Çalık’ın RES projesine bilirkişi incelemesi

İzmir’in Karaburun yarımadasının yarısından fazlasını kaplayan RES projelerine karşı yöre halkının hukuk mücadelesi sürerken, Tayyip Erdoğan ve AKP’ye yakınlığıyla bilinen Çalık grubuna ait Sarpıncık RES projesine karşı açılan davada bilirkişi incelemesi yapıldı. Yöre halkı, taleplerini bilirkişi heyetine sundu.

soL-İzmir

İzmir’in doğal güzellikleriyle bilinen yarımadası Karaburun’da yöre halkının RES projelerine karşı mücadelesi sürüyor. Yarımadanın yarısından fazlasının RES projelerine ve rüzgâr türbinlerine tahsis edildiği Karaburun’da, yurttaşlar tarafından açılan davaların ilkiyle ilgili bilirkişi incelemesi yapıldı. AKP iktidarına ve Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Çalık Grubu'na bağlı Çalık Enerji A.Ş.’ye ait Sarpıcık RES projesinin ÇED raporuna karşı açılan yürütmenin durdurulması ve ÇED’in iptali davasıyla ilgili bilirkişi incelemesine yöre halkı da gözlemci olarak katıldı.

Projeye dava açan 60 Karaburunlu yurttaş ile Çevre ve Ekoloji Hareketi avukatları, tesisin yer aldığı alanda mahkemenin atadığı bilirkişi heyetiyle birlikte incelemede bulundu. Çok sayıda Karaburunlu’nun yanı sıra Haseki ve Sarpıncık köylüleri de gözlemci olarak yer aldı.

DAVA HANGİ AŞAMADA?

Rüzgâr türbinleri Sarpıncık ve Haseki köylerini çevreleyen, tamamı tarım arazileri ile otlaklarda konumlandırılan Sarpıncık RES projesi sahası, Lodos şirketine ait Karaburun RES projesi sahası ve Öres şirketine ait Salman RES projesi sahasının birleştiğini gören yöre halkı, mahkemeye giderek bu projelerin işletmecileri ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhinde dava açmıştı. Karaburun yarımadasının batı tarafının tümüyle enerji santral alanına dönüştürülmek istenmesine itiraz eden halkın açtığı davada bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek heyet görevlendirilmişti. Dün gerçekleştirilen bilirkişi incelemesinde Karaburun halkı, yörenin üçte ikisinin RES projelerine tahsis edildiğini yineleyerek, taleplerini bir kez daha dile getirdi.

İŞTE KARABURUN HALKININ TALEPLERİ

Bilirkişi heyeti üyelerine taleplerini yazılı olarak bir kez daha ileten Karaburun sakinleri ve süren davanın müdahilleri, sundukları metinde önemli değerlendirmelere yer verdi.

Yurttaşlar RES projeleriyle ilgili görüşlerini liste halinde bilirkişi heyetine sunarken, Karaburun Kent Konseyi sözcüleri de kamuoyuna bir açıklama yaptı. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

- Tarım ve hayvancılıkla geçinen,  tüm günlerini rüzgâr türbinlerinin yakınında geçirmek zorunda olan halkın “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği” sınırlarının 2-3 katı düzeyindeki gürültüye 365 gün boyunca maruz kalmalarının sağlık üzerindeki etkisinin ne olacağını,

- Türbinlerden kaynaklanan ancak insan kulağı tarafından algılanmayan, 5 kilometre yayılarak iç kulak dengesini bozucu etkileri olduğu bilinen düşük frekanslı sesin, insan sağlığına etkisinin ne olacağını,

- Türbinlerin çalışma esnasında oluşturdukları elektro manyetik alan ve elektromanyetik dalgaların insan sağlığı açısından sınır değerinin ne olduğunu,

- Türbinlerin gölge ışık etkisinin yol açtığı sağlık sorunların neler olduğunu,

- Bu etkileri yok etmek için türbin mesafelerinin en yakın yerleşim alanına uzaklığının ne olması gerektiğini,

- Birinci derece doğal SİT alanlarına sahip, Türkiye’nin 305 önemli doğa alanından biri olan ve Enerji Bakanlığı dışında tüm kurumların “Özel Çevre Koruma Alanı” ilan edilmesi konusunda uygun görüş verdiği, kuş göç yollarının ortasında bulunan bu hassas coğrafyada, projenin ekosistem etki değerlendirmesinin Ekim-Kasım aylarında yapılan gözlemlere dayanarak değerlendirilmesinin mümkün olup olmayacağını,

- Nadir bitki varlığının doğanın uykuya hazırlandığı dönemde yapılan gözlemle bölgenin bitki varlığı açısından bilgi sahip olunup olunamayacağını,

- Özellikle ilkbahar (Mart-Nisan-Mayıs) ve erken sonbaharda (Eylül) ötücü kuşlar başta olmak üzere pek çok kuş türünün göç güzergâhı üzerinde yer alan Karaburun yarımadasında, ekim-kasım aylarında hazırlanan rapora dayanarak kuş varlığı ve türbinlerin etkileri üzerinde karar verilip verilemeyeceğini,

- Ada doğanı, ada martısı, küçük kerkenez, yılan kartalı, kızıl şahin gibi nesli tehlike altında kategorisinde yer alan kuş türlerinin, yoğun RES uygulamaları nedeniyle türbin kanatlarına çarpma risklerindeki artıştan, yoğun manyetik alandan nasıl etkileneceklerini,

- Arı ve yarasa popülasyonundaki azalma, artan erozyon riskiyle birlikte, tarım ve mera alanlarına kurulacak olan santralin hayvancılık ve tarımsal ürünlerdeki kaybın boyutların ne olacağını,

- Sarpıncık RES projesinin kuş varlığı, bitki örtüsü, insan sağlığı ve ekonomik yaşam üzerindeki toplam ve çarpan etkisinin bu nadir coğrafyadaki tamamlanan ve kurulması öngörülen diğer RES projeleriyle birlikte değerlendirilmesi gerekip gerektirmediğini yazılı olarak bilirkişi heyetine ilettiler.