Sinan Ateş davasında sanık avukatlarının savunması: 'Yaralamaya gittiler'

Sanık avukatları tahliye ve berat talep etti. Savunma "öldürmeye değil yaralamaya gittiler" üzerinden kuruldu.

Haber Merkezi

Sinan Ateş cinayetinin ilk duruşmasının üçüncü günü de sona erdi.

İlk gününde sanıklar MHP'yi savunmak ve MHP'ye çıkacak yolları kesmek için 18 kez verdikleri ifadelerde söyledikleri her şeyi reddedip yepyeni bir hikaye anlatmaya koyulmuştu. Bu yaklaşım, bugün de devam etti. 

Yaşananlara özet olarak bakmak gerekirse; tüm ifadeler değiştirildi, cinayet işlenmek istenmediği, aslında sadece alacak verecek sebebiyle ayaklarına sıkacakken Ateş’in arkadaşlarının Ateş’e sıktığı için öldüğü gibi enteresan öyküler anlatıldı.

Tetikçi Eray Özyağcı, azmettiriciler arasında olan eski MHP yöneticisi Tolgahan Demirbaş’la ilişki kurulamasın diye ona çıkacak tüm ifadelerini değiştirdi. Kalan sanıklar da aynı yolu izlediler. Özetle, Gülsuyu çete lideri, Hasan Ferit Gedik’in katili, torbacı Doğukan Cep, “Ben baş aktörüm, cinayetin azmettiricisi benim” dedi.

Çep dışındakilerin dahlinin olmadığı bir tablo çizilmek istendi. Zaten eksiklerle dolu iddianameyi daha da eksilttiler; olayın sanki siyasi hiçbir boyutu yokmuş, yaşanan sıradan bir adli vakaymış da savcılar tarafından MHP’ye kumpas kurulmuş gibi bir algı yaratmayı denediler.

İkinci günde Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, Sinan Ateş davasında Ayşe Ateş'in avukatı Ali Yücel'i dışarı çıkarmayan kolluk görevlileri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmaya karar verdi ve duruşmayı yarına erteledi.

Şimdi duruşmanın üçüncü gününe bakmadan, iddianame bize ne diyordu hatırlayalım.

İddianamede istenen cezalar ne?

Özetle iddianamede “toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme” suçlamasıyla Eray Özyağcı, Vedat Balkaya ve Suat Kurt ile azmettirme suçlamasıyla Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş için ağırlaştırılmış müebbet isteniyor. Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal için “iştirak halinde, tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardım” suçlamasıyla cezalandırma talep ediliyor.

İddianamedeki hikaye neydi?

İddianameye göre azmettirici Gülsuyu Çetesi lideri 2013’teki Hasan Ferit Gedik cinayetinin hükümlüsü Dodo lakaplı Doğukan Çep ve Ülkü Ocakları Genel Merkez eski yöneticisi Tolgahan Demirbaş, Ateş’i öldürmek için plan yapıyor.

Cinayet büro komiseri Aykal, Demirbaş’a Ateş’in ev adresini veriyor. Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel, Ateş’in avukatı Ali Yücel’in araç plakasını sorgulatılmasını istiyor, Aykal’dan bu bilgileri alan Demirbaş bunları Yüksel’e atıyor. Tetikçi Ero lakaplı Eray Özyağcı’yı İstanbul’dan Ankara’ya iki özel harekat polisi “pavyona gitmek için giderken” götürüyor. Tetikçiyi olay yerine getiren ve kaçıranlar Vedat Balkaya ve Suat Kurt.

Avukatlar 'yaralama' diyor ama...

Tetikçi Eray Özyağcı ve azmettirici Doğukan Çep, Sinan Ateş’i kişisel husumet nedeniyle yaralamayı amaçladıklarını iddia ettiler. “Özyağcı’nın Ateş’in ayağına ateş ettiği, ancak Ateş’i öldüren kurşunların Ateş’in yanında bulunanlar tarafından atılan silahlardan çıktığı” şeklinde savunma yaptılar.

Sinan Ateş’in katledildiği yerde 3 silah kullanıldı. Biri tetikçi Eray Özyağcı’nın kullandığı silah, diğer ikisi Ateş’in arkadaşlarının Özyağcı’ya karşılık verdikleri silahlar. Tetikçi cinayet sonrasında kullandığı silahı yok etti. İfadesinde silahı sakladığını ve yerini de hatırlamadığını ileri sürdü.

B Yüzü’nün haberine göre, laboratuvarda yapılan incelemede Ateş’in vücudundan çıkan 5 merminin, Ateş’in arkadaşlarının teslim ettiği silahlardan çıkmadığı tespit edildi.

Doğukan Çep, Kılıçdaroğlu'nun sözlerini taklit etti

Duruşma salonunda yoklama alınırken, azmettirici tutuklu sanık Doğukan Çep, CHP'nin 7'nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından paylaştığı “bur-da-yım” mesajını taklit etti. 

Saniye Ateş duruşma esnasında rahatsızlandı

Duruşma sırasında Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş (70), tansiyon düşüklüğü ve kolunun uyuşması sebebiyle ambulansa alındı. Ateş, cezaevi kampüsü içerisindeki hastaneye götürüldü. 

Sinan Ateş'in annesi hastaneye kaldırıldı - Toplumsal Haber

“Davaya siyasi müdahale” uyarısı

Mahkeme Başkanı duruşmada sorun çıkartan kişilerin bir daha salona alınmayacağını belirtti. Mahkeme Başkanı ayrıca siyasi parti temsilcilerinin bir daha Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır gibi salonda duruşmaya müdahale etmesi halinde "davaya siyasi müdahale" olacağı gerekçesiyle salona alınmayacaklarını kaydetti.

Özyağcı'nın avukatı: Öldürme saikiyle hareket etseydi kafasına ateş ederdi

Eray Özyağcı’nın avukatı Zeynettin Aktürk, sanığın öldürme saikiyle ateş etmediğini, öldürmek istese ayaklarına değil başına sıkacağını öne sürdü. Ateş’i öldüren kurşunun akrabası Selman Bozkurt tarafından sıkıldığını iddia etti.

Sanık Vedat Balkaya’nın avukatı Cem Ali Kılıç, “Müvekkilimize ilk olarak 'Alacak verecek için yardımcı olabilir misin' diye soruluyor. Müvekkilim olay yerine 250-300 metre uzakta bekliyor ve sanık Eray Özyağcı tarafından hep olay yerinden uzakta tutulmaya çalışılıyor. Eylem planına dahil müvekkilime hiçbir bilgi verilmiyor. Eray Özyağcı motordan inerken müvekkilime ‘silah sesi duyarsan sakın kaçma’ diyor. Bu plana dahil olan birine bu söylenebilir mi? Fiil üzerinde ortak hakimiyeti yoktur, sadece araç konusunda yardımcı olup fiilin işlenmesini kolaylaştırmıştır. Tutuksuz yargılanmasına ve davaya bu şekilde devam etmesini talep ediyorum” ifadelerini kullandı.

Sanık Suat Kurt’un avukatı Demet Saatçioğlu, dosyadaki insan hakkı ihlalleri bulunduğunu söyledi ve yapılan haberlerden rahatsız olduklarını ortaya koydu.

“Dosyayla alakalı insan hakkı ihlallerinden bahsederken Türk yargı sisteminin daha iyi bir hale gelmesi için çözmemiz gereken sorunlar vardır. Dosyada kısıtlılık olurken basında bazı ifadelerin ve belgelerin yayınlandığını görüyoruz. Bu, hukuka aykırıdır. Tutukluluk meselesine gelecek olursak müvekkilim tamamen keyfi şekilde tutuklanmıştı.”

Saatçioğlu iddianameyi de eleştirdi ve “Türkiye’nin gündemine oturan dosyada eylem ile ilgili bölüm 5 sayfa bile değildir. Burada Sinan Ateş ile ilgili bir soruşturma yürütüldüğünü belki söyleyebiliriz ama Selman Bozkurt ile alakalı bir soruşturma yürütülmemiştir. Müvekkilime Selman Bozkurt ile ilgili tek bir soru yöneltilmemiştir" dedi.

Doğukan Çep'in avukatı: Bu dosyada ağır insan hakları ihlali vardır

Azmettirici Doğukan Çep’in avukatı Emine Tosun, “Müvekkilime darp ve cebir izine rastlanmadığına dair bir rapor tanzim edilmiş ancak medyada bile boy boy yaralı fotoğrafları yer almaktadır. Bu yüzden bu raporun altında imzası bulunan doktorlar hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu dosyada ağır insan hakları ihlali vardır” ifadelerini kullandı.

Ateş’in çatışma ortasında kaldığını öne süren Tosun, “Sinan Ateş’in vücudundan çıkan mermi parçalarının Eray Özyağcı’dan çıkıp çıkmadığının tespiti yapılamamıştır” diyerek Ateş’i öldüren kurşunların atış açılarına göre Özyağcı’nın silahından çıkan mermilere ait olmasının mümkün olmadığını söyledi. İlk değiştirilen ifadelere uygun bir şekilde, Ateş’in Bozkurt’un silahından çıkan mermilerle öldüğünü öne süren bir dizi açıklamada bulundu.

“Ahmet Keçik kimdir?”

Aynı zamanda “Ahmet Keçik kimdir?” sorusunu sordu ve şunları söyledi avukat:

“Ahmet Keçik kimdir? Öğrenciyim diyor ama maşallah çok iyi silah kullanıyor. Bu kişiye dair SGK dökümlerini istiyoruz. Selman Bozkurt, Ahmet Keçik ve hatta Sinan Ateş hakkında daha önce bir dosya olup olmadığının, bu kişilerin arasındaki ilişkilerin ne olduğunun araştırılmasını istiyoruz.

Ahmet Keçik, şüpheli olarak alınmış ama dosyadan çıkarılmış. Ne zaman çıkarılmış göremiyoruz.”

Tosun söz aldığı süre boyunca, amacın öldürmek olmadığını, dosyadaki raporların yetersiz olduğunu, Sinan Ateş’in hukuksuz işler yaptığını anlattı. 

Tosun’un savunmasından sonra ara verildi.

Demirbaş’ın avukatı: Gizlilik kararı olmasına rağmen sosyal medyadan yargılandı

Duruşmada Sinan Ateş'e yönelik “toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçuna yardımdan azmettirici olarak yargılanan Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın avukatı Murat Ofli, “Müvekkilim olayın herhangi bir yerinde ne azmettirici ne de yardım edendir. Olayın en başından itibaren dosyada gizlilik olmasına rağmen müvekkilimin sosyal medyadan yargılanması yapılmıştır” dedi.

Avukata göre “Tolgahan Demirbaş’ın konum atmasının olayla bir ilgisi yok”muş.

İddianamenin hatalı olduğunu ileri süren avukat Ofli, şunları söyledi:

“Zaten Eray’ın ve Vedat’ın konumları müvekkilimin attığı konumla yanı değildir. Eray Özyağcı’nın bindiği aracın şoförü sabitken hatalı ve eksik araştırılan PTS kayıtlarında hatalı değerlendirmeler yapılmıştır. Dosyadaki araç müvekkilimin aracı değildir. Vedat’ın inip Eray’ın araca bindiği saatte benim müvekkilim Gökçehöyük’te bulunan bahçededir. Bahçede çalışan Afgan çalışanlarca bu doğrulanmaktadır ancak bunlar dosyaya kazandırılmamıştır. Biz bunların da dosyaya eklenmesini istiyoruz.”

Ofli, bilirkişi raporunun yeniden alınmasını talep etti. Bilirkişi raporunda ortaya çıkan pek çok kanıt iddianameye eklenmediği için tepki çekmişti.

Avukat Ofli, şöyle devam etti:

“8 ay öncesine ait yazışmalar ve görüşmeler olaya bağlanmıştır. Dosya kapsamından anlaşılacağı üzerine de müvekkilim olayı planlayan failleri tanımamakta ve hiçbir iletişimi de bulunmamaktadır. Bu yargılamada suçlu ve suçsuzun ayırt edilmesi gerekmektedir. Azmettirme iddiası dayanıksızdır.”

Demirbaş’ın tahliyesi talep edildi.

Özel harekat polisi Gelenbey’in avukatı: İşkenceye uğradı

Tutuklu sanık özel harekat polisi Aşkın Mert Gelenbey'in avukatı Alp Kemal Gözel, “Müvekkilim özel harekat polisi olduğu için diğer sanıklardan farklı olarak çırılçıplak soyulmuş ve işkenceye uğramıştır" iddiasını öne sürdü. Avukat Gözel’e göre müvekkilinin amacı abisini ziyaret etmek ve bir ''kaçamak'' yapıp yani pavyona gidip İstanbul'a geri dönmekmiş. Gözel, müvekkilinin beraatini ve adli kontrol talebiyle serbest bırakılmasını talep etti.

Diğer polisin avukatı: Müvekkilim uyumuştur

Duruşmada Sinan Ateş'e yönelik “toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçuna yardımdan yargılanan özel harekat polisi Murat Can Çolak’ın avukatı Rıza Çengel, “Müvekkilim zaten araçtan hiç inmemiş ve uyuya kalmıştır. Bile isteye suça yardım etmekle bilmediği bir insana bilmeden yardım etmek suçu farklıdır. Müvekkilimin tahliyesini ve nihayetinde beraatini talep ediyorum” dedi.

MHP’li Köktürk’ün avukatı: Müvekkilimin dahli yok

MHP’li sanık Ufuk Köktürk’ün avukatı İlker Kocaoğlu, “Sadece cezaevinden arkadaşı Doğukan Çep’e bir miktar para gönderdiği ve sosyal medyadan bir siyasi partiye üye olduğu haberleri nedeniyle 19 aydır tutukludur. Tahliyesini talep ediyorum” dedi.

'Bir oyun, dizi çekiliyor'

Serdar Öktem’in avukatı Oğuzhan Bilgin de iddianamede yer alan Öktem’in sevk ve idaresindeki 06 DB 7018 plaka sayılı araç ve 34 NR 6144 plaka sayılı araç hakkındaki iddialara dair, “06 DB 7018 plakalı aracın iddianame düzenlenmeden bile Serdar Öktem’in kontrolünde olmadığı bilinmektedir. Bu yüzden iddianame olarak önümüze getirilen evrak yok hükmündedir. 34 NR 6144 plakalı araçta ise şoför koltuğunda değil yan taraftadır ve hakkındaki iddiaları öğrenmek için emniyete gittiği araçtır. Bunca insan tutuklu vaziyette, ne hikmetse 18 aydır savcılık makamı sanık Serdar Öktem’in PTS kayıtlarını temin etmiyor. Çünkü bu kayıtlar geldiğinde suçsuz olduğu ortaya çıkacaktır. Bilirkişi raporunda müvekkil Serdar Öktem’in tamamen İstanbul’da olduğu ve hiçbir sanıkla ortak baz vermediği sabit hale gelmiştir” savunmasını yaptı.

Sanık Öktem’in bir diğer avukatı Batuhan Mastı da “Bir oyun bir dizi çekiliyor. Yönetmenin Cevheri Güven, senaryoyu yazanlarında Cumhuriyet savcıları olduğunu görüyoruz ne yazık ki reklamını da gazeteciler yaptı. Tahliye talep ediyorum” beyanında bulundu.

Duruşmada bugün 19 sanık avukatının beyanı dinlendi. Davaya yarın avukat beyanlarının alınmasıyla devam edilecek.