Mülteci öğrencilere ‘gölge sınıf’: Aynı sınıfa alındılar, bir yıl boyunca okula gitmediler

İstanbul’da bir lisede 12. sınıftaki mülteci öğrencilerin bir yıl boyunca okula gitmediği öğrenildi. Veriler, okul çağındaki göçmen öğrencilerin okul yerine nerede olduklarını gösteriyor.

Yekta Armanc Hatipoğlu

İstanbul Kadıköy’de bulunan Mehmet Bayazıt Anadolu Lisesi’nde 12. sınıf öğrencisi 12 Iraklı mülteci öğrencinin bir eğitim-öğretim yılı boyunca okula gitmediği Eğitim-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Kadir Toruş tarafından ortaya çıkarıldı. Okul idaresinin yönetmeliğe aykırı olarak göçmen öğrencileri tek bir sınıfta, 12-H’de topladığı bilinirken, öğrencilerin karnesine yıl sonunda mevzuata uygun olarak, “Devamsızlıktan sınıf tekrarı” yazılıp basıldı.

Okul öğretmenlerinden F.U. ve S.Ö. mülteci öğrencilerden sorumlu “sınıf öğretmeni” yapıldı. Branş öğretmeni norm açığı ortaya çıkmaması için Iraklı öğrencilerin devamsızlığı, yıl sonuna kadar gizlendi. Eğitim-İş, İstanbul Kadıköy’de gün yüzüne çıkan olayın, Türkiye’nin pek çok kentinde yaşandığını söylüyor.

Mülteci çocuklar ne yapıyor? İş cinayeti ve zorla evliliğe kurban giden mülteci çocuklar

Türkiye’de yaşayan ve zorunlu eğitim kapsamında olan milyonlarca mülteci öğrencinin ne yaptığı sorusu tam olarak bilinmiyor. Mülteci erkek çocukların kol gücü gerektiren işlerde çalıştırıldığı, kız çocukların ise evlendirildiği sivil toplum kuruluşları ve göç üzerine araştırma yapan kuruluşlar tarafından dile getiriliyor.

Suriye savaşının başladığı 2011’in ardından Suriye’den gelen göç dalgası sonrası, mülteci kız çocuklarının Türkiye’de zorla evlendirildikleri iddiası dile getirilmişti. Aralarında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Diyarbakır Barosu’nun bulunduğu baro, dernek ve siyasi partiler iddiayla ilgili çeşitli açıklamalarda bulunmuştu.

Uluslararası çocuk hakları örgütü ECPAT’ın “Çocukların Ticari ve Cinsel Sömürüsüyle Mücadele: Türkiye” raporunda yer alan ve 2018 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’na dayandırılan bilgilere göre 20-24 yaş aralığındaki Suriyeli kadınların yüzde 9,2’sinin 15 yaşında, 15-19 yaşlarındaki genç kadınlarınsa yüzde 13,4’ünün 15 yaşından önce evlendirildiği belirlenmişti.1

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin 2013'ten itibaren 2024 yılının ilk beş ayını da kapsayan raporuna göre Türkiye’de dönemde toplam en az 695 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Yaşamını yitirenlerin 99’u kız çocuğu olurken, 596’sı erkek çocuğu. Rapora göre ölen çocukların 80’i ise mülteci. Mültecilerin önemli bir kısmının kaçak olarak Türkiye’de yaşadığı düşünülünce, bu sayının daha fazla olduğu ortaya çıkıyor. Son mülteci çocuk işçi cinayeti Adana’da yaşandı. Adana’nın Seyhan ilçesi Kocavezir Mahallesi’nde bulunan bir tekstil atölyesinde Ahmet isimli Suriyeli bir çocuk işçi, asansör ile duvar arasında sıkışarak hayatını kaybetti.

‘AB’den destek almak için MEB’in böyle sınıflar oluşturduğunu düşünüyoruz’

İstanbul’da yaşananları ve okul çağındaki mülteci çocukların durumunu Eğitim-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Kadir Toruş ile konuştuk.

Toruş, zorunlu eğitim çağında olmasına rağmen pek çok mülteci öğrencinin okula gelmediğini söyleyerek sözlerine başladı. Avrupa Birliği’nden (AB) gelen “mülteci desteği” için Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) mülteci öğrencilerin eğitimine böyle devam ettiğini söyleyen Toruş, şunları kaydetti:

“Türkiye’deki Suriye, Irak, Afganistan, İran gibi ülkelerden göçle gelen mülteci öğrenci sayısı 1,4 milyona çıktı. Zorunlu eğitim çağında olmalarına rağmen yüz binlercesi okula gelmiyor. Evlilik, çocuk işçilik gibi nedenlerle okulu terk ettiler. MEB buna rağmen mülteci öğrencileri e-okul üzerinde ‘okula gidiyormuş’ gibi kaydetti. Okulda fiilen olmayan ama e-okulda olan mültecilere özel bu gölge sınıflar için sınıf öğretmeni de görevlendirildi. Ortada ne bir sınıf ne öğrenci ne derslik var. Okula devam eden mülteci öğrenci sayısını yüksek gösterip, AB’den destek almak için MEB’in böyle sınıflar oluşturduğunu düşünüyoruz. Okulun bahçesine adım atmayan, sınıfının yerini bilmeyen, bu eğitim yılında bir tek derse bile girmeyen mülteci öğrencilere, AB’den gelen paralar kesilmesin diye MEB gıyabında karne verecek.”

‘Olmayan öğrenci için öğretmenlere karne hazırlattırılıyor’

Kadıköy’de yaşanan problemin sadece tek bir örnek olduğunu söyleyen Toruş, Türkiye’deki pek çok il ve okulda okula hiç gelmeyen mülteci öğrenciler için karne hazırlandığını belirterek sözlerine devam etti:

“Türkiye’deki birçok il ve okulda, okula hiç gelmeyen mülteci öğrencilerin karneleri hazırlanıyor. Kadıköy’deki Mehmet Bayazıt Anadolu Lisesi de sadece bir örnek. Mülteciler için özel sınıf oluşturulmuş bu çocukların okuldaki sınıflara eşit dağıtılması gerekiyor. Okula senede bir gün bile gelmeyen 12 Iraklı öğrenciyi, örgün öğretim dışına çıkarmaları gerekirken, sınıf tekrarı kararı verilip, karneleri yazılmış. MEB, öğretmenleri de bu usulsüzlüğün içine baskıyla çekti. Öğretmenlerimiz, ‘Okula hiç gelmeyen çocukların kayıtları okullardan alınsın. Hiç görmediğimiz, tanımadığımız mülteci çocuklara niye karne veriyoruz?’ diye tepki gösteriyor. Olmayan öğrenci için öğretmenlere karne hazırlattırılıyor.”

‘Bu çocuklar nerede?’

Toruş, okula gelmeyen mülteci öğrencilerin nerede olduğunun bilinmediğini hatırlatarak şunları söyledi:

“Sınıf tekrarı kararı doğru olsa da bu sistem yanlış. Örgün eğitime devam etmeyen, okula gelmeyen mülteci öğrencilerin şu an nerede olduğunu kimse bilmiyor. Öğrenciler çocuk işçi mi? Bir tarikata esir mi düştü? Çocuk yaşta evlendirildi mi? Bu çocuklar nerede, bakanlık müfettişleri bunu araştırmak için ne yapıyor, cumhuriyet savcıları nerede?”