Ülke genelinden emekliler ve öğretmenler Ankara'da ayrı ayrı bir araya geldi

CHP’nin Tandoğan Meydanı’nda düzenlediği “Büyük Emekli Mitingi”ne binlerce emekli katıldı. Öğretmenlerin MEB önünden Meclis’e yürüyüşü sırasında polis müdahalesi tepkiyle karşılandı.

Haber Merkezi

Ülke genelinden binlerce emekli ve öğretmen bugün başkent Ankara’da iki ayrı eylemde bir araya geldi.

CHP’nin Tandoğan Meydanı’nda düzenlediği “Büyük Emekli Mitingi”ne DİSK Emekli-Sen, Birleşik Emekliler Sendikası, Tüm Emeklilerin Sendikası ve Tüm Emekliler Derneği’ne üye çok sayıda emekli katıldı.

Ülke genelinde özel okullarda çalışan öğretmenler de Milli Eğitim Bakanlığı önünde bir araya gelerek Meclis’e yürüdü. Meclis’e yürüyüşe engel olmaya çalışan polisin öğretmenlere müdahalesi tepkilere yol açtı.

Tandoğan Meydanı’nda “Onurlu yaşam, hakça paylaşım” sloganıyla düzenlenen “Büyük Emekli Mitingi”nde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP iktidara geldiğinde en düşük emekli maaşıyla 8 çeyrek altın alınırken, bugün en düşük emekli maaşıyla 2,5 çeyrek altın alınabildiğini belirtti.

Kredi ve Yurtlar Kurumuna (KYK) ait yurtların yaz aylarında emeklilere kullanıma açılacak olmasına da değinen Özel, "Alay ediyorlar. Emekli 'açım' diyor. Bunlar 'yurda git tatil yap' diyor. Emekli sokağa çıkamıyor. Emekliler yurtta kalma derdinde değil, kendi kirasını ödeme, karnını doyurma derdinde” diye konuştu.

'IMF'nin hayaleti üzerimizde dolaşıyor'

Özel, "Güya IMF ile çalışmıyorlar. IMF olsa 'emekliye zam verme' diyecek, vermiyorlar. 'Öğretmeni atama' diyecek, atamıyorlar. 'Astsubayı duyma' diyecek, duymuyorlar. 'Yoksullara kemer sıktır' diyecek, kemeri yoksula sıktırıyorlar. Başımızda bir Gulyabani var. Gulyabani IMF değil ama IMF'nin hayaleti aramızda dolaşıyor. Beni dinle Mehmet Şimşek, bu Gulyabani'ni al saraya götür, artık emeklinin yakasından insin, birazcık da zenginlerden alsın, zenginlerden istesin” ifadelerini kullandı.

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve siyasi partilerin genel başkanlarına, emeklilerin şartlarını iyileştirecek CHP'nin önerisi olan 15 maddeyi hayata geçirme çağrısında bulan Özel, bu maddelerden ilkinin, "en düşük emekli aylığının, hiçbir dönem asgari ücretten az olamayacağı" şeklinde bir yasal düzenlemenin yapılması olduğunu belirtti.

Özel sözkonusu maddeler arasında prim güncelleme kat sayısı, aylık bağlama oranı ve aylıkların alt sınırının hakkaniyetli ölçüde artırılması ve intibak yasası çıkarılarak, 2000 öncesi, 2000-2008 arası, 2008 sonrası ayrımlarının ortadan kaldırılması olduğunu da söyledi.

CHP’nin “ilk seçim vaadi”ni de açıklayan Özel, "CHP iktidarında, ilk 100 gün içinde yasal düzenlemeler derhal tamamlanıp, en düşük emekli maaşı önce asgari ücrete, iki yıl sonra da 1,5 asgari ücrete çıkarılacaktır. Söz veriyoruz” dedi

Türkiye'nin farklı illerinden emekli ve emekli derneklerinin yer aldığı mitingde, katılımcılar "Emeklilikte güvence, gelirde adalet", "Yaşamda onur, emeklilikte huzur" yazılı pankart ve dövizler taşıdı.

Öğretmenler Meclis’e yürüdü: 'Patronların bakanı Yusuf Tekin istifa'

Türkiye’nin dört bir yanından gelerek Milli Eğitim Bakanlığı önünde açıklama yapan özel sektör çalışanı öğretmenler, seslerini duyurmak için TBMM'ye yürüdü. Diğer eğitim sendikalarının da destek verdiği öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı önünde açıklama yaptıktan sonra Meclis'e yürümek isterken polis müdahale etti. Özel Sektör Öğretmenler Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali, Bakanlık önünde yaptığı açıklamada, "Bu ülkede eğer öğretmene değer gösteriyoruz diyorlarsa bunu Öğretmen Meslek Kanunu'nda güvence altına alacaklar. Bunu yapmayanlar açık bir şekilde patronların yanında yer alıyor demektir. Tüm illerde direniş haftası ilan ettik" diye konuştu. 

ANKA’nın aktardığına göre özel sektörde çalışan öğretmenler, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası'nın çağrısıyla, "Taban maaş hakkı verilmesi, Öğretmen Meslek Kanunu’na haklarının eklenmesi, belirli süreli iş sözleşmesi uygulamasına son verilmesi" talebiyle Ankara'ya geldi. 

Sendika üyesi bir grup öğretmen, Mithatpaşa'daki binasından Kızılay Güvenpark'a yürüdü ve burada şehir dışından gelen öğretmenlerle birlikte MEB binası önüne geçildi. Yürüyüş sırasında öğretmenler, “Patronların bakanı Yusuf Tekin istifa”, “Mücadele dersini öğretmenler verecek”, “Öğretmenlik enkazdan sendikayla çıkacak”, “Öğretmenin birliği patronları yenecek”, “Eğitim çöküyor bakan yalan söylüyor” ve “Patronlara değil eğitime bütçe” sloganları attı. Özel sektör çalışanı öğretmenlerin yürüyüşüne diğer eğitim sendikaları da destek verdi.

MEB önünde toplanan öğretmenler MEB Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya çağırdı. Özel Öğretmenler Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali, burada yaptığı açıklamada, “Bizi bugün burada bir araya getiren aynı zamanda bir yalandır. Bakan Yusuf Tekin, şubat ayında yaptığımız görüşmede bizlere taban maaş uygulaması başta olmak üzere diğer yan hakların Öğretmen Meslek Kanunu içerisine gireceğine ve özel sektör öğretmenlerinin hakkını alacağına söz verdi. Bugün biz burada bu yalana karşı dikilmek, yalanın sahibinin yüzüne yalanını çarpmak için toplandık. Fakat görüyoruz ki patron derneklerinin masasından ayrılmayan, STK’lara para yağdıran Yusuf Tekin bugün burada yok ama bizim mesleki onurumuz, emek, haysiyet mücadelemiz; ekmek, gelecek ve memleket kaygımız var” diye konuştu.

‘Eğitim patronların, cemaatlerin istekleri doğrultusunda tesis ediliyor’

Eyleme destek veren Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak da “Dünyanın hiçbir yerinde özel sektör diye bir durum yok ama AKP, eğitimi de kamusal eğitimi de özel alan eğitimini de patronların, cemaatlerin istekleri ve ideolojisi doğrultusunda tesis etmeye devam ediyor. Bakan Tekin yalan söylüyor, öğretmenlere söz verdi ama sözünden vazgeçti. Çünkü Saray’ın öğretim programları kurulunda yer alanlar aynı zamanda özel sektör alanındaki patronlardır” diye konuştu.

‘Ücretli köleliği kabul etmiyoruz’

Irmak’ın ardından söz alan Eğitim İş 3 No’lu Şube Başkanı Doğan Dağdelen de “Mücadelenizi gönülden destekliyoruz. Buradaki Bakan Milli Eğitim’in Bakanı değildir, Türkiye’nin Bakanı değildir. Buradaki Bakan, tarikatların Bakanıdır, patronların Bakanıdır. Bu Bakan bir kukladır. Kuklanın ipinin de kimin elinde olduğunu biliyoruz. Ücretli köleliği kabul etmiyoruz. Öğretmenlerde ayrıştırmayı kabul etmiyoruz. Öğretmen ders verir, öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez” ifadelerini kullandı.

‘Herkese kaynak var öğretmene yok’

KESK adına konuşan Ahmet Karagöz de şunları söyledi:

“Cemaatlere, tarikatlara her türlü alanı açan, yandaşa patrona her türlü kaynak aktaran söz konusu öğretmen olunca eğer yok deniliyorsa bunun koca bir yalan olduğunu, Bakan Bey'in de koca bir yalancı olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Bakan Bey göreve başladığı günden bugüne hiçbir sorunu çözmediği gibi öğretmenlerin de sorununu çözmedi. Bakan Bey, Diyanet’teki görevli bir imamdan farklı bir pratik sergilememiştir.”

Birleşik Kamu-İş adına konuşan Mehmet Yeşildağ ise “Bütün bağlı sendikalarımızla yanınızdayız. Haklı mücadelenizi sonuna kadar destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Öğretmen Meslek Kanunu açıklanana kadar bir direniş haftası ilan ediyoruz’

Özel Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Hüseyin Aksoy da şu açıklamayı yaptı:

''Eğitimde piyasalaşma var ve bugün önünde bulunduğumuz Milli Eğitim Bakanlığı bu sömürüyü izliyor. 2014 yılına kadar elimizde olan hakkı ‘Benim yerine getirmeye hakkım yok’ diyen bir Bakan'ın hiçbir şeye yetkisi kalmamıştır. Bu yetkisizlik yolunun çıkacağı yer ancak ve ancak istifadır. Ücretli öğretmenlik diye bir düzenin var olduğu bir sistemde bakanlık yapmak ne demek? Memlekette, kamuda kaç bin öğretmene ihtiyaç olduğunu söyleyemeden 'Sadece elimizdeki bütçe buydu, buna göre alım yapacağız' diyen bir Bakan öğretmenin ve öğrencinin geleceğini nasıl koruyabilir?

Dostlar, tüm piyasalaştırma koşullarına, zorlu hallere rağmen biz bir inadın peşindeyiz. Biz bu mesleği terk etmeyeceğiz bunu hem Yusuf Tekin hem tüm yasa koyucular ve patronlar iyi bellesinler. Yüz binlerce öğretmen bu ülkede eğitimin geleceği için eğitimden vazgeçmeyecek. Öğretmenlik Meslek Kanunu Bakanlık tarafından hazırlanıyor ve TBMM’de oylanacak. Öğretmen Meslek Kanunu'nun bizim için ne kadar önemli olduğunu tüm ülkeye hissettirmek ve kararlılığımızı göstermek adına Öğretmenlik Meslek Kanunu açıklanana kadar bir direniş haftası ilan ediyoruz.”

Öğretmenlerden polislere tepki: ‘Öğretmene silah çekemezsiniz’

Basın açıklamasının ardından Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın kararını açıklayan Hüseyin Aksoy, “Öğretmenlik Meslek Kanunu açıklanıncaya kadar Milli Egemenlik Parkı’nda direniş nöbetindeyiz. Meclis’e yürüyoruz” dedi. Bunun üzerine öğretmenler, TBMM'ye yürümeye hazırlanırken, polis müdahale etti ve arbede yaşandı. Müdahale esnasında bir polis memurunun öğretmenlere silah doğrulttuğunu iddia eden öğretmenler, “Öğretmene silah çekmek ne demek? Öğretmene silah çekemezsiniz. Sizi biz yetiştiriyoruz” diyerek tepki gösterdi.

‘Ne gözaltından ne tutuklamadan korkuyoruz’

Müdahale ve yaşanan arbedenin ardından açıklama yapan Özel Öğretmenler Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali “ 'Özel sektör öğretmenleri asgari ücrete çalıştırılamaz’ denilmediği sürece biz bu kararlı mücadelemizi vereceğiz. Ne gözaltından korkuyoruz ne tutuklamadan korkuyoruz ne patronlardan korkuyoruz ne de bir adım geri atıyoruz. Bu ülkede eğer 'öğretmene değer gösteriyoruz' diyorlarsa bunu Öğretmen Meslek Kanunu'nda güvence altına alacaklar. Bunu yapmayanlar açık bir şekilde patronların yanında yer alıyor demektir” şeklinde konuştu.

Edebali, “TBMM'ye sesleniyoruz, AKP'ye, Saadet Partisi'ne, MHP'ye, YRP'ye DEM Parti'ye, CHP'ye, tüm partilere sesleniyoruz. Her şey sizin Öğretmenlik Meslek Kanunu Komisyona geldiğinde alacağınız bir doğru tavra bakıyor" ifadelerini kullandı.

Milli Egemenlik Parkı'na yürüdüler

Öğretmenler daha sonra Meclis’e doğru yürüyüşe geçerek, TBMM'nin Çankaya girişinin yanındaki Milli Egemenlik Parkı'na geldi. Burada yeniden açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Edebali şunları söyledi:

“Eğitimde özelleştirme, öğretmen emeğinin geriye doğru dönüşümü, eğitimin patronlara teslim edilmesi karşısında çok önemli bir mücadele yürüttük. Bakan Tekin öğretmeni yok saymıştır ve patronları korumuştur. Denetim istiyoruz, eğitim iş kolu istiyoruz. Belirli süreli iş sözleşmesinin kaldırılmasını istiyoruz. Asgari ücrete çalıştırılmasına son verilmesini istiyoruz. Taban maaş hakkımızı geri istiyoruz. Meclis önünde bulunmamızın nedeni bir eğitim nöbetinin başlamasının karşılığıdır. Öğretmenlik Meslek Kanunu ikinci kez Meclis'e getiriliyor. Çünkü ilki yetersiz, yanlış bulundu AYM tarafından.

Öğretmenleri yok sayarak, sendikalara danışmayarak yeniden çıkarmak istiyorlar. Bir meslektaşımızı saldırıda kaybettik. Özel öğretim kurumunda kaybettik. MEB imzalı bir kurumda denetim yok, ölüm var. Cumhurbaşkanı Erdoğan şiddete karşı kanun çıkacağını ve özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin de kamu personeli sayılacağını söyledi. Ne zaman? Öldükten sonra mı? Partiler, Öğretmen Meslek Kanunu'na taban maaş hakkımızı geçirecek, süreli sözleşmeyi kaldıracak, denetimi sendikayla birlikte sağlayacak bu hafta Genel Kuruldan geçirecek. Öğretmen Meslek Kanunu'nda hakkımızın yer almasını istiyoruz. Atama bekleyen özel sektör öğretmenleri güvencesiz koşullarda çalışıyor. Tasarruf tedbirleri kapsamında şimdi atama yapmayacaklar. Yüzbinlerce öğretmen patronların insafına terk edilmesidir yapılan. Taban maaş gelirse kurumlar batar diyorlar. Kim bunlar? Öğretmenlerden değerli mi? ”

Edebali, “Tüm illerde direniş haftası ilan ettik. TÖZOK, TÖDER, TÖZEF eğitim kurumlarında eylemliliklerimiz olacak. Bizden kaçamayacaksınız. Net bir şekilde söylüyoruz. Biz işsiz kalmayı göze alıyoruz. Yüzlerce arkadaşımız burada görüntü veriyoruz. Onlar şu an sosyal medya hesaplarından sendikamızın hesabını takip ediyor, fişleyebilirler. Kimseden korkmuyoruz. Bu artık bir onur mücadelesi. Onların sırtı yere gelecek” ifadelerini kullandı. 

Açıklamanın ardından eylem sonlandırıldı.