Ruhsar Pekcan: Ortalama sermaye teknokrasisini temsil ediyor

Ruhsar Pekcan, Erdoğan’ın bakanlar listesinin en az bilinen isimlerinden. Hakkında çok az bilgi bulunan Pekcan’ın TSKB’den Superlit Boru’ya ‘kariyer patikası’ sermaye açısından ‘güvenilir’ bir teknokrat profile işaret ediyor.

soL

Yeni Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan Erdoğan’ın listesinin en sürpriz isimlerinden. Önümüzdeki dönemde sermaye gruplarıyla ilişkiden doğrudan sorumlu olacak Pekcan, stratejik altyapı projelerinde mühendislik danışmanlığı yapan bir şirketin ortağı. Ancak geçmiş kariyeri özel sektör kökenli, mühendis-yönetici bir tür “teknokrat” profile işaret ediyor. 

Yeni bakanlar listesinin en az bilinen isimlerinden biri Ruhsar Pekcan. Elektrik mühendisi Pekcan, 2005 yılından bu yana kendi mühendislik şirketi Karon Mühendislik’in Genel Müdürü. Sermaye örgütleri TOBB ve DEİK’te önemli sayılabilecek sorumluluklar üstlenmiş bir isim. Ancak tüm bunlar Pekcan’ın alameti farikasını anlamak için pek yeterli değil. Önceki sistemde Nihat Zeybekci’nin sorumlu olduğu Ekonomi Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın fonksiyonlarının bir araya getirilmesinden oluşan Ticaret Bakanlığı görevini üstlenen Pekcan, dış ekonomik ilişkiler, teşvikler, TOBB, DEİK, Türkiye İhracatçılar Meclisi başta olmak üzere kamuya doğrudan bağlı sermaye örgütleriyle ilişkilerin kurulması ve yönetilmesi görevlerini üstlenecek. 

Resmi CV’sine göre Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcısı olan Ruhsar Pekcan, 1958’de Manisa’da doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektrik Fakültesi mezunu olan Pekcan, yüksek lisansını aynı fakültede tamamladı. Üç dönem DEİK Türkiye-Suriye İş Konseyi Başkanlığını yürüten Pekcan, ayrıca Türkiye-Ürdün İş Konseyi Başkanlığı, Türkiye-Irak ve Türkiye-Libya Konseyleri Yürütme Kurulu Üyeliği yaptı.2005 yılında altyapı projelerine içme suyu, sulama, petrol ve doğalgaz boruları, santrallere elektromekanik aksamı temin eden Karon Mühendislik ve Ticaret Ltd. Şti.’ne kurucu ortak olarak katıldı. Bakan olana kadar aynı şirketin Yönetici Müdürü idi.

PEKCAN’IN KARİYER DURAKLARI: 'ABD TASARIMI' TSKB’DEN KARAMANCI HOLDİNG’E

Pekcan’ın DEİK Türkiye-Suriye İş Konseyi başkanlığını da üstlenmiş olması, mühendislik firmasıyla Ortadoğu’da iş yapan taahhüt firmalarının mühendislik işlerini yapmasından kaynaklanıyor. Nitekim Kıbrıs’a su boru hattı yapımından, Ortadoğu’daki farklı boru hattı, içme suyu ya da atık su hatlarının döşenmesine yönelik mühendislik çalışmaları şirketinin işleri arasında yer alıyor. Pekcan’ın şirketinin bu işleri almasını sağlayan yeni bakanın geçmiş kariyeri ve bağlantıları. 1981 yılında Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nda (TSKB) çalışmaya başlayan Pekcan, Dünya Bankası desteğiyle kurulan ve anılan dönemde “seçerek” kadro alan, ölçeğinin ötesinde “ABD politikaları”nın Türkiye’deki taşıyıcı kurumlarından biri olan bankadan az göz önündeki sermaye gruplarından birine, Karamancı Holding’e geçiyor. Holding bünyesindeki altyapı boruları üreten Superlit Boru’da mühendis ve yönetici olarak çalışan Pekcan, genel müdürlük de yaptı. Pekcan’ın altyapı işlerindeki birikimi ve “bağlantıları” da büyük oranda Superlit Boru’da oluştu. 

KARAMANCI HOLDİNG GÜL’E YAKINLIĞIYLA BİLİNİYOR

Karamancı Holding en büyük CTP boru üreticilerinden biri olan Superlit Boru’nun yanısıra dünyanın en büyük denim, kot kumaşı üreticisi Orta Anadolu ve Karel Elektrik’in de sahibi. Karamancı Holding’in ortaklarından Fatih Karamancı Abdullah Güle’e yakınlığıyla da biliniyor. Gül’ün cumhurbaşkanı olduğu dönemde ona tahsis ettiği Cadillac ile gündeme gelmişti. 

PEKCAN'I NE BEKLİYOR?

Geçmişte Dış Ticaret Müsteşarlığı, ardından Ekonomi Bakanlığı, bugün de Ticaret Bakanlığı, tekil sermaye gruplarının dış ticaret başta olmak üzere sermayenin bütünsel çıkarlarıyla "uyumlu" hale getirilmesi, sermaye içi dengelerin sağlanması ya da "idare edilmesi"nde rol üstlenen bir "kurumsallık". 2000'li yıllarda TL'nin değerinden şikayet eden, bir tür "ihracatçı lobiciliği" ile öne çıkan bu yapı, Ekonomi Bakanlığı'nın oluşturulmasından sonra daha fazla dış ticaret düzenlemeleri ve dış ticaret ağırlıklı olmak üzere teşviklerin tasarlanmasıyla öne çıktı. Eski yapıda Bilim, Sanayi, Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı arasında "sektörel konular"da büyük bir karmaşa yaşanırken, Hazine Müsteşarlığı ve Maliye Bakanlığı ile de teşvikler başta olmak üzere çeşitli düzenlemeler açısından çekişmeler söz konusu oluyordu. "Sermayenin çıkarları"nı en doğrudan ve en çıplak şekilde savunan yapının bu işlevini belli ölçülerde devam ettireceği ve doğrudan "içeriden" transfer yapıldığı söylenebilir.