Erişim engelleme kararı haberine erişim engelleme kararı haberine erişim engelleme

7 Temmuz günü yayımlanan habere gelen erişim engelleme kararı haberini haber yaptığımız 8 Ağustos tarihli haberimize gelen erişim engelleme kararını haber yaptığımız 5 Eylül tarihli haberimiz için, 20 Eylül günü erişim engelleme kararı alındı.

soL - Haber Merkezi

soL’da 7 Temmuz günü yayımlanan haberimize gelen erişim engelleme kararını 8 Ağustos’ta haber yapmıştık. Bu erişim engelleme kararı haberimize gelen erişim engelleme 5 Eylül günü elimize ulaştı ve aynı gün haber yaptık.

İşte soL’da 7 Temmuz günü yayımlanan habere gelen erişim engelleme kararı haberini haber yaptığımız 8 Ağustos tarihli haberimize gelen erişim engelleme kararını haber yaptığımız 5 Eylül tarihli haberimiz için de 20 Eylül günü erişim engelleme kararı alındı. Karar uygulayıcı kurum olan Erişim Sağlayıcıları Birliği tarafından bugün bize ulaştırıldı ancak 20 Eylül günü erişim engellemesi uygulamadaydı.

Haberimizle ilgili erişim engelleme kararını uygulamak ve haberimizi sitemizden kaldırmak durumundayız.

Haberimizin kendisini tekrarlayan bir haber yazmamız şüphesiz karara dönük bir saygısızlık, giderek hukuki yaptırım gerektiren bir “hile” olacaktır. “Erişim engelleme kararı” metodolojisinin kendisinin 2014 yılında icad edilmiş bir hukuksuzluk olması dahi bu konudaki titizlik gösterme gereğini ortadan kaldırmıyor.

Öte yandan haberimizin konu edindiği olay konusunda bir “yanlışlama” kararı henüz alınmış değil.

Bu nedenle haberin kendisini değil ama habere konu olan olayı okurlarımızla paylaşmamız hem uygun hem de okura saygı gereği gerekli görünüyor.

TRT’nin Suriye’den haberler geçen bir muhabiri, Ubeydo Hitto, İdlib’de bulunan Kurtuluş Hükümeti’nin (KH) kendisine verdiği ödülü 2 Temmuz günü KH yetkililerinin elinden aldı. Ödül “Suriye’de yaşanan dramı dünyaya aktaran medya temsilcilerine” veriliyordu.

İdlib’de bulunan Kurtuluş Hükümeti, El Kaide’ye yakınlığı ile biliniyor.

Bu gelişme sonrasında hazırlanan haberimiz hakkında İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından erişim engelleme kararı şu şekilde kayda geçti:

URL'lerin yayın içerikleri ayrı ayrı incelendiğinde, belirtilen linklerdeki yayın içeriklerinin talepte bulunanın şeref ve haysiyetini ihlal edici, suçlayıcı ve masumiyet karinesi ihlal edici ve tehdit vari ifade ve anlatımlara yer verildiği, bu haliyle talepte bulunanın kişilik haklarının ihlal edildiği anlaşılmakla linklerdeki yayın içeriğine erişimin engellenmesine karar vermek gerekmiştir.

HUKUKSUZLUĞA DOYAMIYORUZ: ERİŞİM ENGELLEME KARARLARI

Erişim engelleme kararları, AKP devrinin hukuksuzluk zirvelerinden birisi olarak 2014 yılından beri tedavülde.

Hukuksuz haber karartma süreci şöyle işliyor: AKP yandaşı herhangi bir şirket, sermaye grubu, kurum, kuruluş ya da şahıs, kamuoyu tarafından duyulmasını istemediği haberle ilgili mahkemeye başvurmak yerine başka bir yöntem uyguluyor. Sulh ceza hakimliklerine giderek şikayette bulunup habere erişimin engellenmesini istiyor. Haberle ilgili herhangi bir tekzip göndermiyor ya da yayıncı kuruluşa dava açmıyor. Mevzuattan yararlanıp, mahkemeden çabuk yoldan engelleme kararı çıkartmayı tercih ediyorlar. Erişimi engelleme kararları bir süredir yargıyı devreden çıkarmaya dönük olarak aldırılıyor. Engelleme başvurusunun ardından bir dava açılmıyor, duruşması olmuyor, iddianame yazılmıyor, savunma da alınmıyor. Çoğu durumda başvuruyu yapan, yayıncı kuruluşla ilgili başka herhangi bir hukuki süreci de başlatmıyor. Örneğimizde TRT "şeref ve haysiyetini ihlal edici, suçlayıcı ve masumiyet karinesi ihlal edici ve tehdit vari ifade ve anlatımlara yer verildiği" yayın yapan soL Haber için bir suç duruyusunda bulunmuş ya da tazminat talebiyle dava açmış değil.

Üstelik başvurulan mahkeme erişim engelleme kararına gerek olmadığı yönünde bir karar aldığında, bir üst mahkemeye başvuruluyor. Bir şekilde karar çıkartıldığında bu kararın iptali uzun itiraz süreçleriyle gerçekleştiği için kabaca yüzde 75 olasılıkla erişim engelleme kararı çıkartmak mümkün oluyor!