Depreme karşı direnç mi, oy mu: AKP seçim öncesi göz yumduğu ruhsatsız yapıları yıkmaya başladı

AKP'li Arnavutköy Belediyesi imar mevzuatına aykırı yapıların yıkımına başladı ve 100'ü aşkın mahalleli gözaltına alındı. Belediye 5-6 ay önce inşa edilen yapılara neden seçimden sonra müdahale etti?

yalçın cuğ

İstanbul'un Arnavutköy ilçesinde, belediye ekipleri tarafından imar mevzuatına aykırı yapıların yıkımına başlandı. 

AKP'li ilçe belediyesi, son birkaç ay içerisinde inşa edilen ve şu anda ikamet edilmeyen 151 kaçak yapının yıkılacağını açıkladı.

Belediyenin yıkım çalışmaları dün, bini aşkın polisin de katılımıyla başladı. Mahalleliler yıkıma karşı çıkarken, polisin müdahalesi sonucu 100'ün üzerinde yurttaş gözaltına alındı.

Peki, Ocak ayında inşaatına başlanan bu yapılara neden seçimlerin ardından müdahale edildi?

Belediye Başkan Yardımcısı: 151 tane kaçak yapı tespit edildi

Dün yıkım kararına ilişkin açıklama yapan AKP'li Arnavutköy Belediye Başkan Yardımcısı Davut Paralı, "Kahramanmaraş depreminden sonra ortaya deprem dirençli kent söylemi atıldı. Deprem dirençli kent üretmenin de ilk ayağı kaçak yapıyla mücadeledir ve mevcut kaçak yapıların yıkılmasıdır" dedi.

Bu bağlamda ilçe genelindeki son birkaç ayda inşa edilen kaçak yapıların tespit edildiğini ve yıkım için ilgililere tebligat yapıldığını söyleyen Paralı, "Yerlerin sahipleri yasal süresi içerisinde yıkımları gerçekleştirmediği için, kanunun bize yüklediği sorumluluk çerçevesinde ve deprem dirençli kent üretme bilinciyle biz bu yıkımları icra ettik" ifadelerini kullandı.

Prensiplerinin son birkaç ay içerisinde inşa edilmiş olan ruhsatsız yapıları yıkmak olduğunu söyleyen Paralı "En önemli husus, içinde insanlarımızın yaşamadığı boş olan yerlerde yıkım yaptık" dedi.

Paralı, dün yaptığı açıklamada sayıların değişiklik gösterebileceğini belirterek, ilçe genelinde 151 tane kaçak yapı tespit edildiğini ve gün içinde 71 tanesinin yıkılmış olacağını ifade etti.

100'ü aşkın mahalleli gözaltına alındı

Paralı'nın açıklama yaptığı saatlerde, ilçeye bağlı İmrahor Mahallesi'ndeyse yıkım çalışmalarına başlanmıştı.

Aralarında Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı'na bağlı personelin de bulunduğu bini aşkın polisin desteğiyle başlayan yıkıma, mahalleli tepki gösterdi.

TOMA, akrep ve biber gazıyla yurttaşlara yapılan müdahale sonucu 100'den fazla kişi gözaltına alındı.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) gözaltılara dair "Mahkemenin vermiş olduğu durdurma kararına rağmen İmrahor Mahallesi’nde yapılmak istenen yıkıma karşı çıktıkları için biber gazı ve plastik mermilerle gözaltına alınan 104 kişi emniyete getirilmiş olup bazı müvekkillerimizin ağır bir şekilde yaralandığını gözlemledik. Müvekkillerimiz tüm gün gözaltı aracında bekletilmiş ve kötü muameleye devam edilmiştir. Müvekkillerimizin hukuka aykırı bir şekilde ve işkenceyle gözaltına alınmasını kabul etmiyoruz" açıklamasında bulundu.

Gerekçe depreme karşı direnç mi, seçimde oy almak mı?

Bu yıkımlar gerçekten "depreme dirençli kent üretme bilinciyle" mi gerçekleştiriliyor?

Söz konusu yapılar 31 Mart yerel seçimleri öncesinde inşa edilirken dönemin AKP'li belediyesi neden bu yapılara müdahalede bulunmadı?

Hatta belediyeye bağlı zabıtalar, inşaatların önünden geçerken işlem yapmak yerine neden arsa sahiplerine ve işçilere "Kolay gelsin" demeyi tercih etti?

Çünkü AKP, imar affına dair umudu olan yurttaşlardan oy almak istiyordu. 31 Mart'ta en yakın rakibini yaklaşık yüzde 3 oy farkıyla geçerek seçimi kazanan AKP, iki ay sonrasındaysa yıkımlara başladı. 

'5-6 aylık süreçte belediyenin olumsuz tepkisi olmadı'

soL'a konuşan bir mahalleli, 14 Şubat 2023 tarihinde yapılan genel seçimler öncesinde belediyenin ruhsatsız yapılara izin vermediğini, bu yüzden de o dönem İmrahor Mahallesi'nde sadece bir adet izinsiz yapı inşa edildiğini aktardı. Söz konusu yapının belediye tarafından yıkıldığını ifade eden mahalleli, "Ama bu seçim öncesinde durum öyle değildi" dedi.

31 Mart seçimi öncesinde Belediye Meclisi'nin imar affı lehine bir tutum içerisinde olduğunu aktaran mahalleli, "İmrahor Mahallesi'ne imar izni verilmesi gerekiyordu ama uzun zaman boyunca verilmedi. İmar izni geçen senenin sonuna doğru çıktı. Sonra belediyede yakınları olan insanlar, Belediye Meclisi'ndeki konuşmaları sızdırdı. Ocak ayından itibaren de inşaatlar başladı" diye konuştu.

İnşaatların başlamasına karşın yıkım yapılmamasının, mahallelileri cesaretlendirdiğini aktaran yurttaş, "Bu süreçte her sokakta, her caddede en az bir inşaat yapıldı. Belediyenin yaklaşık 5-6 aylık bu süreçte hiçbir olumsuz tepkisi olmadı" dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

"Örneğin inşaat yapılıyor, ustalar çalışıyor. Zabıta, polis hiçbir şey demeden önümüzden geçip gidiyordu. Belediye tarafından hiçbir adım atılmadı, hiçbir açıklama yapılmadı. İnsanlar da hem sızdırılan bilgiler hem de bu tutumdan dolayı inşaatlarına devam etti."

Seçimlerin ardından belediyenin ruhsatsız yapılara karşı ilk müdahalesi yaklaşık iki hafta önce gerçekleşti. Edinilen bilgiye göre bu müdahale kapsamında toplam 5 veya 6 adet yapı yıkıldı.

Ancak bu yapıların yıkım gerekçesi ruhsatsız olmaları değildi. Yıkımların gerekçesi, yapıların doğalgaz hattının üzerine inşa edilmesi, başka birisine ait arsanın sınırına taşması veya yol sınırları içine inşa edilmiş olmasıydı.

soL'a konuşan mahalleli, "İnsanlar bu süreçte sokağa çıkmadı. Çünkü belediyeyle barışık şekilde bu süreci sonlandırmak istiyorlardı" dedi.

'Bugün de çevik kuvvet desteğiyle yıkıma devam ediyorlar'

Geçen hafta zabıta ekiplerinin ruhsatsız yapıları mühürlediğini ancak herhangi bir yıkım veya tahliye kararının yapı sahiplerine iletilmediğini ifade eden mahalleli, belediyenin bu hafta içinde yıkım kararı çıkarttığını belirtti.

Mahalleli sonrasında yaşanan süreci şöyle anlattı:

"Yıkım ekipleri dün İmrahor Mahallesi'ne geldi. Yanlarında 1000'i aşkın polisle geldiler, içlerinde Terörle Mücadele ekipleri bile vardı. Akrepler, TOMA'lar... Mahalleli ise 'Yapılmasına hiçbir şey demediniz, şimdi yıkamazsınız' diye sokağa çıktı. Yıkıma karşı direnenlere de polis müdahale etti.

Örneğin yeni doğum yaptığını ve evinden çıkamayacağını söyleyen bir kadın vardı. Camı kırıp içeriye biber gazı attılar. Sonra polis içeriye girip kadının yeni doğum yaptığını görünce, o evi yıkmadılar. Ama bugün kadını çıkarıp evi yıkmışlar.

Bugün de çevik kuvvet desteğiyle yıkıma devam ediyorlar."

'Yapı izni sadece site bazında verildi'

soL'a konuşan mahalleli de bu süreçte evi yıkılan yurttaşlar arasında.

"Aslında ben de kaçak yapıya karşı birisiyim" diyen mahalleli, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

"İmrahor Mahallesi'ne geçen senenin sonunda imar izni verildi. Ancak yapı izni sadece site bazında verildi. Kısacası 'site bazlı yapılar yapılabilir, siz apartman veya müstakil yapı yapamazsınız' deniyor.

Mesela bizim evin olduğu sokak, başından sonuna kadar evlerle dolu. Bizim arsamız yaklaşık 110 metrekare ve binaların arasında. Arsanın hem sağında hem solunda bina olduğu için oraya apartman dışında başka bir yapı inşa edilemez. Buna rağmen site bazlı yapıya izin veriyorlar. Bu da ancak çevremizdeki bina sakinlerinin, site yapılması için evlerinin yıkılmasına izin vermesi halinde oraya inşaat yapabileceğiz anlamına geliyor."