AKP-CHP arasında 'acı reçete' görüşmesi: Sonuç yok, meselenin özü gizleniyor

CHP Mehmet Şimşek'le görüşmesinde sunduğu 4 talebe karşılık bulamadı. TKP Genel Sekreteri Okuyan'a göre CHP'nin talepleri "acı reçeteyi sindirilebilir hale getirme" amaçlı, meselenin özü gizleniyor.

Haber Merkezi

Emekçilerin hayat pahalılığı karşısında alım gücü her gün erirken AKP ile CHP arasında bir süredir yapılan “normalleşme” görüşmeleri bugün ekonomi gündemiyle devam etti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i bakanlıkta ziyaret etti. 

Yaklaşık 4 buçuk saat süren ve basına kapalı yapılan görüşmenin ardından Karatepe, CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında konuştu.

Asgari ücretin artırılacağı konusunda bir izlenim edinmediğini açıklayan Karatepe “Görüşmeye 4 taleple gittik ancak 4 saatin sonunda acı reçeteyi yine vatandaşa çıkartan anlayışlarında bir değişim iradesi olmadığını maalesef gördük” dedi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise Şimşek ile Karatepe’nin görüşmesine ilişkin olarak “Mehmet bey ekonomi vizyonumuzu talep üzerine paylaşmış oldu” dedi.

Karatepe: Biz önerilerimizi sunduk, takipçisi olacağız

Karatepe'nin Şimşek'e ilettiği dört talep arasında asgari ücrete zam ve emekli aylıklarını artırılması yer aldı.

Karatepe görüşmede Şimşek’e ilettikleri dört ana talebin asgari ücrete ara zam, emekli aylıklarında ciddi şekilde artış yapılması, tarımsal desteklerin artırılması ve vergide adaletsizliğin giderilmesi olduğunu açıkladı.

Karatepe “Biz bu önerilerimizi sunduk ve takipçisi olacağız” dedi.

Uygulanan ekonomik programın bir bölüşüm şoku yarattığını söyleyen Karatepe yurt içi talebi dengelemek için düşük gelir grubunda yer alanların gelirlerindeki artışın sınırlandırılmasının doğru olmadığını ifade ettiklerini söyledi.

Asgari ücrete ara zam yapılmasının zorunluluk olduğunu ifade ettiğini kaydeden Karatepe “Biz enflasyonun bu kadar yüksek seyrettiği bir dönemde, asgari ücretle yılın ikinci yarısında zam yapılmamasını şiddetle reddediyoruz. Bizim buna razı olmamız söz konusu değil” dedi.

Emekli aylıklarında enflasyon kadar artışın yeterli olmayacağını, refah payı olarak adlandırılabilecek bir ilave artışının yapılması gerektiğini söylediklerini kaydeden Karatepe, tarımın bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu ve bu nedenle tarımsal desteklerin maliyet unsuru olarak görülmemesi gerektiğini ifade ettiklerini dile getirdi.

Çay ve buğday alım fiyatı olarak açıklanan rakamların yetersizliğini de Şimşek’e aktardıklarını söyleyen Karatepe ayrıca “vergide adaletin sağlanması” konusundaki görüşlerini paylaştıklarını belirtti.

Vergi dilimlerinin belirlenmesinde asgari ücret düşüldükten sonraki kısmın dikkate alınması gerektiğini ifade ettiklerini söyleyen Karatepe “Çok somut örnekler üzerinden bunu Sayın Bakan ile paylaştım” dedi.

Kredi kartlarına ve ek hesap olarak adlandırılan kredili mevduat hesaplarına ödenen faizin yüzde 30’u kadar verginin de vatandaşın omuzlarına yüklendiğini belirten Karatepe “Bunun bir an önce sıfırlanması gerektiğini Sayın Bakan’a ifade ettik” dedi.

Vergi cenneti listesi ve silinen vergiler

Karatepe ayrıca yurt dışında vergi cenneti olarak adlandırılan ülkelere giden paranın vergilendirilmesi için yapılan düzenlemenin vergi cenneti olarak adlandırılan ülkelerin listesi 18 yıldır yayımlanmadığı için hayata geçirilemediğini de Bakan Şimşek’e ilettiklerini kaydetti.

Görüşmede, vergi konusunda kimlerle ne kadar uzlaşıya gidildiğinin, ne kadar verginin silindiğinin kamuoyuyla paylaşılmasının yararlı olacağını söylediğini aktaran Karatepe, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine ilişkin kamuoyunda şüphe olduğunu, verilerin şeffaf şekilde kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini dile getirdiğini anlattı.

'Asgari ücretin artırılacağı izlenimi edinmedim'

Asgari ücretle ilgili bir soru üzerine Karatepe “Ben asgari ücretin arttırılacağı konusunda bir izlenim edinmedim. ‘Artırmayacağız’ da demedi ama benim edindiğim izlenim, asgari ücretin arttırılması konusunda bir iradelerinin oluşmadığı yönünde. Ben bunun bir zorunluluk olduğunu, mutlaka arttırılması gerektiğini ifade ettim” dedi.

AKP'den açıklama: Ekonomi yönetimimiz ne yaptığını biliyor

Görüşmeye ilişkin AKP Sözcüsü Ömer Çelik de partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında konuştu.

AKP Sözcüsü Çelik "Mehmet bey ekonomi vizyonumuzu talep üzerine paylaşmış oldu" dedi.

“Özgüvenli bir hükümete sahibiz” ifadesini kullanan Çelik “Bakanımız Şimşek bey, basına kulis olarak verilen konularda hükümet olarak ne yaptığımızı, hangi adımları attığımızı, hangi sonuçları ürettiğimizi hem Türkiye'nin geçmişteki uygulamalarıyla mukayeseli bir biçimde hem de dünya örnekleriyle mukayeseli bir biçimde paylaşmış oldu. Onlar bir açıklama yapmışlar, 'Biz işte öneri getirdik ama çok kabul görmedi' diye. Herkes öneri getirebilir, herkes önerisini sunabilir.” dedi.

AKP Sözcüsü Çelik “Ekonomi yönetimimiz ne yaptığını biliyor ve öngördükleri takvim kusursuz bir şekilde işliyor ve sonuçlara daha iyi neticeler elde ederek ulaşıyorlar. Bu şekilde devam edecek. Meclis'te grubu bulunan partilerden Bakanlarımızdan bilgi almak isteyen olursa onlara, muhalefet partilerine gereken bilgiler veriliyor. Mehmet bey ekonomi vizyonumuzu talep üzerine paylaşmış oldu. Bundan sonrasında da politikalarımıza güçlü bir şekilde, güçlü sonuçlar üreterek devam edeceğiz” diye konuştu.

TKP Genel Sekreteri Okuyan: Büyük sermaye yol kazası yaşanmaması için önlem alıyor

CHP ile AKP arasındaki görüşmelerin arkasında büyük sermayenin olduğuna ilişkin bir açıklama TKP’den geldi.

TKP Genel Sekreteri Okuyan "Soru şu: En zengin yüzde 1’in toplam servetin yüzde 40’ına el koyduğu bu sömürü düzeni devam edecek mi, etmeyecek mi?" ifadesini kullandı.

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan X hesabından yaptığı açıklamada “CHP’nin acı reçeteyi sindirilebilir hale getirmek için yaptığı önerilerin de bir karşılığı ve anlamı yok” diyerek vergide adalet gibi kulağa hoş gelen dileklerin meselenin özünü gizlediğini vurguladı.

Okuyan şunları kaydetti:

CHP ile AKP arasında sürmekte olan görüşmelerin arkasında bugünkü ekonomi politikaların sürmesini isteyen ve bir yol kazasının yaşanmaması için önlem alan büyük sermaye olduğundan herhalde kimsenin kuşkusu yok. Bu politikalara temelde bir itirazı olmayan CHP’nin acı reçeteyi sindirilebilir hale getirmek için yaptığı önerilerin de bir karşılığı ve anlamı yok.

Vergi adaleti, bölüşümde adalet gibi kulağa hoş gelen temenniler meselenin özünü gizliyor. Soru şu: En zengin yüzde 1’in toplam servetin yüzde 40’ına el koyduğu bu sömürü düzeni devam edecek mi, etmeyecek mi?

Bu alçaklığın adil ya da makul olması mümkün müdür?

4 büyük sermaye grubunun astronomik kârları

Türkiye Komünist Partisi geçtiğimiz günlerde de bir açıklama yayımlamış ve “Temmuzda zam yetmez, enflasyona neden olan şirket kârlarına el konulmalı emekli ve emekçilere dağıtılmalı” demişti. Yapılan açıklamada 4 büyük sermaye grubunun son iki yıldaki astronomik kârları şöyle sıralanmıştı:

  • Sabancı Holding 2021 kârı: 20,6 milyar lira. 2022 kârı: 82,4 milyar lira Artış %300
  • Koç Holding 2021 kârı: 26,2 milyar lira. 2022 kârı: 129,6 milyar lira Artış %395
  • Anadolu Holding 2021 kârı: 1,2 milyar lira. 2022 kârı: 15,6 milyar lira Artış %1200
  • Eczacıbaşı Holding 2021 kârı: 1,2 milyar lira. 2022 kârı: 4,1 milyar lira Artış %242
     

'Temmuz ayında tüm ücretleri ve emeklileri ihya edebilirsiniz'

TKP Merkez Komite Üyesi Alpaslan Savaş Temmuz’da asgari ücrette artış olup olmayacağına ilişkin tartışmalar konusunda bugün soL’a yaptığı açıklamada, yüksek enflasyonun sebebinin şirketlerin kârlarındaki büyük artışlar olduğunun IMF gibi sermaye çevrelerince de kabul edildiğini vurgulamıştı.

TKP MK üyesi Savaş: Bu işlenen suça son vermeden ne hayat pahalılığı azalır, ne ücretler yeter, ne de işsizlik düşer.

Savaş Temmuz ayında ekonomi için "rasyonel hamle"yi şu sözlerle açıklamıştı:

Bu işlenen suça son vermeden ne hayat pahalılığı azalır, ne ücretler yeter, ne de işsizlik düşer. Sadece bu kârlara el koysanız, ki buna bal gibi hakkı vardır devletin, Temmuz ayında tüm ücretleri ve emeklileri ihya edebilirsiniz. Üstelik bir avuç zengin aileyi de beslememiş olursunuz.

Temmuz ayında ekonomi için rasyonel hamle bu şirketleri devletleştirip, işçi sınıfının yarattığı değer olan bu kârlar emekçi halkın ihtiyaçları için kullanılması olacaktır."