Bu plan, din devleti olan Osmanlı Şeyhülislam’ının hazırlayabileceği bir plan niteliğindedir.

Diyanet'in 2024 stratejik planı!

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) açıkladığı 2024 stratejik planı1, esas itibariyle sunuş sayfaları ile "stratejik plan hazırlık süreci, durum analizi, geleceğe bakış, strateji geliştirme ile izleme ve değerlendirme" bölümlerinden oluşuyor. Cumhurbaşkanı "Sunuş" sayfasında, yaşadığımız gerçeklerle ve de verdiği fetvalarla bağdaşmasa da diyaneti şu sözlerle övüyor: “İnsanlığı derinden etkileyen köklü küresel gelişmelerin yaşandığı günümüzde, gelişen ve değişen şartları, zamanın ruhunu ve toplumsal beklentileri dikkate alarak hizmet üreten Başkanlık, cami içi ve cami dışı faaliyetleriyle toplumsal huzurun korunması, sevgi ve kardeşlik bağlarının daha da güçlendirilmesi, karşılıklı anlayış ve saygının kökleştirilmesine önemli katkılar sunmaktadır.” Sonra da, Anayasa’sına göre laik olan ve bu Anayasaya uyacağına ant içen Cumhurbaşkanı, “Diyanet İşleri Başkanlığımız, dijitalizm ve geliştirilen teknolojiyi yakından takip ederek başta gençler olmak üzere tüm insanlığın Kur’an ve Sünnet rehberliğinde, İslâm medeniyetini tanımalarına ve bilinçlenmelerine vesile olacaktır” diyor!

Diyanet Başkanı da, kendi "Sunuş" sayfasında, başka açıklama bulamamışçasına ve diğer inançları hiçe saymaktan çekinmeyerek, “… insanlığın sorularına doyurucu cevaplar veren, bireysel ve toplumsal sorunların çözümüne en ideal şekilde rehberlik eden yegâne din İslâm’dır” diyor! Ayasofya ve Kariye müzelerinin camiye çevrilmesi üzerine bayram yapan Diyanet, örneğin Aleviler için, ateistler için ve sol elini kullananlar için neler söylediğini de göz ardı ederek, “Milletimizi ve insanlığı din konusunda aydınlatma görevini. … yaparken de tüm farklılıkları zenginlik sayarak daima kuşatıcı, kucaklayıcı, birleştirici ve bütünleştirici bir yaklaşımı din hizmetinin vazgeçilmez ilkesi olarak görmektedir” diyebiliyor! Başkan bu sayfanın sonuna doğru da, “Çağın getirdiği bireysel, toplumsal ve küresel meydan okumalar, tehditler ve sorunlar karşısında İslâm’ın temel ilkeleri çerçevesinde çözümler üretilerek herkes için daha güzel bir hayatın inşasına katkı sunulacağını” açıklıyor. Başkan güncel sorunların, hukuk devletinde yasalar ve devletin imzaladığı uluslararası bildirgeler çerçevesinde çözüldüğünü bile bile bu açıklamayı yapabiliyor!

Diyanet başkanının sunuşundan alınan bu alıntılar, ülkemizin içine düştüğü durumun özeti gibi oluyor. Batı medeniyeti dindarlığını sürdürürken, Rönesans ve Aydınlanma süreci sonunda kendini yukarıda özetlenen ortaçağ anlayışından uzaklaştırmışken, bizim Diyanet 21. yüzyılda ortaçağ anlayışına geri dönüyor!

“Sol elle şeytanlar yemek yer; 9 yaşında kızlar evlenebilir; babanın öz kızına şehvet duyması haram değildir” gibi fetvalarıyla ünlü Diyanet'in 2024 planının

  • misyonu, “İslâm dininin inanç, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütmek, sahih dinî bilgi ile toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek”;
  • vizyonu, “İslâm dini ile ilgili her konuda güvenilen ve referans alınan, insanlığın barış ve huzuruna katkı sağlayan bir kurum olmak”;
  • ve temel değerleri de, “samimiyet, güvenilirlik, ahlakilik, liyakat, evrensellik, erişilebilirlik, birleştiricilik, hesap verebilirlik, yenilikçilik, katılımcılık” olarak açıklanıyor!

Planın "Strateji Geliştirme" bölümünde,

  1. İslâm dininin doğru anlaşılabilmesinde etkin rol almak;
  2. Ülkemizin birlik ve beraberliğine, insanlığın barış ve huzuruna katkıda bulunmak;
  3.  Aileye ve toplumun kırılgan kesimlerine yönelik inanç ve değerler ekseninde çalışmaları artırmak;
  4. Yurt içi ve yurt dışında Başkanlık hizmetlerinin etkinlik ve verimliliğini artırmak;
  5. Kurumsal kapasiteyi güçlendirmek ve geliştirmek ve
  6. Çağın getirdiği bir takım küresel sorunlar karşısında İslâm’ın temel ilkeleri çerçevesinde çözümler sunmak

ifadeleri planın stratejik amaçları olarak açıklanıyor.

"Durum Analizi" bölümünün "Kurumsal Tarihçe" kısmında, (gerçekleri saklamak istercesine) Diyanet'in Atatürk zamanında ve onun girişimiyle kurulduğuna dair bir bilgi verilmiyor.

Bu bölümün "Paydaş Analizi" kısmındaki Tablo 1’de, diyanet iç ve dış paydaşları ile bunların önem ve etki dereceleri yer alıyor. Bu tabloda dış paydaşların önem ve etki dereceleri, örneğin Diyanet Vakfı için 5, İçişleri Bakanlığı'nınki 4, adalet ve eğitim bakanlığınınki 3, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nınki 2 olarak gösteriliyor. Bu tablo Diyanet'in, adalete, eğitime, bilime ve kültüre yeterince önem vermediği anlamına geliyor.

Bu bölümün "Kuruluş İçi Analiz" kısmında Diyanet'le ilgili bazı sayısal bilgilere yer verilmektedir. Özetle günümüzde Türkiye’de 89 bin 805 cami, 12 Dini Yüksek İhtisas Merkezi, 21 Dini İhtisas Merkezi, 2 Kuran eğitim merkezi vardır ve 16 bin 705 Kuran kursu açılmıştır.  Bu kısımda yer verilen Diyanet'te çalışanlarla ilgili sayısal dağılım Çizelge 1’deki gibidir. Çizelgeden Türkiye’de 81 il ve 922 ilçede bulunan müftülüklerde 135 bin kişinin çalıştığı anlaşılmaktadır. Müftülük başına ortalama 13 bin 500 din görevlisi düşmektedir. Ancak, bu kısımda Diyanet'e ait hafızlık kursu, sanat atölyeleri ve yurt dışı teşkilat sayısı belirtilmediği gibi, Diyanet'te imam, müezzin, hafız ve cezaevi imamı ya da Kuran kursu öğreticisi olarak çalışanlarla ilgi sayısal veriler de verilmemiştir. Ayrıca nedense bu kısımda Diyanet Akademisi ile ilişkili olarak bir bilgi de verilmemiştir.

Çizelge 1. Eğitim Durumuna Göre Diyanet Personeli Sayısı

Kaynak: 2024 Stratejik plandaki Tablo 6.

Strateji bölümünün "Maliyetlendirme" kısmında, stratejik amaçların gerçekleştirilmesinin 2024 yılı maliyeti amaç sırasıyla 24,4; 25,7; 14,3; 72,8; 17,7 ve 1,2 milyon liradır. Bu amaçların 2028’de gerçekleşmesinin maliyeti ise 2024’teki maliyetlerin 3 katı olarak öngörülmüştür.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın stratejik planında söz edilmeyen laikliğin Diyanet planında söz edilmesi beklenmese de bu plan, Anayasasına göre “laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti" olan Türkiye Devleti’nin bu değerlere göre hizmet vermesi gereken Diyanet'in hazırlayacağı bir plan değildir. Bu plan, din devleti olan Osmanlı Şeyhülislam’ının hazırlayabileceği bir plan niteliğindedir.

[email protected]