İşten çıkarılan İzBB işçileri anlattı: 'Şirketlere gelince para var, işçiye gelince 'Enkaz devraldık''

İşten çıkarmaları borçlarının arkasına sığınarak meşrulaştırmaya çalışan İzBB, "işçilere ihtiyaç yoktu" dese de şirketlerdeki son durum aksini gösteriyor. Direnen işçiler anlattı.

Haber Merkezi

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait şirketlerde çalışırken işten çıkarılan işçiler, direnişlerini sürdürüyor.

Geçtiğimiz gün TümBel-Sen üyesi kamu emekçilerinin toplu iş sözleşmesi görüşmeleri için Kültürpark’taki ofisinde toplantı hâlinde olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, işten atılan işçilerin seslerinden "rahatsız olduğu" için masadan kalktı.

Basına, belediyenin borç batağında olduğu, işten atılan işçilere aslında ihtiyaç olmadığı yönünde haberler servis edilmesi dikkat çekti.

Bütçeyi delik deşik edip, borçlarına sığındılar

İktidar ya da muhalefet partisi fark etmeksizin belediye bütçelerinin delik deşik edildiği ortada. İzmir Büyükşehir Belediyesi de işçi düşmanı hamlelerini geçmiş dönem borçlarına sığınarak meşrulaştırmaya çalışıyor.

Belediye kaynaklarının patronlara akarken, işçileri payına işsizliğin düştüğünü vurgulayan Patronların Ensesindeyiz Ağı, Büyükşehir yönetimine şu soruları yöneltti:

  • Eski başkan Soyer, bu paraların hepsini belediye çalışanlarına mı verdi?
  • Özel sektöre dağıtılan paralardan neden söz edilmiyor?
  • Cemil Tugay, ilk icraatlarından birinin, müteahhitlere olan borçlarını ödemesi için, belediye bütçesinden İZBETON’a para aktarmak olduğunu neden anlatmıyor?
  • İZBETON’a aktarılan yüzlerce milyon lira neden konuşulmuyor?
  • Aktarılan paranın, merkezi bütçeden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ayrılan paya ait olduğundan, yani içinde kamu emekçilerinin maaş ödemeleri de olduğundan neden söz edilmiyor?

Şirketler farklı, sorun aynı: 'Eksik personelle çalışıyorduk'

Sorular yanıt beklerken işçilerin direnişi büyüyor. Kamuoyunda yaratılmak istenen algılarla mücadele eden işçiler, yaşananları Patronların Ensesindeyiz Ağı’na anlattı.

Geri dönüşümde, sahada çevre düzenlemesinde, kreşte, su fabrikasında, hastanede, büroda çalışan işçilerin hepsi de istisnasız yetersiz personelle çalıştıklarını anlatıyor.

İşten çıkarma işlemleri öyle bir keyfilikle yapılmış ki işçilerden biri, fabrikadaki makinayı kullanabilen sınırlı sayıda insandan biri olduğu için Adana’dan bu iş için özel olarak çağrılmış, şimdiyse "fazlalık personel" denilerek işten atılmış.

'İhtiyaç yok' diye çıkardılar, üretim azaldı

Şaşal su fabrikasında çalışan işçiler, fabrikanın 3 vardiya çalışması gerekirken, personel yetersizliğinden kaynaklı olarak 2 vardiya çalıştığını, onlar işe girince 3 vardiya çalışmaya başladıklarını ancak bu hâliyle bile personel sayısının yetersiz kaldığını aktarıyor ve içerideki arkadaşlarının mesajını iletiyor:

“Siz işten çıkarıldıktan sonra sistem resmen çöktü, makinada operatör kalmadı, içeride yeterli kişi olmadığı için vardiya sistemi çöktü, iki vardiyayla üretimi döndürmeye çalışıyoruz. Sayımız azaldığı için üretim düştü. İnşallah bir an önce çözülür.”

Geri dönüşüm işçisi: İnsanın umudunu alıyorlar elinden

Geri dönüşümde çalışan bir işçi, geçmişte çalıştığı geri dönüşüm firmasının belediye tarafından satın alındığını anlatıyor. O dönem kanser tedavisi gördüğü için belediyede işbaşı yapamamış. Tedavi süreci tamamlandığında tekrar başvuru yapmış ama ağır tedavi sürecinden kaynaklı olarak çalışabilir raporu alması için geçen süre uzadığından, diğer arkadaşlarından çok sonra işbaşı yapabilmiş.

Yaşadığı zorlukları anlatırken gözyaşlarını tutamayan işçi, işiyle birlikte umudunu da kaybettiğini söylüyor:

“Uzun yıllardır kanser tedavisi görüyordum, 4 tane öğrencim var, en büyük kızım da yakın zamanda işten çıkarılmıştı, ben işe başlayınca hepimiz sevinmiştik. Her gün bir sürü kötü haber okuyoruz, kız babası olmak zor, evladım yokluk hissetmesin, başkalarına muhtaç kalmasın, evladıma 100 değil, 200 lira harçlık vereyim, kızım erkek arkadaşlarının eline bakmasın istemiştim. İnsanın umudunu alıyorlar elinden.”

Kreş ihtiyacı büyürken kreş kapattılar

Anaokulunda öğretmen olarak çalışanlar yeni kreşler açılması gerekirken mevcutlarda da yetersiz personelle çalışıldığını ifade ediyorlar: “Çalıştığımız birim tamamen kapatıldı. İzmir halkına sunması gereken sosyal hizmetleri yerine getirmek için çalışıyorduk, çalıştığımız sürede az sayıda kişi ile çalışıyorduk. Onlarca kadın kreş parasını denk getiremediği için çalışma hayatından uzaklaşırken, olanı da kapatmaya çalışıyorlar.”

İZSU’da abone işlemlerinde çalışan işçiler, her gün bankonun önünde uzayan kuyrukları hızla eritmek için uğraştıklarını belirterek ekliyor: “Hepimiz üniversite mezunuyuz, içimizde 2 dil bilen arkadaşlarımız var. Kendimize bir hayat kurmak, emeğimizle geçinmek için çabalıyoruz. Fazlalık olmadığımız gibi yetersiz personelle çalışıyorduk.”

Depremzede işçi: ‘Kendimize yeni bir hayat kurmaya çalışıyorduk’

Şoför olarak çalışan işçilerden biri aynı zamanda depremzede, tümör tedavisi gören eşi de direniş alanında eşini yalnız bırakmıyor: “Deprem bölgesinden geliyoruz, çocuklarım öğrenci, eşim hasta tedavi görüyor. İş buldum diye sevindik, kendimize yeni bir hayat kurmaya çalışıyorduk.”

Direniş alanına her gün oğlu için gelen de var. Bipolar tanısı alan oğlunun işten atılma sürecinden sonra durumunun ağırlaştığından söz ediyor ve oğlu için her gün direniş alanına gelmeye devam ediyor.

Tugay’dan işçilere tuhaf yanıt: ‘Benim elimde değil’

Direnişlerini kararlılıkla sürdüren işçiler, dün seslerini Cemil Tugay’a duyurabilmek için İzmir Sanat Binası önünde saatlerce bekledi. Uzun bekleyişin ardından, akşamın ilerleyen saatlerinde Tugay’ı görebilen işçiler, işlerine dönmek istediklerini söylediklerinde Tugay’dan aldıkları yanıt, “Benim elimde değil, özür dilerim” oldu.

Duruma tepki gösteren işçiler, “Bizi işten çıkaran sizsiniz, nasıl elinizde olmaz” diyerek, “İşimizi geri istiyoruz” sloganları attı.

CHP İzmir İl Yönetimi’nden işçilere: ‘Özgür Özel geldiğinde bir şey yapmayın’

Bugün İzmir’e gelmesi beklenen Özgür Özel’e de ulaşmak isteyen işçiler, haftalardır kendileriyle iletişim kurmayan CHP İzmir İl Yönetiminin, “Özgür Özel geldiğinde bir şey yapmayın, biz sizin işinizi çözeceğiz” dediklerini ifade etti.

İşten atılan işçiler, yaşanan süreci ve işe dönme taleplerini içeren bir mektubu bugün Özgür Özel’e verecek.