Hollanda'da aşırı sağcı koalisyon kuruluyor

Hollanda’da aşırı sağcı koalisyonun kurulması, ülkenin iç ve dış politikalarında ciddi değişiklikler getirebilir. Göçmenlik politikalarındaki sert tutum da, toplumda tartışmalar yaratabilir.

Gamze Özdemir Wigman

Hollanda'da 22 Kasım'da yapılan genel seçimlerinin ardından yapılan uzun süren müzakereler sonucunda Hollanda'da aşırı sağcı bir koalisyon hükümeti kuruluyor. Başbakan Mark Rutte'nin de NATO Genel Sekreterliği'ne atanmasının ardından kurulan bu yeni hükümet, Geert Wilders'ın liderliğindeki aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV), eski Başbakan Mark Rutte'nin sağcı liberal partisi VVD, yeni burjuva partisi NSC ve popülist köylü partisi BBB'den oluşuyor.

Kral huzurunda bağlılık yemini bir gün gecikmeli olacak

Yeni koalisyonun kurulmasının ardından, geleneksel olarak yapılan Kral Willem-Alexander’ın yeni kabineyi kabulü ve Kral huzurunda yemini töreni, köleliğin kaldırılması ve ırkçılıkla mücadele günü olan Keti Koti protestolarıyla karşılaşmamak için 1 Temmuz Pazartesi yerine, 2 Temmuz'da gerçekleştirilecek.

Geert Wilders’ın liderliğindeki koalisyon

Seçimlerde Geert Wilders'ın partisi PVV birinci parti çıkmasına rağmen, tek başına hükümet kuracak oy çoğunluğunu elde edemedi. Bu durum Wilders’ı koalisyon arayışına yönlendirdi. Ancak, diğer üç parti lideriyle anlaşamayınca başbakan olma çabalarından vazgeçti. Bunun üzerine dört parti lideri, Adalet Bakanlığı’ndan üst düzey bir ‘memur’ ve Hollanda gizli servislerinin eski başkanı Dick Schoof’u ortak başbakan adayı olarak önerdi. Schoof'un adı pek bilinmese de sosyal medyada “siz onun kim olduğunu bilmeseniz de, o sizin kim olduğunuzu bilir” şeklindeki yorumlarla bilinirlik kazandı.

Hükümet programı: 'Umut, Cesaret ve Gurur'

Altı ay süren zorlu müzakerelerin ardından dört parti, Mayıs ortasında "Umut, Cesaret ve Gurur" adlı hükümet programını sundu. Geert Wilders, bu programın Hollanda için "güneşi yeniden parlatacağını" iddia etti. Tamamen muhafazakar bir çizgide olan program, göçmenlik politikalarına ağır vurgu yapıyor ve en katı sığınma kabul kurallarını ve şimdiye kadarki en kapsamlı göç kontrol paketini içeriyor.

Göçmenlik politikaları ve eleştiriler

Hükümet programı, muhafazakar ve katı göçmenlik politikaları ile sınırlı kaldı. Wilders'in seçim kampanyasında öne çıkan bazı radikal planları programa dahil edilmedi. Bu planlar arasında tiyatro ve kitaplarda KDV'yi artırmak, üniversitelerde yabancı eğitimi sınırlamak, nükleer enerji santralleri inşa etmek, kamu hizmetlerinde kesintiler yapmak ve AB'den ayrılma oylaması yer alıyordu.

Sonuç ve beklentiler

Hollanda’da aşırı sağcı koalisyonun kurulması, ülkenin iç ve dış politikalarında ciddi değişiklikler getirebilir. Göçmenlik politikalarındaki sert tutum, toplumda tartışmaları beraberinde getirecek gibi görünüyor. Gelecek dönemde, koalisyonun uygulamaları ve halkın tepkileri yakından izlenecek.