyor. Mitingden beklentisi yıllarca bu ülke için verdiği emeğin karşılığını alabilmek.

Ona göre saldırı nereden geliyorsa gelsin ezilen tabaka emekten yana duruş göstermeli. Bu miting de bunun ilk adımlarından biri:

"Ben bu mitinglerden pek bir şey beklemiyorum. Konuya daha derinden girmemiz gerekir ama şartlar onu getirmiyor. Yine de bir ucundan tutmak, meydanı boş bırakmamak gerekiyor. Buğday bile ezile ezile ekmek oluyor."

Mesut Yaşar'ın mitingden tek beklentisi var: "Bu yaşımıza kadar bu ülkeye verdiğimiz emeğin bize geri dönmesini istiyorum."

Kürsüden yapılan konuşmaları dikkatle dinleyen Fatma Ayvaz'la konuşuyoruz. Onu buraya getiren öyküyü şu sözlerle anlatıyor:

"Eşim hasta, ben de ancak mücadele edebiliyorum. Eşimin emekli maaşıyla yaşıyoruz. Kirada değiliz ama yine de geçinemiyoruz. Baştakilerin biraz daha vicdanlı olmasını istiyorum."

Fatma Ayvaz'ın talebi mutlak eşitlik. Bunun için mitingin yeterli olmadığının altını çiziyor: "Tek başına yeterli değil, daha da ilerlememiz gerekiyor. Her şeyin dümdüz olmasını istiyoruz."

Zafer Yıldız, Emeklilikte Adalet Derneği'yle birlikte gelmiş. Talebini şöyle dile getiriyor: "1 günle 17 yıl fark oluştu. Bu adaletsizliğin giderilmesini istiyorum. Biz sesimizi duyurmaya çalışıyoruz, gerisini iktidar yapmalı. Kademeli emeklilik getirilmeli."

'Geç kalınmış bir miting'

Ayhan Sümbül, Gebze'de gıda sektöründe çalışıyor. Miting haberini alınca eşi ve çocuğunu da alıp gelmiş. 

Ayhan Sümbül asgari ücrete zam istediği için burada ama bir eleştirisi var: "Biraz geç kalınmış bir miting çünkü asgari ücretin güncellenmesi kararı Haziran'da alınabilirdi. Bu miting de belki Mart'ta, Nisan'da yapılsa daha çok ses getirebilirdi. Bakan Mart ayında açıklamıştı asgari ücrete zam düşünmüyoruz diye."

Kalabalık, en büyük alkışı Özgür Özel'in "Geçim olmazsa seçim olur" sözlerine verdi. Aslında CHP, Meclis'i tek başına erken seçime götürecek milletvekili sayısına sahip değil. Özgür Özel bu nedenle AKP'ye erken seçim teklifinde bulunmak için halkın rızasının olması gerektiğini vurguluyor. Mitingde erken seçim çağrısına verilen tepki bu rızanın oluştuğunun bir işareti. Ancak Özgür Özel'in nasıl bir işaret beklediği bilinmiyor.

Miting devam ederken bir kişi köşeye çekilmiş boya kalemiyle döviz hazırlıyor. Beş dakika sonra aynı yerden geçerken dövizin tamamlandığını görüyoruz. "Erken seçim şart" diyen emekli Muharrem, "Saray'a seçim zor. Talepler yerine gelmediği zaman zorlayacağız" diyor. 

'Sadece mitinglerle olacak iş değil, üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız'

Çağlayan Bilgen, İzmir Güzelbahçe'de yaşıyor. 30 yıl gazetecilik yaptıktan sonra emekli olmuş. Karşılığında aldığı emekli maaşı 15 bin lira. Halini "müze gezer gibi market geziyoruz" sözleriyle özetliyor.

Bu CHP'nin seçim sonrası düzenlediği ilk miting değil. Daha önce Saraçhane'de öğretmenler, Ankara'da emekliler için birer miting düzenlendi. Ancak üç ay önce sandıktan birinci çıkan bir partinin krizin en ağır günlerinde çok güçlü mitingler düzenlemesi beklenirken tersi bir hava esti. 

Çağlayan Bilgin CHP'nin Ankara'da düzenlediği Emekli Mitingi'ne de gitmiş. İki mitingi kıyaslıyor:

"Ankara'daki emekli mitingi daha kalabalıktı. Bunun belki iki katı insan vardı. Katılım yeterli değil. Ülkede geçinemeyenlerin sayısının bu kadar olmaması lazım. Sadece Gebzeliler gelse bu meydan dolar taşardı. Çiftçiler ürünlerinin para etmediğini söylüyorsa katılsınlar buraya. Ben burada bir tane çiftçi görmüyorum. Bence Saray'dan korktukları için gelmiyorlar."

Katılım azlığını iktidardan korkuyla açıklamak görünüşe göre CHP tabanında yaygın bir yaklaşım. Bilgen yine de mitinglerin yapılması gerektiğinin altını çiziyor. Sonraki adımın grev olabileceğini söylüyor:

"Bu mitingler yapılmasa halk bu defa 'Ana muhalefet partisi ne yapıyor, 'normalleşme' adı altında Saray'a gidip el ele veriyorlar' diyecek. Hoş, mücadele de yapılacak müzakere de yapılacak. Ama bu sadece mitinglerle olacak iş değil. Önümüzdeki süreçte sendikaların üretimden gelen güçlerini kullanmaları lazım. Örneğin esnaf, geçinemiyorsa kepenklerini kapatması lazım."

Çağlayan Bilgen miting için İzmir'in her ilçesinden otobüs kaldırıldığını söylüyor.

Emekli çiftçi Hasan Eratılgan mitinge İzmir'den gelmiş. "Bu mitingden sonraki adım ne olmalı" diye sorduğumuzda şu yanıtı veriyor: "Milletvekilleriyle, bakanlara sormalı ne yapılması gerektiğini. Hak değirmen damında mı kalsın? Alacaksın hakkını."

'Bir sonraki adımda sokaklarda olmalıyız'

Kaan, Bursa'dan CHP Gençlik Kolları'yla birlikte gelmiş. "Emekçinin hakkını savunmak, tüm Türkiye'ye Cumhuriyet Halk Partisi'nin ne denli güçlü olduğunu göstermek için buradayız" diyor.

Yanındaki arkadaşını göstererek devam ediyor: "Arkadaşımla beraber daha yeni üniversiteden mezun olduk. Genç işsizlik yüksek seviyede, gençlerin önü açılsın istiyoruz. Herkesin eşit şartlarda eşit şekilde kazanmasını istiyoruz. Avrupa'daki insanlardan hiçbir farkımızın olmadığını göstermek istiyoruz. Bir sonraki adımda sokaklarda olmalıyız."

Kaan(sağda) ve mitinge birlikte geldiği arkadaşı

Genç işçi Recep, "Miting bizim tepkimizi gösterme şeklimiz" diyerek söze giriyor. Borçlarından yakınıyor, saatler sonra gelecek elektrik zammını hatırlatıyor:

"Fabrikalar asgari ücrete kilitlenmiş durumda. Başka ücret vermiyorlar, zam yapmıyorlar. Ama vatandaşa vergi, elektrik, su bütün zamları yüklüyorlar. Kredi kartı borçlarım diz boyu."

İki gün önce CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi suya yüzde 45 zam yaptı. Ama en azından CHP merkezi mitinglerde suyu ücretsiz sağlıyor. Kalabalığın ortasında balyalar halinde ücretsiz dağıtılan sular yerleştirilmiş.  

Bu balyalardan birine yaslanmış 20'li yaşlardaki Muhammed'i görüyorum. İstanbul'da bir yemek şirketinde çalışıyormuş. "Neden geçinemeyenler arasındasın" diye sorunca ummadığım bir yanıt alıyorum: "Arkadaş geldi ben de onunla geldim. Millete destek olmaya geldim, bende bir sıkıntı yok. Bekarım zaten."

Şaşkınlığımı gizleyemediğim birkaç saniyelik sessizliğin ardından açıklama yapma ihtiyacı hissediyor: "Ama buraya gelen herkes haklı. Babam da emekli ama hâlâ çalışıyor. Ona desteğe geldim."

Genç işçi Recep

Hülya Acıyan ve eşi İstanbul Gaziosmanpaşa'dan "emeklilerin insanca yaşayabilmesi için" yola çıkmışlar. Devletin sorumluluklarını yerine getirmemesinden şikayet ediyorlar:

"Öncelikle asgari ücretin insani koşullara getirilmesi, sonra emekli aylıklarının en az asgari ücret seviyesine yükseltilmesi gerek. Devletin bunu sağlaması lazım. Sosyal devlet anlayışı bunu gerektiriyor." 

Dilek, Eskişehir'den Memleket Sevdalıları Derneği'yle birlikte gelmiş. Mitinglerin sayısının artırılmasını istiyor: "Bir an önce erken seçim olsun çünkü artık çok yorulduk. Çok az bir emekli maaşı alıyorum, ay ortasını bile getiremiyorum. Sesimizi duyurana kadar mitingler devam etsin istiyorum."

Özgür Özel işçileri gördü ve bunun haber değeri var

Özgür Özel konuşmasının sonlarına doğru sahnenin önündeki Lezita ve Esitaş işçilerini fark ediyor. Sendikal haklarının tanınmasını isteyen Lezita işçileri 144, Esitaş işçileri 18 gündür direniyor. Özgür Özel direnişteki işçilerin pankartlarında yazan taleplerini kürsüden seslendiriyor.

Bu yıl işçilerin mücadele günü 1 Mayıs büyük bir hayal kırıklığına sahne olmuştu. Özgür Özel, DİSK yönetimiyle birlikte Saraçhane'deki 1 Mayıs mitingini tekeline almak istedi. Erken saatte meydana geldi. Polis ablukası karşısında kısa bir açıklama yapıp erkenden meydandan ayrıldı. Ne o işçileri, ne de işçiler onu gördü. Bu göz önüne alındığında Gebze'deki hareketinin en azından bir ileri adım olduğu düşünülebilir.

Miting sonunda hep birlikte hatıra fotoğrafı çektiren Lezita işçilerini görüyorum. Turgutlu'dan Gebze'ye 400 kilometrelik yolu neden geldiklerini soruyorum. İşçilerden Serkan yanıtlıyor:

"Ne muhataplarımızdan ne de sendikalardan yeterli desteği alamadık. Biz 'Geçinemiyoruz' mitingine hem buradaki sese destek olmak hem de sesimizi duyurmak için geldik."

'Sıkıntılarımızın nedeni örgütsüzlük'

Serkan da Gebze'deki buluşmayı bir emek mitingi için zayıf bulanlardan.

"Özgür Özel'in de dediği gibi Gebze emeğin ve emekçinin başkenti. Sadece Gebze'den bu kadar işçinin buraya gelmesi gerekiyorken Ege'den, İç Anadolu'dan, birçok bölgeden buraya gelenler var. Emekliler çoğunlukta. Ben isterdim ki burada sendikal hakları için direnen daha çok işçi olsun. İşçileri daha az gördüm alanda."

Miting kadar ana muhalefet partisinin çabalarını da yetersiz bulan Serkan, "çare yine bizde" diyor: 

"Yaşadığımız birçok ekonomik sıkıntının temeli örgütlenemememiz, toplumun örgütsüz olması. Sendikaların örgütlenmelerinin önünde engeller var. İşçiler hakkını dağınık bir şekilde arıyor."

Lezita işçileri

Mitingi özetleyen soru: 'Nereden geliyorsunuz'

Mitingin ardından istasyona dönmek için yine dolmuşa bindim. Dolmuşta benimle birlikte mitinge katılan birkaç kişi daha var. Şoför bir kişinin engelli kartını kabul etmeyince tartışma çıktı. Arayı, dolmuşa bizden önce binmiş olan ve işleyişi bilen bir Gebzeli buldu.

Bu sırada dolmuştakiler tanışmış oldu. Gebzeli aynı şapkayı takan, aynı sudan içen ter içindeki 5 kişi görünce "Nereden geliyorsunuz" diye sordu. Biri CHP'nin bir Emek Mitingi düzenlediğini, Özgür Özel'in de konuşmacı olduğunu anlattı. Diyaloğun devamından Gebzelinin sıkı bir CHP seçmeni ve kıt kanaat geçinen bir emekli olduğu anlaşıldı.

Gebzeli kendi ilçesinde kendi partisinin düzenlediği mitingden yeni haberdar oluyordu...