Tekstilde işçi düşmanlığına enflasyonla mücadele kılıfı

Sömürünün en yoğun yaşandığı sektörlerden tekstil ve giyimde büyük bir işçi kıyımına hazırlanan patronlar kitlesel işten çıkarmaları meşrulaştırmaya dönük PR çalışmalarına şimdiden başladılar.

KEREM AYDIN

Sömürünün en yoğun yaşandığı sektörlerin başında gelen tekstil ve giyimde patronlar önümüzdeki günlerde büyük bir işçi kıyımına hazırlanıyorlar. Kitlesel işten çıkarmaları meşrulaştırmaya dönük PR çalışmalarına ise şimdiden başladılar. İşçi düşmanlığında TGSD “müşterek başkanlık sistemi”ne geçmiş…

Enflasyonla mücadele ettiklerini iddia ederek bazı sermaye grupları, sektörel kuruluşlar ve sermaye örgütleri arka arkaya “fiyat sabitleme” açıklamaları yapıyor. Bazı zincir marketlerin ardından geçen gün benzer bir açıklama Türkiye Hazır Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya’dan geldi. Kaya, “Marketlerdeki etiket sabitlemeyi önümüzdeki süreçte bizim sektörümüzde de göreceğiz” dedi. 

Bu ve benzeri açıklamaların patronların PR çalışmalarının bir parçası olduğu ve “enflasyonla mücadele” adı altında fiyat sabitleme gibi uygulamalara gidilse bile bu adımların tüm maliyetinin ve faturasının işçilere çıkarıldığı görülüyor. TGSD Başkanı Kaya’nın Dünya Gazetesi’nde yer alan beyanatları patronların enflasyon konusunda sergiledikleri iki yüzlü tutumu ortaya koyan ve asıl niyetlerini gösteren bir açıklık da içeriyor. Açıklamalarında patron sınıfının netliği ve pişkinliği göze çarpıyor.

Stoklardan satışa 'etiket sabitlemesi' diyorlar

Tekstil ve giyim patronu Kaya, sektörde fiyat sabitlemesine gidilebileceğini ifade ederken, aslında bunun enflasyonla mücadele değil stoklarını eritme stratejisi olduğunu açıkça belirtiyor. Özellikle perakende tarafında fiyatların sabitlenebileceğini ancak etiket sabitlemenin stokları eritme amacıyla yapılacağını söylüyor.

Yani tekstil ve giyim patronları, dış talebin yavaşladığı koşullarda, dış pazarlarda müşteri bulamayan ellerindeki stok fazlası ürünleri eritmeye dönük bir strateji izleyeceklerini belirtiyor. 

Böylece Kaya, hiç çekinmeden, önceki dönemde ve daha ucuz maliyetlerle üretilen tekstil ve giyim ürünlerini, halihazırdaki piyasa fiyatları üzerinden satacaklarını söylemiş oluyor. Piyasada tekstil ve giyim ürünlerinin son aylarda en az yüzde 100-200 oranında arttığı biliniyor. Hatta bazı ürün gruplarında fiyat artışları geçtiğimiz dönemde 3-4 kata ulaştı.

Patronlar, fiyatlarda herhangi bir indirime gitmeden “etiket sabitleme” yapacaklarını ilan ederek enflasyonla mücadele altında müthiş bir satış pazarlama taktiğine uygulamış olacaklar.

Enflasyonla mücadelenin(!) faturası işçiye çıkacak

Açıklamalarında, tekstil ve giyim sektöründe iç ve dış pazarlarda daralma yaşanacağını da belirten TGSD Başkanı Ramazan Kaya, önümüzdeki dönemde sektörde artan işçilik maliyetleri ve pazarda daralma nedeniyle 100-130 bin dolayında işçi çıkarılmasını beklediklerini de söyledi.

Tekstil ve giyim üretim ve perakende satış faaliyetlerinde birkaç ay içerisinde yüzbinin üzerinde kişinin işsiz kalacağını “objektif” bir saptama gibi açıklamak, bu işten çıkarma kararlarını veren patronların dernek başkanına düşerdi. TGSD Başkanı, stoklardan güncel fiyatlarla satıp daha fazla kazanma hesabı yaparlarken, asgari ücret artışıyla artan işçilik maliyetleri gerekçesiyle ilk yapacakları işin işçi atmak olacağını utanıp sıkılmadan açıklayabiliyor. 

Üstelik tüm bunları enflasyonla mücadele ettikleri yalanıyla süslüyor. Enflasyonla mücadelenin ve pazardaki dalgalanmanın faturasının doğrudan işçiye çıkartılacağını söylüyor.

İşten çıkarma şirket yönetme stratejisi

TGSD Başkanı Ramazan Kaya, İzmir merkezli TYH Tekstil Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyor. Yani 9 üretim tesisi ve 2 lojistik merkezi bulunan büyük bir tekstil firmasının patronu. TYH Tekstil’in kurucusu Selçuk Mehmet Kaya TÜSİAD üyesi yani TYH Tekstil TÜSİAD nezdinde temsil ediliyor. Diğer deyişle, TÜSİAD’ın Türkiye’de temsil ettiği 4500’ün üzerinde holding ve büyük şirketten birisi TYH Tekstil.

Şirketin ikinci kuşak patronu Ramazan Kaya ise sektörel bir dernek olan TGSD Başkanlığını yürütüyor. Kaya daha önce asgari ücret tartışmalarının erken başlamasının işten çıkarma kararlarının öne çekilmesine neden olduğunu söyleyerek gündem olmuştu. “İşveren işten çıkarmalara yılbaşından sonra gelecek tazminat yükü sebebiyle acele karar veriyor” diyen Kaya, asgari ücret tartışmalarının erken başlamasından şikayet etmişti.

Sendikasız ve düşük ücretle işçi çalıştıran bir patron olarak Ramazan Kaya’nın, işten çıkarma kararlarını patronlar açısından bir zorunluluk gibi lanse eden bu ve benzeri açıklamaları, sermayedarların sınıfsal reflekslerinin doğrudan tercümesi oluyor.

TYH Tekstil’in de temsil edildiği TÜSİAD ve tekstil-giyim patronlarının derneği olan Ramazan Kaya’nın başkanlığını yürüttüğü TGSD, varlık nedenlerinin ne ülkenin ne de halkın çıkarları olmadığını temsilcilerinin her açıklaması ve her icraatı ile bir kez daha ortaya koyuyor. Patronlar, asgari ücret tespiti çalışmalarında da, ekonomide çarklar hızlı dönerken de, piyasada yavaşlama görüldüğünde de yani her koşulda sadece sermayenin çıkarları ile hareket ediyor ve bu yönde tavır alıyor.

İşçi ücretine 'sehven' zam

TYH Tekstil patronu Ramazan Kaya geçen yıl Haziran ayında yine TGSD Başkanı kimliğiyle bir açıklama yapmış, son dönemde artan fiyatlara karşı personeli korumak için çalışma başlattıklarını, sektör genelinde ücret artış oranlarının yüzde 20’nin üzerinde olduğunu ve TYH Tekstil olarak da kendi çalışanlarına yüzde 20 ve üzeri zam yapmayı planladıklarını belirtmişti.

Ancak kısa bir süre sonra bu açıklamaya dayanarak yapılan haberlere tekzip metni gönderildiği öğrenildi. Bunun üzerine haberi kullanan bazı siteler, “'Milyonlarca çalışan ara zamma kilitlendi' haberinde TGSD Başkanı ve TYH Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Kaya'nın çalışanlarına yüzde 20 zam yapacağına yönelik açıklaması sehven yazılmıştır” notuyla haberlerini düzelttiler.

Kârlılıklarını korumak için derhal işçi çıkarmaktan çekinmeyen patronların sözcüsü olan Kaya, fabrikalarında çalışan işçi ücretlerine zammı da ancak “sehven” yapabilirdi!

TGSD yönetimine işçi düşmanı olmayan seçilmiyor

Patronlarla işçilerin çıkarlarının bir olmadığı açık olmasına rağmen Türkiye ekonomisinde kayıtlı olarak 1,3 milyon işçiyi istihdam eden ve geleneksel sektörlerden birisi olan tekstil ve giyimde patron derneğinde yönetimde yer alabilmek için “açık işçi düşmanlığı” kriterini karşılamak gerektiği görülüyor.

TGSD’nin Ramazan Kaya ile birlikte Yönetim Kurulu Müşterek Başkanlığını ETF Tekstil patronu Sanem Dikmen yürütüyor. ETF Tekstil patronu, 2022 Temmuz ayında fabrikasını kapatacağını açıklamış ve haklarını alamayan yüzlerce işçi üretimi durdurarak direnişe geçmişti. Hakları için aylarca direnen ETF Tekstil işçileri, Ekim ayında Sanem Dikmen’in mallarına haciz koydurmayı başarmışlardı. TGSD’nin eş başkanı Sanem Dikmen direniş boyunca işçilerin direnişini ve iradesini kırmak için türlü yollara başvurmuş, mal ve teçhizat kaçırmaya çalışmıştı. Direniş sırasında işçilere farklı zamanlarda kolluk müdahalesi ve gözaltı yapılmıştı.

İşçi düşmanı niteliklerini gizlemeyen iki eş başkana sahip olan TGSD, tekstil ve giyim sektöründe sömürünün daha da arttırılabilmesi için bir dizi proje yürütmeyi ihmal etmiyor.

Ayrıca TGSD, “global farkındalıklarımızın başında ise cinsiyet farkı göz etmeksizin bireyin emeği ile var olması geliyor” mottosuyla geçtiği ‘Müşterek Başkan Sistemi’ ile cinsiyet farkı gözetmeme ilkesini hayata geçirdiklerini iddia ediyor. Kadın ve erkek patronların müşterek başkanlık yaptığı TGSD, bu uygulamayla sektör STK’ları için ilham kaynağı olacaklarını belirtiyor. Kadın ya da erkek patron, işçi düşmanlığı yapmakta cinsiyet fark etmeyince dernekte müşterek başkanlığa geçmek doğal ve kolay oluyor.