Kayseri'de dün Suriyeli olduğu belirtilen bir kişinin yine Suriyeli olan akrabası 7 yaşındaki bir kız çocuğunu taciz ettiği haberinin duyulmasının ardından başlayan gerginliğin hemen ardından, Suriye'nin kuzeyinde TSK ve Suriye Milli Ordusu'nun kontrolündeki bölgelerde gösteriler başladı.
Gösterilerde TSK'yle, çoğunluğu Türkiye'nin desteklediği ve büyüttüğü islamcı silahlı gruplar arasında çatışmalar yaşandı. Suriye Milli Ordusu'na yakın kaynaklara göre, saldırılarda 4 kişi hayatını kaybetti, 20'den fazla kişi yaralandı.
Suriye Milli Ordusu'na yakın haber siteleri, gösterileri Kayseri'de başlayan gerginlikle bağdaştırsa da, yaşananların Türkiye'yle Suriye arasındaki normalleşme adımlarının hemen sonrasında ve Erdoğan'la Putin'in planlanan görüşmelerinin hemen öncesinde yaşanması dikkat çekiyor.
Normalleşmenin gündeme gelmesinden bu yana, Türkiye'yle Rusya'nın gerilimi azaltma bölgesi ilan ettiği noktalarda halihazırda gerilimler yaşanıyordu.
Gösterilerde neler oldu?
Suriye'nin kuzeyindeki Halep ve İdlib kırsalındaki bölgelerde dün TSK'ye karşı gösteriler başladı. Gösterilerde, Türk hükümeti tarafından işletilen binalara baskınlar düzenlendi. Bu saldırılar arasında TSK'yle silahlı gruplar arasında şiddetli çatışmalar yaşanırken, RPG mermilerinin kullanımı sonucu patlamalar duyuldu.
Suriye'nin kuzeyindeki gerilimin tırmanmasının ardından dün dört sınır kapısını kapatan Türkiye, Afrin kırsalına bağlı Cinderes bölgesindeki Hamam sınır kapısını da kapattı. Türkiye dün Halep kırsalındaki Bab el-Selam, el-Rai ve Cerablus sınır kapılarını ve ayrıca kuzey İdlib kırsalındaki Bab el-Hava sınır kapısını kapatmıştı.
Afrin ve Cerablus kentlerinde dün başlayan çatışmalarda 4 kişinin hayatını kaybettiği, 20'den fazla kişinin yaralandığı belirtildi.
TSK birliklerinin, gösterilerin büyüme ihtimaline karşı batı Halep kırsalındaki temas hatlarına yakın Takad kasabasındaki bir askeri noktayı boşaltarak, aynı bölgedeki yakın noktalara doğru çekildiği ifade edildi.
Suriye'nin kuzeybatısının en az 15 noktasında yapılan gösteriler, Suriye Milli Ordusu'nun Halep kırsalında kontrol ettiği bölgelerin yanı sıra Ahrar uş-Şam örgütünün etkili olduğu bölgelerde başladı.
Suriye Milli Ordusu kontrolündeki bölgelerde silahlı çatışmalar yaşanırken, gösteriler sırasında yollar kapatıldı ve Türk araçlarına saldırıldı.
Afrin kentindeki Saraya binası önünde de, Türk askerleriyle silahlı göstericiler arasında makineli tüfeklerle çatışmalar yaşandı. Çatışmalarda bir göstericinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin de yaralanarak hastaneye kaldırıldığı aktarıldı.
Göstericiler, ayrıca Halep kırsalında Ahrar uş-Şam ve "Zeytin Dalı" bölgelerini ayıran Gazzeviye sınır kapısından Türk bayrağını indirdi. Afrin kırsalındaki Kafr Jannah kasabasında da bir Türk bayrağı indirildi.
Türk sınır muhafızlarının da Cerablus sınır kapısına saldıran göstericilere gerçek mermilerle karşılık verdiği belirtildi.
Enab Baladi sitesinde yer alan haberde de, Halep kırsalındaki çeşitli bölgelerde Türk hükümetine bağlı kurumlardaki Türk bayraklarının indirildiği, PTT bürosunun kapatıldığı ve Türk askeri araçlarına taş atıldığı kaydedildi.
Ahrar uş-Şam'dan müdahale hazırlığı
Diğer yandan, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) iddiasına göre, Ahrar uş-Şam örgütünün Afrin bölgesindeki protestoları kontrol altına almak için bu gece bir askeri güç göndermeye hazırlanıyor.
Örgüte bağlı güçlerin, Sarmada kenti yakınlarındaki bir gösteride, göstericilerin Türk güçlerine saldırma ihtimaline karşı İdlib kırsalındaki Hırbet el-Coz sınır kapısında bir gösteride konuşlandırıldığı kaydedildi.
Şam'la normalleşme gündeminin ardından
Gösterilerin, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "ülkesi ile Suriye arasındaki diplomatik ilişkileri yeniden tesis etme fırsatlarına açık olduğunu" ve "Ankara'nın Şam ile ilişkileri geliştirmek için çalışmaya hazır olduğunu" duyurmasından birkaç gün sonra başlaması dikkat çekiyor.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da, geçtiğimiz hafta Şam’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentiyev ile görüşmesinde, ülkesinin Türkiye ile normalleşmeye açık olduğu mesajını vermişti.
Şam ve Ankara, 2022'nin sonunda savunma bakanları düzeyinde bir toplantı yapmıştı. 2023'te de Rusya ve İran'ın da katılımıyla dışişleri bakanları düzeyinde bir toplantının ardından iki ülke ilişkilerini resmen normalleştirme sürecini başlatmıştı.
Savunma Bakanı Yaşar Güler, 1 Haziran'da ülkesinin, "güvenli bir ortam" sağlanması ve Türk sınırının güvenli olması şartıyla, güçlerini Suriye'den çekme olasılığını değerlendirdiğini doğrulamıştı.
Suriye Dışişleri Bakanı Faisal Mekdad da, Suriye-Türkiye diyaloğunun temel koşulunun Ankara'nın Suriye'den çekilmeye hazır olduğunu beyan etmesi olduğunu söylemişti
Önümüzdeki günlerde de Erdoğan ve Rusya lideri Putin'in buluşması bekleniyor.
Şam'dan 'Hmeymim'de Suriye-Türkiye görüşmesi' iddialarına yalanlama
Türk medyasında, Suriye ve Türkiye askeri heyetleri arasında Rus arabuluculuğuyla Hmeymim Hava Üssü'nde bir toplantı yapıldığı iddia edilmişti.
Al Mayadeen'in aktardığına göre, Suriye'nin üst düzey kaynakları, Suriye ve Türkiye tarafları arasında Batı Suriye'deki Lazkiye Valiliği'ndeki Hmeymim Hava Üssü herhangi bir toplantı yapıldığına dair iddiaları yalanladı.
Suriye Milli Ordusu'ndan çağrı: Kışkırtıcı eylemlerde bulunmayın
Suriye Milli Ordusu'na bağlı "askeri polis" kuvvetleri de yaşananlara ilişkin bugün bir açıklama yaptı.
Açıklamada, gösteride hayatını kaybedenlerin cenaze törenlerinde "kışkırtıcı eylemlerde bulunmama" yönünde çağrı yapıldı.
Açıklamada, askeri polisin bölgenin güvenliğini ve huzurunu sağlamak için gerekli önlemleri alacağı belirtilerek, "isyanlara öncülük edilmemesi" çağrısında bulunuldu.
Söz konusu açıklama, Türkiye devletinin protestocu muhalif grupları kontrol altına alma çabasının yansıması olarak görülebilir. Ancak bölgedeki tüm islamcı gruplar doğrudan Türkiye himayesi altında değil.
SOHR'dan gösterilerden hemen önce 'gerilimi azaltma bölgesi' raporu
SOHR'un gösterilerin başlamasına saatler kala Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 5 Mart 2020'de ilan ettiği gerilimi azaltma bölgesine ilişkin Haziran raporu yayınlaması dikkat çekti.
Bölgeden "Putin-Erdoğan" bölgesi olarak bahsedilen raporda, Haziran ayında Suriye ve Rusya güçlerinin bölgedeki cihatçı gruplara yönelik müdahalesine ilişkin veriler paylaşıldı. Suriye ve Rusya güçlerinin ateşkese rağmen bölgedeki saldırılarına devam ettiği iddia edilen raporda, Türkiye'nin garantör olarak bu saldırıları izlemekle yetindiği söylendi.