Meslek lisesi öğrencisi ‘Delta Makina’yı anlattı: Patron azarı, güvenlik açığı, iş kazaları…

MTAL’ler ve MESEM’ler çocuk işçiliğin devlet eliyle meşrulaştırılmasının aracı konumunda. Staj yapan bir MTAL öğrencisiyle, maruz kaldığı sömürüyü ve çalışma koşullarını konuştuk.

Yekta Armanc Hatipoğlu

Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri (MTAL) ve Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) çocuk işçiliğin devlet eliyle meşrulaştırılmasının aracı olarak kullanılıyor. Geçtiğimiz aylarda en az sekiz çocuğu iş cinayetleri sonucu hayattan kopartan MESEM’ler, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “müjde” olarak duyurulmuştu.

Öğrencilerin iş ve maaş umuduyla kayıt yaptırdığı MESEM ve MTAL’ler “çırak” ve “stajyer” adı altında on binlerce çocuk çalıştırıyor. Asgari ücret dahi alamayan çocukların işyerlerine olan “giderlerini” ise devlet karşılıyor.

Eskişehir’deki bir meslek lisesinde okuyan Ahmet* de MTAL kapsamında stajyer olarak çalıştırılan on binlerce çocuk işçiden biri. 2015 yılında kurulan; otomotiv, havacılık ve savunma sanayii alanlarında talaşlı imalat yapan Delta Makina isimli fabrikada çalışan Ahmet, fabrikada yaşadıklarını ve “meslek eğitimi” adı altında gerçekleşen sömürüyü soL’a anlattı.

‘Atölyeye ilk girdiğimde hayrete düştüm’

Ahmet, sözlerine atölyeye ilk girdiğinde neler hissettiğini söyleyerek başladı. Çevrenin kirli, takımhanenin dağınık olduğunu söyleyen Ahmet, bazı ekipmanların da güvenlik bölümlerinin olmadığını kaydetti. Çalışanların yaşının ortalama 15-16 olduğunu belirten Ahmet, fabrikada “üç tip çocuk işçi” olduğunu söyledi:

“Öncelikle atölyeye ilk girdiğimde gördüğüm şeyler karşısında hayrete düştüğümü söylemek istiyorum. Çevrenin kirliliği, takımhanenin dağınıklığı, bazı ekipmanların güvenliğinin olmaması bana kötü hissettirdi. Öte yandan ilk fark ettiğim diğer bir şey de çalışanların yaşının küçük olması oldu. Tahminen söylüyorum, çalışanların yaş ortalaması 15-16. Ben de dahilim buna tabii. Gelenler içinde hem kelimenin tam anlamıyla ‘çocuk işçi’ olanlar hem MESEM kapsamında çırak olanlar hem de meslek liseliler var.”

‘MESEM kapsamında çalıştırılan arkadaşımız bileğini kaybetmekten son anda kurtuldu’

MESEM kapsamında çalıştırılan Yusuf isimli bir çocuk işçinin ekipman güvenliği olmamasından dolayı bileğini kaybetmekten son anda kurtulduğunu söyleyen Ahmet, olayın ardından patronun hiçbir şey olmamış gibi öğrencilere “akıl verdiğini” belirtti. Ahmet, makinelerin “switch”lerinin de söküldüğünü kaydetti:

Ekipman güvenliğinin olmamasından dolayı bileğini kesti MESEM kapsamında çalıştırılan bir arkadaşımız. İsmi Yusuf’tu. Sonra hiçbir şey olmamış gibi hastaneye götürdüler, aynı gün içinde patron gelip bize ‘Şu prizleri çekip kullanın’ dedi. Bunu demesi beni çok sinirlendirdi. Ekipman biraz daha derine girseydi arkadaşımız kolunu kullanamayacaktı. Olayın prizle bir alakası da yoktu.

Diğer bir güvenlik açığı da makinelerin ‘switch’lerini sökmeleri. Switchler olduğu durumda makine çalışırken kapısı açılmıyor ama bu cihazı söktükleri için makine çalışırken kapısı açılabiliyor. Bu da büyük bir güvenlik problemi.”

‘İş öğrendiğimizi düşünmüyorum, patron azarı yiyoruz’

Ahmet, patronların öğrencilere karşı olan tavrının çok kötü olduğunu söyledi. “Hepimiz çok az para karşılığında çalışıyoruz zaten, üstüne bir de patron azarı yiyoruz” diyen Ahmet, “iş öğrenme” konusuna da değinerek iş öğrenmediklerini söyledi. Patronların kendisine araba yıkamak gibi angarya işler verdiğini anlatan Ahmet, “Kod yazmam, teknik resim çizmem lazım. Stajyer odamızın olması lazım ama yok” diye konuştu:

“Patronların çıraklara davranışı çok kötü. Hepimiz çok az para karşılığında çalışıyoruz zaten, üstüne bir de patron azarı yiyoruz. Devlet bunlara destek veriyor, üstüne bizi azarlıyorlar. İş öğrenme konusu da sıkıntı. Ben iş öğrendiğimizi düşünmüyorum. Bana araba da yıkatıyorlar, yerleri de süpürtüyorlar. Kod yazmam, teknik resim çizmem lazım. Stajyer odamızın olması lazım ama yok. Devlet bizi niye böyle yerlere gönderiyor anlamış değilim.”

Sözlerini “Çocuk yaştaki insanlar kafasını makineye sıkıştırarak can veriyor” diyerek sonlandıran Ahmet, “Devletin buna el atması lazım” dedi:

“Haberlerde görüyoruz, üstüne yaşıyoruz; bir sürü stajyer öğrenci, çırak ölüyor. Çocuk yaştaki insanlar kafasını makineye sıkıştırarak can veriyor. Bu gerçekten korkunç bir şey, devletin buna el atması lazım.”

*Öğrencinin okulu, sorun olmaması adına belirtilmemiş; ismi, aynı gerekçeyle değiştirilmiştir.