Generallerin imam hatip sevdası!

“Yüzde 99’u müslüman olan bir ülkede…”

“İmam hatiplerin kapatılması cumhuriyet tarihinin en yanlış noktalarından biridir…”

Bu sözleri kim söylemiş olabilir?

Tayyip Erdoğan mı?

Kemal Kılıçdaroğlu mu?

Hayır hayır… Türkiye Cumhuriyetinin 26’ncı Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ.

Türkiye’nin yakın geçmişini, Cumhuriyet tarihini, siyaseti okuyamayan, siyasal körlük içinde kıvranan bir orgeneralle karşı karşıyayız.

İlker Başbuğ’a göre, bugün ülkenin DNA’larına kadar yerleşen tarikatların, memleketin hücrelerine sızan cemaatlerin, kamusal alanın en derinlerine sinmiş gericiliğin nedeni, 1930’lu yıllarda imam hatip okullarının ve ilahiyat fakültelerinin kapatılmasıymış!

Böylesi bir cehalet, ancak hızlandırılmış cahillik kurslarına devam etmekle mümkün! Ne de olsa, Özdemir İnce’nin sıklıkla vurguladığı gibi “egemenlik cehaletindir!”

İlker Paşa’ya göre Türkiye’nin sistemli bir şekilde dinselleştirilip gericileştirilmesinde 1940’larda başlayan Soğuk Savaş politikalarının hiç payı yok, 12 Mart ve 12 Eylül rejimlerinin aydınlanma karşıtlığı temelinde realize edilen politikalarının hiç payı yok, Evren Paşa ve cuntasının yerleştirip resmileştirdiği Türk-İslam sentezinin hiç payı yok… Bütün kabahat 1930’larda imam hatiplerin kapatılması!

Böyle düşünüyor İlker Paşa!

Aklımıza Orhan Gökdemir’in 2009’da yayımlanan “Öteki İslam – Devletin Din Operasyonu” adlı kitabında anlattığı 12 Eylül generali Mahmut Boğuşlu geliyor…

İlker Başbuğ’un şu son sözlerinden sonra Tümgeneral Boğuşlu’yla ilgili bölümü yeniden alıntılamakta yarar var:

[12 Eylül darbesinin Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanı Tümgeneral Mahmut Boğuşlu’nun yazdıklarını hatırlatalım: “Dinin, İslamiyet’in, en azından bir disiplin meselesi olarak ele alınması ile ilgili hususlar. Bilindiği gibi din, İslamiyet, öteki dünya ile ilgili hükümleri dışında en azından bir disiplin kuralları kümesidir. Zamanın çok çeşitli ve zor şartları içerisinde toplumda ve bilhassa aile seviyesinde disiplin ihtiyacı daha da artmaktadır. Disiplin, dünyanın en pahalı üretimidir. Disiplini kolaylıkla üreten ve ucuza mal edebilen bir düzen, asker ocağı, kışlalar ve bazı eğitim kuruluşları dışında, henüz icat edilmemiştir. Türk tarihinde disiplini en ucuza imal edebilen düzenlerden biri ise İslamiyet’tir. (…) Kuran-ı Kerim’i ezbere bilen hafızların yanında Türkler bu mukaddes kitabı 10-15 dakikada ve 3-5 sahifede özetleyecek derecede bilgi sahibi olmalıdır. Din adamı tipinde değişikliğe gidilmeli, her türlü meslekten, hâkimden, savcıdan, avukattan, lise öğretmeninden, doktordan, gemi kaptanından yeni bir din adamı tipi yetiştirilmelidir. Bu arada son yıllarda sayıları artan imam hatip okulları reorganize edilmeli, bu okullara endüstriyel, ticari, turistik vs. hüviyetler kazandırılmalıdır.”

Demek ki din, devlet için bir araçtır ve dindarlığın ortadan kaldırılmasından modern devletin bir çıkarı yoktur. Tam tersine Emekli Generalimiz ‘dinci tehlikesini’ önlemek için herkesi dinci yapmak gerektiğini söylüyor.

Not: Her meslekten imam yetiştirme önerisi, 1997 yılında başlayan RP ve radikal İslam’la mücadele programı çerçevesinde, MGK tarafından yeniden gündeme getirilmiştir.]

İşte, İlker Başbuğ da üç aşağı beş yukarı aynısını söylüyor…

Karl Marx’ın reformcu Hıristiyan Martin Luther için söylediği “Bütün papazları laik yapmak istiyordu ama sonunda bütün laikleri papaz yaptı” şeklindeki sözlerini anımsamamak elde değil.

Bütün imamları laik yapmak üzere yola çıkan cumhuriyet, sonunda bütün laikleri imam yaptı. Bütün laiklerin imam yapılması sürecinin en önemli aktörlerinden biri de NATO’cu-Amerikancı Genelkurmay… Elbette TÜSİAD’ın ve emperyalizmin katkı ve destekleriyle…

İlker Başbuğ’un ağababası, 12 Eylül generallerinden Tümgeneral Mahmut Boğuşlu’dur. Ve aynı tezleri, aynı safsata ve hurafeleri savunmaktadırlar.

“İmam hatipler ‘aydın din adamı’ yetiştirmek için açıldı” diyen İlker Başbuğ’a sormak lazım: Memleketin her köşesi imam hatip olduğuna göre niçin her taşın altından IŞİD kafalı çıkıyor?

İşte konunun bam teli burada: “Aydın din adamı” tanımı, dinin, dinselleşmenin, mistifikasyonun doğasına aykırı bir tanım… “Aydın din adamı” olmaz. “Din adamından” aydın olmaz. Aydın, aklı, bilimsel bakışı, inadı ve kararlılığıyla toplumun tarihsel ilerlemesini savunan, bu ilerleme için toplumu zorlayan kişidir. Aklı, dinsel vesayet ve hiyerarşi altına alınmış kişiden aydın olmaz, olamaz. Oradan çıksa çıksa şeriatçı militan çıkar, IŞİD kafalı çıkar, gerici yobaz çıkar.

İlker Başbuğ fena halde yanılıyor…

Çünkü laikliği ortadan kaldıran aktörlerin en önemlisi Genelkurmay’dır.

İslamizasyon politikaları ordunun, tekelci sermayenin ve emperyalizmin ortak projesidir.

Ancak memleketin 26’ncı Genelkurmay Başkanı, bu basit gerçeğin farkında değil.

İlker Başbuğ ile Tayyip Erdoğan neden bu kadar çok benziyor biliyor musunuz? Çünkü her ikisi de 12 Mart faşizminin, 12 Eylül karanlığının, aydınlanma ve komünizm düşmanlığının mahsulleri…

Al General Boğuşlu’yu vur General Başbuğ’a… Al General Hulusi Akar’ı vur imam Tayyip Erdoğan’a…

Formül basit: Amerikancılık, piyasacılık, NATO’culuk, emperyalizm yandaşlığı, 12 Mart, 12 Eylül diye uzayıp giden kronoloji İlker Başbuğları ve Tayyip Erdoğanları yarattı… Başbuğlar ve Erdoğanlar da bugünün ucube rejimini, gerici karanlığını yarattı.

Çok yazdık ama İlker Başbuğ için bir daha yazalım:

İmam hatipler bir okul olmanın çok ötesinde, operasyonel işlevleri olan, bu coğrafyada laik-aydınlanmacı-ilerici ne varsa, yok etmeye adanmış gerici düşüncenin eğitim merkezleridir. İmam hatipler, yarım asırdır bu ülkenin polis, içişleri, yargı ve milli eğitim teşkilatlarına siyasal İslamcı, tarikatçı, anti-laik, piyasacı, tüccar kadrolar yetiştirme merkezleridir. İmam hatipler, gericiliğin kadro ve taban kaynağıdır. İtaat ve biat eden, kul yetiştiren, soru sorma yeteneğini ve merak etme yetisini yitirmiş sürüler yetiştirme mekanizmasıdır. Mevcut halleriyle Tevhid-i Tedrisat yasasına aykırıdırlar. İnsanlığın en önemli kazanımlarından olan laiklik ilkesine aykırıdırlar. Bilimsel eğitim sistemine aykırıdırlar.

Hapırsanız da köpürseniz de imam hatipleri kapatacağız!


[email protected]

twitter.com/_ahmetcinar_