19 Mayıs 1919'dan cumhuriyetin ilanına kadar geçen süre zarfında Türkiye'de yaşanan değişim ve devrimler bestecileri de etkiledi. Dönemin bestecilerinden altı eseri soL okurları için derledik.
Haber Merkezi
Türkiye'nin kuruluş ve kurtuluş yılları, sanat ve kültür alanında da önemli atılımlara sahne oldu. Özellikle 1919-1923 yılları arasında gerçekleşen Kurtuluş Savaşı ve sonrasında kurulan Cumhuriyet, Türk sanatında yeni bir dönemin kapılarını aralamıştır.
19 Mayıs 1919'dan 1923'te Cumhuriyet'in kuruluşuna uzanan süreç, sanatçılar için yeni bir başlangıç oldu. 1923 yılını takip eden süre zarfında gerçekleştirilen kültürel-sanatsal reformlar ve toplumsal alanda yaşanan devrimler, sanatsal üretime de yansıdı.
19 Mayıs 1919'dan genç cumhuriyetin ilanına ve takip eden yıllara yayılan toplumsal ve siyasal dönüşümlerden etkilenen, dönemin altı usta bestecisinin kuruluş dönemine dair ve kuruluş dönemlerinde besteledikleri ve yeniden uyarladıkları eserlerden örnekleri soL okurları için derledik.
Muammer Sun (1932-2021)
Türk besteci ve eğitimci Muammer Sun, Türkiye'nin üçüncü kuşak bestecilerindendir ve müzik çalışmaları açısından 60'lı ve 70'li yıllarda etkili olmuş bir isimdir. Cumhuriyet ve Kurtuluş Savaşı içeriğiyle yaptığı beste ve çalışmalarla bilinen Sun, toplamda 166 adet çocuk ve gençlik korosu kurmuştur.
Eğitim müziği için yazdığı eserlerle müzik eğitiminde de önemli bir ekol haline gelen Muammer Sun, yalın ve ezginin ön planda olduğu, Anadolu toprağına dayalı müzikler üretmiştir.
Ulvi Cemal Erkin (1906 -1972)
Türk Beşlisi olarak bilinen, hepsinin 1900'lü yılların başında doğduğu ve Mustafa Kemal tarafından eğitim için yurt dışına gönderilen 5 kişiden biridir. Ahmet Adnan Saygun, Cemal Reşit Rey, Hasan Ferit Alnar ve Necil Kazım Akses ile birlikte anılan Ulvi Cemal Erkin, Besteciliğin yanı sıra orkestra şefliği, piyano öğretmenliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında açılan müzik kurumlarında yöneticilik yaparak “müzik devrimi”nin sevilmesi ve yaygınlaştırılması konusunda öncülük etmiştir.
Mehmet Nevid Kodallı (1925 -2009)
Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşı Etnografya Müzesi'nden Anıtkabir'e taşınırken seslendirilen Atatürk Oratoryosu'nun bestecisidir. Gılgamış Operası, Van Gogh Operası, Hürrem Sultan Balesi tanınmış eserlerinden bazılarıdır.
1948 yılında aldığı bursla Avrupa'da eğitime giden Kodallı, 1953 yılında tekrar yurda döner ve Ankara Devlet Konservatuvarı’nda kompozisyon öğretmenliğine görevlendirilir. 1985 yılında profesörlüğe yükselen Nevid Kodallı, 1980 yılından itibaren Çukurova Üniversitesi bünyesinde Kompozisyon Bölümü Kurulması için çabalar ve 1989’da bölümün açılmasını sağlar. Aynı yıl Ankara’da Polifonik Korolar Derneği’ni kuran Kodallı, operadan baleye birçok eser bırakmıştır.
Ahmed Adnan Saygun (1907 -1991)
Türk Beşleri arasında yer alan Klasik müzik bestecisi, müzik eğitimcisi ve etnomüzikologdur. Cumhuriyet Dönemi Türk müziğinin en çok seslendirilen eserlerinden "Yunus Emre Oratoryosu" ile bilinen Saygun, 1928 yılında Paris'e müzik eğitimi alması için gönderilir. 1931 senesinde Türkiye'ye dönen Ahmed Adnan Saygun, Musiki Muallim Mektebi'nde müzik öğretmenliğine başlar. 1934 yılı Kasım ayı sonunda Atatürk'ün ricasıyla 27 Aralıkta temsil edilmek üzere talep edilen operayı zamanında yetiştirerek, eseri 27 Aralık 1934 gecesi Ankara Halkevi'nde çok hasta olmasına rağmen bizzat kendi yöneterek sahneledi. Taş Bebek operası olarak bilinen bu eser yeni Cumhuriyet insanının doğuşunu anlatır.
Cemal Reşit Rey (1904-1985)
Türkiye'de klasik müziğin kuruluşuna öncülük etmiş müzisyenlerindendir. Cumhuriyet tarihinin ilk kuşak bestecilerinden biri olarak Türk Beşleri arasında yer alır. Konçertoları, senfonik şiirleri ve başka orkestra yapıtları da olan Rey, Onuncu Yıl Marşı, Lüküs Hayat operetinin de bestecilerindedir. Sonradan İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'na dönüşen İstanbul Şehir Orkestrası'nın kurucusudur.
Cemal Reşit Rey, Fransız şarkıları bestelediği ilk bestecilik döneminden sonra 1926'dan itibaren Türk halk ezgilerini kullanarak besteler yaptı. 12 Anadolu Türküsü, Türk Manzaraları, Bebek Efsanesi, Anadolu İzlenimleri ve Karagöz gibi eserleri, Türk halk şarkılarını armonize ettiği eserlerindendi.
Ferit Tüzün (1929-1977)
“Midas’ın Kulakları", "Çeşmebaşı Balesi", "Esintiler" gibi yapıtlarıyla tanınan ünlü bir bestecidir.
Kardeşi Bedriye Tüzün’ün İstanbul Konservatuvarı şan bölümü mezunu olması nedeniyle müzik ile erken yaşta tanışmış olan Ferit Tüzün, ablası aracılığıyla Ulvi Cemal Erkin ile tanıştı ve Ankara Konservatuvarı'na piyano bölümü öğrencisi olarak girdi. Millî Eğitim Bakanlığı’nın açtığı sınavı kazanarak 1954’te Münih Müzik Akademisi’ne gönderilen Tüzün, burada alanında uzman hocalardan dersler aldı. 1959 yılında Türkiye’ye dönen müzisyen, Ankara Devlet Opera ve Balesi orkestra şefi olarak görev yaptı.