Lezita yoksullaştırarak büyüdü: 'Ne fabrikalar açıldı, işçiye verilecek 50 kuruş yadırgandı' 

Emek düşmanı siciliyle bilinen Lezita cirosunu yüzde 72 artırdı, "en büyükler" listesinde yükseldi. Bu hızlı yükselişi büyümenin asıl mimarlarına, grevdeki Lezita işçilerine sorduk.

Emre Alım

Bir yanda yüksek enflasyona rağmen ücretleri baskılayarak emekçinin gırtlağına sarılmış bir şirket, diğer yanda örgütlenme haklarının tanınması için patrona kafa tutan işçiler.

Abalıoğlu Grubu'na ait Lezita'dan bahsediyoruz. Lezita işçileri 113 gün önce sendikal örgütlenme haklarını tanımayan patrona karşı mücadeleye başladı. İşçileri greve götüren en ağır çalışma koşulları 2023'te yaşandı. Enflasyon zam oranlarını aştı, işçiler aydan aya yoksullaştı. 

Sömürünün katmerlendiği yıla ilişkin şirket verileri geçtiğimiz gün açıklandı. İstanbul Sanayi Odası'nın "En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu" araştırması Lezita işçileri üzerinde artan baskıyı bir kez daha ortaya koydu.

2020 2021 2022 2023
Ciro (milyar TL) 2,5 4,3 9,5 16,4
Şirket Sıra No 93 93 90 78

Emek düşmanı siciliyle tanınan şirket 2023'te 16,4 milyar liralık ciro yani net satış yaptığını bildirdi. Böylece bir önceki yıl 9,5 milyar lira ciro elde eden şirket, satışlarını bir yılda yüzde 72 artırdı. Lezita hızla büyüdüğü pandemi sürecinin başında 2,5 milyar lira ciroya sahipti. Bu yükseliş şirketi rakiplerinin de önüne geçirdi. 2020'de en büyük 500 sanayi kuruluşu listesine 93'üncü sıradan giren şirket 2023'e dek 15 basamak atlayarak 78'inci sıraya geldi.

Abalıoğlu Grubu'na ait diğer 3 gıda fabrikası da cirolarını katladı. Bu şirketler de dahil edildiğinde Abalıoğlu'nun yıllık net satışı 45 milyar lirayı geçti. Şirketlerin kâr, ihracat ve istihdam gibi bilgilerini gizlemesi dikkat çekti.

İSO 500 listesindeki Abalıoğlu Grubu şirketleri 

Lezita'yı kimler büyüttü?

Lezita patronunun "başarı öyküsü" olarak anlattığı büyümeyi asıl mimarlarına, grevdeki Lezita işçilerine sorduk.

17 yıldır Lezita'da çalışan Nurhan Yaşa "Bizim emeğimizle oldu o satış, o kâr" diyor.

Patronun bu süreçte fabrikalarına yeni fabrikalar eklediğini söyleyen Nurhan Yaşa, haklarını aramaya başlayınca yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

"Maaş günü neden eksik ücret verdiklerini sorduğumuzda bizi hep oyaladılar. Gerçek hakkımızı vermeyerek geldi bugünlere. Hâlâ alandayız. Ne Bakanlık en arabulucu kaldı. Nereye gittiysek hakkımızı alamadık."

113 gündür fabrika kapısında sendikal haklarını isteyen Nurhan Yaşa, Lezita patronuna soruyor: "Yıllarca verdiğimiz emeğin karşılığı bu mu olmalıydı?"

'Ne fabrikalar açıldı, işçiye verilecek 50 kuruş yadırgandı' 

Lezita'ya 17 yılını veren bir başka işçi Şerife Piştav. İşe başladığında şirket tek işletmeden ibaretmiş. Sonrasını şöyle anlatıyor:

"Ben burada çalıştığım sürece ne fabrikalar açıldı ama işçiye geldiklerinde 50 kuruş vermeyi yadırgadılar. Sermaye onların olabilir ama bizlerin emeğini görmezden geldiler."

Yalnızca ücretlerin değil, yan hakların da birer birer yok olduğunu söyleyen Şerife Piştav, "başarılı" büyüme hikayesinin ardında yatanları şu sözlerle aktarıyor:

"Bayram ikramiyesi vereceğiz, kömür parası vereceğiz dediler. Hiçbirinin arkasında durmadılar. Geçen yıl devlet doğalgaz yardımı yapınca onu da kaldırdılar. Biz greve başladık bayram ikramiyesi vermeye başladılar. Bir bayram verdiler, ikinci bayram yine yok."

Şerife Piştav da Lezita patronuna bir soru yöneltiyor: "İnsanın işçisinin yüzünü de güldürmesi lazım değil mi?" Peşinden cevabını veriyor: "Sermayeleri yüksek ya, parayla her şeyin sahibi olacaklarını düşünüyorlar." 

Devlet eliyle yükselişten emek düşmanlığına

Sorular bunlarla sınırlı değil. Lezita bugünlere nasıl geldi? Sırtını devlete yaslayarak nasıl dev bir gıda tekeline dönüştü? Şirketin emek düşmanı sicili bugünle mi sınırlı? Lezita direnişi nasıl devam ediyor? 

Bu soruların yanıtıysa Patronların Ensesindeyiz Ağı'nın dosya haberinde ve Pano'nun hazırladığı belgeselde: