Rusya’nın Ukrayna’dan ele geçirdiği Tokmak kentinden izlenimler - 1

Zaporojye’deki Tokmak kentinde savaşın yıkımı her yanda görülüyor. Rusya, ele geçirdiği bölgenin halkına sosyal yardımları erkenden başlatmış.

Okay Deprem

Geçtiğimiz haftalarda bir uluslararası gazeteci heyetiyle birlikte Ukrayna’nın Zaporojye ilinin Tokmak adlı kentini ziyaret ettik. 

Tokmak, iki yılı aşkın süredir devam etmekte olan Ukrayna-Rusya savaşının, yakın zamana kadar cephe gerisi/cephe önü kentlerinden biriydi, halen de cephe hattına en fazla birkaç on kilometre mesafede yer alan ufak bir yerleşim birimi. 

İsmi büyük ihtimalle Türkçe’den gelen Tokmak şehrinin son günlerde en bilinen yönü, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri (VSU) tarafından düzenli olarak hedef alınması. Tokmak’ın geniş çevresinde birtakım göreli ve ufak çaplı askeri hedeflerin olmasından bağımsız olarak ilgili yerleşim yeri, askeri ihtilafın neredeyse en başından beri kimi zaman düzenli, kimi zaman düzensiz aralıklarla hedef alınmak suretiyle vuruluyor.

Sonuç olarak kent, bugüne kadar çok ciddi oranda hasar görmüş durumda. Yüzlerce sivil konut binası, askeri nitelikte olmayan çeşitli yapılar topyekûn zarar görürken, bir dolu insan da hayatını kaybetmiş, yaralanmış, sakat kalmış durumda.

Tokmak yolu: Kontrol noktaları, asfaltlar ve çukurlar

En son geçtiğimiz sonbaharda uğradığım Tokmak’a aradan aylar geçtikten sonra yeniden, bu kez ufak bir gazeteci grubu ile yolum düşüyor. Adı geçen kentteki genel hali, ancak en önemlisi ise insanların, yerel ahalinin neler yaşadığını, duygu ve düşüncelerini bizzat yerinde görmek, gözlemlemek istiyoruz. 

Rusya’nın hâkim olduğu Zaporojye vilayeti topraklarının büyük kısmının yer aldığı güney kesiminin başkenti Melitopol’den kuzeydoğu yönünde hareket ediyoruz. Yaklaşık 60 kilometrelik yolu bir buçuk saatte ancak kat ediyoruz. 

Yol boyunca adeta adım başı karşımıza çıkan kontrol noktaları (blokPostlar), siperler, açık arazide upuzun hendeklerden oluşan manzara, 2022 Mart ayından bugüne değişmemiş gözüküyor. Anayolun tamamı, tali yolun ise mühim bir kısmı Rusya dönemiyle birlikte üst düzeyde kaliteli asfalta kavuşmuş. Eski dönemden kalma kalitesiz ve çukur, gedik ve yamalarla kaplı yollarsa Tokmak’a yaklaşırken hızımızı epey yavaşlatıp, bizi neredeyse dur-kalk yapma noktasına getiriyor. 

Yıkımın adı herkesin dilinde: HIMARS  

Tokmak’ta ilk olarak, yakın zamanda Ukrayna Ordusu tarafından vurulan sivil toplu konut binalarından bazılarının yanına gidiyoruz önümüzde ve arkamızdaki koruma araçları eşliğinde. 

Dışarıdan ve farklı açılardan ilk fotoğraf karelerini almamızın ve videoları çekmemizin ardından apartmanlarının girişlerinde yer alan banklarda oturan, kadınlı erkekli kent sakinleriyle konuşmaya başlıyoruz. 

Kimisinin neredeyse tamamen, kimisinin ise kısmen yıkılıp harap olan daireleri için henüz hasar tespiti yapılmamış, yani “Hasar Tespit Komisyonu” henüz evlerine uğramamış. Bahsedilen ağır silahlı saldırıların üzerinden haftalar geçmiş olmasına karşın…

Beş katlı, tekdüze renkli ve upuzun kerpiç tuğlalı bu eski Sovyetik konut yapılarına “Khruşçyovka” deniyor. Evleri artık kullanılamaz duruma gelenler çareyi, bir süredir kent dışında ve çeperindeki daçalarında (bahçeli evleri) veyahut da komşu ya da akrabalarının dairelerinde geçici olarak ikamet etmekte bulmuşlar. 

Buraların nasıl bu hale geldiğini sorduğumuzda, hemen hepsi de bir ağızdan, Amerikan yapımı “Himars” adlı roketleri zikrediyor. VSU’nun sivil hedeflere karşı kullandığı yüksek mobiliteli topçu roket sistemi bu.

Himars eşliğinde yapılan saldırıda 8’e 15 metre ebadında dev bir çukur açılmış 

Bir bölümü yerle yeksan olmuş konut binalarından bir tanesine girmeyi deniyoruz ve kısmen zarar görmüş dairelerden birini görmek amacıyla yukarı tırmanıyoruz. 

25 Nisan tarihinde öğleden sonra sularında gerçekleşen saldırılarda iki sivil vatandaşın öldüğünü, dördünün de çeşitli şekillerde yaralandığını öğreniyoruz bizzat bu binanın sakinlerinden. 

Ev sahiplerinden yetişkin bir kadın, “Ukrayna Ordusu tüm bunları neden yapıyor?.. Siviller zarar görüp yaşamını yitiriyor, buralarda hiçbir şekilde bir askeri hedef yok. Bizim evlerimizi özellikle vurdular” şeklinde konuşuyor biz bir yandan dairelerini turlarken. 

Hemen karşı binanın dibinde 8’e 15 metre büyüklüğünde bir çukur açıldığını belirtiyor, devasa çaplı saldırı sonrasında. “Bu bölgeleri kendilerine geri döndürmek istiyorlar, ancak bu şekilde olmamalı. Tüm hayatımız boyunca bu daire için çalışmıştık. Burası kooperatif dairesi. Hiçbir şeyimiz kalmadı geride” diyor orta yaşın üstündeki kadın. 

Grubumuzdan Avustralyalı bir gazetecinin “Ukrayna’yı silahlandıran bizimki gibi Batı ülkelerine bir mesajınız var mı?” sorusuna, “Bu silahlar için ne kadar fazla para verirlerse, o kadar daha yeni sivil hedef vurulacak ve sivil insanlar hayatını kaybedecek” biçiminde cevap vermeyi yeğliyor kadın.

‘Ukrayna tarafı neden askerlerle değil de, bizlerle savaşıyor?’

“Batı, Ukrayna Rejimi’ne silah vermeyi durdurursa, savaş işte o zaman sona erer” diyen kadına bir kez daha, yakınlarda herhangi bir askeri üs olup olmadığını soruyoruz. Yanıtı kesinkes, “Hayır” oluyor. Bunun yanı sıra, benzer sivil hedeflere dönük ağır silahlı saldırıların oldukça sık yaşandığını kaydediyor. Hatta bir keresinde, bir banka şubesinin olduğu noktayı vurduklarını dahi anımsıyor söz arasında. 

Ev sahiplerine, ‘peki neden bunu yaptıklarını’ sorduğumuzda da bunu, “Bilmiyoruz, onların kendilerine sormak lazım. Neden askerlerle değil de bizlerle savaştıklarını sormak lazım onlara esas olarak” sözleriyle karşılıyorlar. 

Nihai olarak, bütün bu ihtilaf sürecinin nasıl biteceğini düşündüklerini merak ediyoruz. “Barışçıl yollarla. Ancak hangi koşullarda olacağını bilmiyorum, ne de olsa ben siyasetçi değilim” cümlesiyle tamamlıyor sözlerini ve evlerinin üzerine ve civarına düşen roket mermilerinin üzerinde kendi sözüyle “Amerikanca” yazdığına işaret etmeden de geçmiyor. 

Henüz 2022’nin Mayıs ayında Rusya kendilerine emekli aylığı bağlamış 

Tokmak’ın ağır hasarlı sayısız binasından birisinde süren sohbette konu sosyal-ekonomik konulara da geliyor. Rusya Federasyonu’nun kendilerine farklı yollarla yardım ettiğini vurgulayan konut sakinleri, bunun en başta sosyal yardımlar ve kendilerine bağlanan Rus emekli aylıklarıyla gerçekleştiğini aktarıyorlar. 

O noktada emekli aylıklarının ne kadar olduğunu merak etmeden duramıyorum. Brüt 14 bin rubleye (yaklaşık 5 bin 450 lira) yakın olup, bunun 10 bini net, 3800 rublesi de engelli aylığıymış. Eski asker olmasından dolayı kocasına henüz emekli aylığı bağlanmamış, ancak gene de onun eline de ayda 10 bin ruble sosyal yardım geçiyormuş. 

İşin enteresanı, Rus Silahlı Güçleri’nin buraya gelmesinden sadece birkaç ay sonra, Mayıs 2022’de Rusya’dan emekli maaşı almaya başlamışlar. Ukrayna tarafından ise emekli aylığı çoktandır alamıyorlarmış. On yıllarca emek verip çalıştıkları ülke, kendilerine veregeldiği emeklilikleri uzun zaman önce kesmiş. 

Ukrayna döneminde ne kadar emekli aylığı aldıklarını soruyorum. Cevap: 2 bin yüz Grivna (yaklaşık 1700 lira). 

Rus vatandaşlığına geçip geçmediklerini merak ediyorum. Yanıtları, buradaki çoğu kişi gibi “Evet, geçtik” oluyor.

NOT: Okay Deprem Tokmak bölgesini soL adına değil, bağımsız gazeteci sıfatıyla ziyaret etmiştir. soL, Deprem'in izlenimlerini yayımlamaktadır.