Patronlara can simidi: Kısa Çalışma Ödeneği

Emekçilere dönük genel saldırı politikalarının önemli bir parçası olan Kısa Çalışma Ödeneği yeniden düzenlendi. Asıl işlevine dokunulmadı.

Haber Merkezi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen yeni "Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneğine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"i Resmi Gazete’de yayımlandı.

Buna göre konuyla ilgili 2011’de çıkarılan yönetmelik yürürlükten kaldırıldı.

Yönetmelik 14 maddeyle yeniden düzenlenirken, 3 ay olan çalışma süresinde değişiklik yapılmadı. Kısa çalışma ödeneğinde de değişiklik öngörülmedi.

Yönetmelikle ilgili bazı detaylar şöyle:

  • Kısa çalışma dönemi, kısa çalışma başlama tarihi dahil 3 ayı geçemeyecek. İşveren tarafından farklı tarihlerde aynı başvuru gerekçesiyle birden fazla kısa çalışma talebinde bulunulması halinde 3 aylık süre ilk talebin kısa çalışma başlangıç tarihinden itibaren hesaplanacak.
  • Başvuruya konu kısa çalışma dönemi, işyeri için 4 haftadan az olamayacak. Başvuruda kısa çalışma uygulamasına tabi tutulacağı bildirilen sigortalılar için kısa çalışma dönemi, sigortalının iş sözleşmesinin sona ermesi, aynı işverene ait diğer işyerine nakli veya iş sözleşmesinin askıya alınması durumları hariç 4 haftadan az olamayacak.
  • Bir işyerinde uygulanan kısa çalışma süresi, işyerinin haftalık normal çalışma süresinin üçte bir oranından az olamayacak.
  • Kısa çalışma uygulamasına tabi tutulan sigortalının kısa çalışma süresi, sıfır olmamak kaydıyla 3'te 1 oranından daha az belirlenebilecek.

Yönetmeliğe eklenen geçici maddeye göre, kısa çalışma başlama tarihi 1 Mart 2024'ten önce olanlar için, yürürlükten kaldırılan yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına devam edilecek.

Kısa Çalışma Ödeneği nedir?

Salgınla beraber gelen işçi düşmanı politikalardan olan Kısa Çalışma Ödeneği patronlara yeni gelir kapısı olurken, ücretsiz izin dayatması işten çıkışın yasaklandığı bu dönemde işçileri açlığa mahkûm etmenin adı olmuştu.

Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) ile salgın boyunca işçilerin işyerlerinde çalıştırılmadıkları sürenin ücretinin bir bölümü fondan karşılandı.

AKP ve patronlar başından bu yana KÇÖ’yü istismar ettiler. Pek çok işletmede işçiler, kısa çalışma ödeneği almalarına rağmen tam zamanlı çalıştırıldılar. Bazı işyerlerinde kısa çalışma, işçileri cezalandırma, işyerinden uzaklaştırma yöntemi olarak kullanıldı. Bu uygulamaların istisnası yerler büyük ölçüde sendikalı işyerleri oldu. Bu işyerlerinin önemli bir bölümünde sendikalar patronlara kısa çalışma ödeneğinin üzerini tamamlattılar. Ancak yüzbinlerce işçi hem gelir hem sigorta kaybı yaşadı.

'Bu adımlar hissettiğimiz hayat pahalılığını giderek pekiştiriyor'

soL'un konuyla ilgili görüşlerine başvurduğu Patronların Ensesindeyiz (PE) Genel Koordinatörü Neslihan Eroğlu, "Uygulama esaslarına ilişkin hususların daha açıklık kazandığı yeniliğin, yine emekçilere dönük genel saldırı politikalarının önemli bir parçası olduğunu görüyoruz" dedi.

Uygulamanın pandemi döneminde hayata geçirildiğine dikkat çeken Eroğlu, "O zaman da patronları kurtarma işlevi görüyordu, şimdi de benzer bir işlevi görüyor" diye konuştu: 

"Süreci bir bütün olarak görmeliyiz. Gelir dağılımı eşitsizliğinin giderek arttığı, işçi ve sermaye sınıfı arasındaki makasın giderek açıldığı bu dönemde peş peşe atılan yeni ekonomik adımlar sermaye sınıfının yaşadığı dar boğazı aşmak için programına aldığı adımlardır. Kamudaki kemer sıkma politikaları, asgari ücret zammının yapılmayacağına ilişkin açıklamalar, kısa çalışma ödeneği yönetmeliğinin yenilenmesi gibi adımlar hissettiğimiz hayat pahalılığını giderek pekiştiriyor."

"Kısa çalışma ödeneği, bir emekçinin ücret gaspına uğrayacağı, emekli olacağı zamanlarda prim günü sıkıntısı yaşayacağı açık bir saldırı planıdır" diyen PE Genel Koordinatörü, bu planın yalancı baharlarla değil ancak emekçilerin karşı saldırısıyla geri püskürtülebileceğine dikkat çekti.