Tazminat gaspının yeni adı Kod 29 oldu: Antep'te Yasin Kaplan ve Güven Boya işçileri direniyor

Antep'te Yasin Kaplan halı fabrikası ve Güven Boya işçileri Kod 29 gerekçesiyle işten çıkarılmalarının ardından direnişlerini sürdürüyor. İşçiler bugün Yasin Kaplan fabrikası önünde açıklama yaptı.

Haber Merkezi

Gaziantep'te Yasin Kaplan halı fabrikası ve Güven Boya'da sendikaya üye olmalarının ardından "Kod 29" gerekçe gösterilerek işten çıkarılan işçiler direnişlerini "kazanana dek sürdüreceklerini" açıkladı.

DİSK Tekstil-İş üyesi işçiler patronun "Kod 29" bahanesiyle haksız şekilde işçileri işten çıkararak, direniş alanını polisin uyarılarına karşın kamera kaydına alarak ve sendikalı işçilere baskı uygulayarak suç işlediğini dile getirdi.

Bugün Yasin Kaplan fabrikası önünde Güven Boya işçileriyle birlikte açıklama yapan işçiler "Yasin Kaplan ve Güven Boya fabrikaları önünde direnen işçiler olarak sesleniyoruz, bizler sendikal faaliyet yürüttüğümüz ve haksızlıklara karşı çıktığımız için işten atıldık. Pandemide işten atılan her işçi gibi biz de ahlaksızlıkla suçlanarak, tazminatlarımız yakılarak işten atıldık. Antep'in en büyük ailelerinden Kaplan ailesine ait Yasin Kaplan Halı Fabrikası'nda da Başpınar'ın hemen her yerinde olduğu gibi, işçilerin sendikalı olması, birlik haline gelmesi, işyeri yönetimini rahatsız ediyor. Haksızlıklara karşı çıkan, yapılan düşük zamma tepki gösteren, işyerindeki kölelik koşullarını kabul etmeyen her işçi Kod 29 ile işten atılma ya da ücretsiz izne gönderilme tehlikesiyle karşı karşıya" dediler.

WhatsApp yazışmalarını çıkarılma gerekçesi yaptılar

Açıklamayı okuyan direnişçi Yasin Kaplan işçisi Mehmet Oğuz, "Bizim başımıza gelen de aynı şeydir. On altımıza birden, önce ücretsiz izne gönderildiğimiz söylendi. Resmi belge istediğimizde ise Kod 29 ile çıkarıldığımızı öğrendik. Çıkarılma gerekçemiz ise kurduğumuz WhatsApp grubundaki yazışmalarımız" dedi.

Oğuz, patronun işten çıkarılan 16 işçinin üretimi yavaşlattığı ve işyerindeki diğer işçiler üzerinde baskı kurduğunu iddia ettiğini belirterek "Madem üretim yavaşlatmışız, üretimin yavaşlatıldığı iddia edildiği gün izinli olan arkadaşlarımız neden işten atıldı? Madem içerideki diğer işçiler üzerinde baskı kurmuşuz o halde neden içerideki arkadaşlarımız bize desteğe geliyor?" diye sordu.

'Askeri kampa girer gibi telefonlara el konuluyor'

İşçiler üzerinde baskı kuranın işyeri yönetimi olduğu belirten Oğuz "Askeri kampa girer gibi, her mesai başlangıcında işçilerin telefonuna işyeri tarafından el konulmaktadır. İşçiler üzerinde baskı kuran işyeri yönetimidir. Daha önce, işyeri yönetimi çalışma şartlarını beğenmeyen işçilere gönüllü çıkış çağrısı yapmıştı ve çağrı sonucunda yüzlerce işçi çıkışını istemişti. Şu an da işyerindeki baskılara dayanamayan işçiler işten ayrılmaya devam ediyor. Biz direnişe başladığımızdan beri onlarca işçi işten ayrıldı" dedi.

'Fabrika yönetimi suç işliyor'

"Suçlu biz değiliz, fabrika yönetimidir" diyen Oğuz fabrika yönetiminin işçileri haksız şekilde işten atarak, işçilerin telefonlarına el koyarak ve polisin defalarca kez uyarmasına rağmen direnişteki işçileri kamera kaydına alarak, işçilerin direniş alanını, yayalara ait olan kaldırımı araçlarıyla işgal ederek, işçilerin sendikalı olmasına engel olarak suç işlediğini dile getirdi. Oğuz fabrika yönetiminin içerdeki sendikalı işçiler üzerinde baskı kurarak ve tazminatı biriken işçilerin tazminatını gasp etmek için türlü yollara başvurarak da suç işlediğini vurguladı.

'Tazminata el koymanın yolunu Kod 29'da buldular'

Başpınar'ın neredeyse tamamında patronlar için işçilerin tazminatını gasp etmenin gelenek hale geldiğini dile getiren Oğuz "Aynı durum Yasin Kaplan için de geçerli. Bu fabrikada işçilerin tazminatlarına, birikmiş paralarına nasıl el koyarım hesapları yapılıyor. Bizden önce işten atılan arkadaşımızın içeride 11 senelik tazminatı birikmişti. İşçilerin tazminatını yakmak için açık arayan işyeri yönetimi, 11 yıllık arkadaşımızı, hiçbir suçu olmadığı halde Kod 29 ile işten attı. Ardından hem tazminatlarımızı gasp etmek, hem de içerideki sendikal faaliyeti engellemek için bizi toplu şekilde yine Kod 29 ile işten çıkardı ve aramızda 11 yıllık, 13 yıllık, 15 yıllık işçiler bile var" diye konuştu.

'Sendika düşmanlığı bitene dek mücadele sürecek'

Kendileriyle birlikte aynı şekilde, sendikal faaliyet yürüttüğü ve işyerindeki baskılara karşı çıktığı için Kod 29 ile işten atılan Güven Boya işçileriyle birlikte seslendiklerini dile getiren Oğuz "Üzerimizde kurduğunuz baskılar bizleri yıldıramayacak. İşe geri alınana kadar, iki fabrikadaki baskılar ve sendika düşmanlığı da bitene kadar mücadelemiz sürecek. Bu mücadelenin sonunda kazanan biz olacağız ve kazanana kadar direneceğiz" dedi.