'Küba'da son yaşananlarla beraber dünyada ablukanın kaldırılması çabaları yoğunlaştı'

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan Cumhuriyet TV'de Küba'daki gelişmeleri değerlendirdi: 'Karşımızda Vietnam'dan, Cezayir'den her yerden bildiğimiz, alçak bir emperyalist sistem var'

Haber Merkezi

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan Cumhuriyet TV'den Gizay Arden Çelik'in Küba'daki gelişmelerle ilgili sorularını yanıtladı.

Küba'nın ciddi sorunları olduğunun bilindiğini ve bunu zaten Küba'daki yönetimin de sürekli dile getirdiğini ifade eden Okuyan, "Ortada bir gizli saklı mesele yok. Küba özellikle ABD'nin 61 yıldır sürdürdüğü bu abuka nedeniyle ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya. Küba'nın bütün sorunları ablukaya bağlı değil ama Küba'nın ekonomik ve başka sorunları çözme yeteneğini bu abluka elinden alıyor" dedi. 

Pandemiyle beraber Küba'nın çok önemli bir gelir kalemi olan turizm gelirlerinin ortadan kalktığına işaret eden Okuyan "Ve aynı anda ABD ablukayı daha da sıkılaştırmaya başladı" dedi.

Küba'nın ilaç üreten bir ülke olduğuna ancak bazı ilaçları ve bazı ilaç hammaddelerini yurtdışından aldığına değinen Okuyan "Bunları alamaz hale geldi Küba, dolayısıyla bir ilaç sıkıntısı da başgösterdi" dedi. 

ABD'nin çeşitli şirketlere hatta devletlere "Siz Küba ile ticaret yaparsanız ben size yaptırım uygularım" dediğini belirten Okuyan bu nedenle Küba'nın yurtdışından gıda da satın alamadığını belirtti. Bu nedenle Küba'da son aylarda gıda kuyrukları oluştuğunu dile getirdi.

Küba'nın geçen yıl çok iyi götürdüğü pandemi yönetiminde bu yıl zorluklarla karşı karşıya kaldığına değinen TKP Genel Sekreteri, ekonomik zorluklar yüzünden turizmi açmak zorunda kaldıklarını, gelen turistlerden Delta varyantının yayılmaya başladığını ve ölümlerin arttığını dile getirdi.

'ABD zaten fırsat kolluyordu'

Bütün bunların birleşmesiyle hoşnutsuzlukların başladığını söyleyen Okuyan "Ama bu hoşnutsuzluklar tek başına bu gösterileri açıklamıyor. ABD zaten fırsat kolluyordu. Zaten ablukanın kaynağında toplumsal huzursuzluk yaratma, yönetimi devirme ya da bir dış müdahale için koşul oluşturma var. Tabii bu çok zalimce" dedi. 

Küba'nın örnek gösterilen sağlık sistemine ve yüzde 90'ın üstünde bir etkililik oranına sahip aşının uygulanmasına karşın salgınla ilgili eleştirilerin neden çıktığına dair soruya ise Okuyan şöyle yanıt verdi:

"Halkın salgınla ilgili eleştirilerinin bir tanesi turizmin gereksiz yere açılması. Bu çok zor bir karar. Çünkü gelire ihtiyacı var Küba ekonomisinin.

İkincisi Küba kendi aşısını uygulamak konusunda mutlak bir kararlılık gösterdi. Ancak geç başladılar. Burada da aşıların hem yan etkilerinin hem de etkinliklerinin ölçümünde başka hiçbir aşıda uygulanmayan bir titizlik gösterdiler.

Bir başkası şırınga eksikliği. Küba çok basit bir materyali abluka yüzünden ülkeye getiremiyor. Burada ABD'nin ve diğer bazı ülkelerinin Küba'nın gerçekten etkili sağlık sisteminin prestijini ortadan kaldırmaya yönelik çabalarını görüyoruz. Dünyanın her yerinde Küba'ya şırınga temini için dayanışma kampanyaları sürdürülüyor ama şırıngaların Küba'ya ulaştırılmasını engelliyorlar. Karşımızda Vietnam'dan, Cezayir'den, her yerden bildiğimiz, tanık olduğumuz alçak bir emperyalist sistem var. Ve bu sistem tüm gücüyle küçük bir adanın üstüne çökmeye çalışıyor. Aslında meselenin kaynağında bu var".

Eşitsizliklere tepki olumlu

Küba'nın son dönemde ekonomik güçlükler nedeniyle istemeyerek bazı ekonomik reformlara gittiğine değinen Okuyan bu reformların sosyalizme yabancı bazı unsurları ekonomik yaşamın içerisine yerleştirdiğini ve toplumda bazı eşitsizliklerin ortaya çıkmaya başladığını söyledi. Bu eşitsizliklerin de toplumdaki hoşnutsuzluğun kaynaklarından biri olduğunu belirten Okuyan bunun sosyalist bir ülkenin devrimci halkı için doğal bir gelişme olduğunu da ifade etti. Okuyan "Küba'da yönetimi değiştirmek isteyenler Küba'nın bütünüyle piyasa ekonomisine geçmesini istiyorlar ama burada ironik bir durum var. Küba'daki hoşnutsuzlukların kaynaklarından bir tanesi bu eşitsizlikler" dedi.

Küba yönetiminin bu kararları istemeyerek aldığını defalarca söylediğini dile getiren Okuyan "Gerçek bir hoşnutsuzluk var Küba'da ve bunun bir bölümü sokağa yansıdı. Gayet açık. Gıdaya ulaşamıyorsanız hoşnut olmazsınız bundan. Ama burada tetikleyici unsur, bu hoşnutsuzlukları sokağa devrim karşıtı bir protestoya dönüştüren mesele, gerçekten de bir emperyalist komplo" dedi.

Okuyan, Küba halkının küçük bir bölümünün bu protestolara katıldığını ve bunların bir bölümünün yönetim karşıtı olmayabileceğini ancak bir bölümününse ABD'nin paralı askerleri olduğunun bilindiğini kaydetti. 

Küba'da halkın örgütlü olduğunu vurgulayan Okuyan "Küba'da devrim yanlısı halk grupları sokağa çıktı ama bunları özellikle mahallelerde ve devrim karşıtı grupların toplandıkları yerleşimlerde yaptılar. Bunları bir seferberliğe dönüştürmediler. Çünkü Küba'da sorunlar var ve o sorunlara tepki gösteren herkesi ötekileştirmek akılsızlığını yapmaz Küba yönetimi" dedi.

Küba yönetimi özenli bir dil kullanıyor

Küba Devlet Başkanı Canel-Diaz'ın dün "nefretin egemen olmasını engelleyelim Küba'da" sözlerini hatırlatan Okuyan "Küba yönetimi son derece dikkatli, özenli bir dil kullanıyor. Sokaklar bizimdir sözünde bir tehdit var mı var, ama tehdit Amerika'ya. Bizimle oyun oynamayın diyorlar" dedi. 

ABD'nin Küba'da devrimden sonra defalarca karşıdevrim girişiminde bulunduğunu ve Küba yönetiminin deneyimli olduğunu, hem sağlam durduğunu gösterdiğini hem de gereksiz yere gerilimi tırmandırmadığını vurguladı. 

'Askeri bir müdahale olur mu?'

"Küba'ya gerçekten bir askeri müdahale olur mu" sorusuna ise Okuyan şöyle yanıt verdi:

"ABD Küba'ya bir askeri müdahaleyi sürekli masada tutuyor. Denediler de zaten biliyorsunuz 1961 yılında. Ve çok ağır bir yenilgi alarak başarısızlığa uğradılar. Bunun koşullarını yaratmaları gerekiyor. Küba uluslararası boyutta, hatta ABD içinde ciddi prestije sahip. İlk önce o prestiji kırmaları ve Küba'da bir karışıklık yaratmaları gerekiyor. 'Küba'da insanlar açlıktan, salgından ölüyor, yönetim insan haklarına aykırı uygulamalarda bulunuyor, insanları sokakta öldürüyorlar' falan... Burada tabii ilk akla yatkın olan askeri müdahaleden önce 'insani yardım' meselesini işletmek. Bu nedir? Küba devletinin kontrolünde olmayan bir biçimde Küba'ya yardım yollamak. Bu çok büyük bir tuzak. Küba devleti bunu kabul etmez."

Yaşananların asıl kaynağı abluka diyenler arttı

ABD yönetiminin ve ABD'deki bazı siyasi çevrelerin sabotajlar, cinayetler, provokasyonlar gibi, bir askeri müdahaleye zemin hazırlamak için her türlü alçaklığı yapabilecek insanlar olduğunu da vurgulayan Okuyan ancak bunun kolay olmadığını ifade etti.

Okuyan "Şunu unutmayalım. Küba'da son yaşananlarla beraber, yaşananların asıl kaynağının ABD ablukası olduğunu düşünenlerin sayısında artış var. Bütün dünyada ablukanın kalkması için kampanyalar daha da yoğunlaşmaya başladı. Bu tersine döner. Çünkü Küba'ya dönük ablukanın eşi benzeri yok dünya tarihinde. Kimilerinin 'ne güzel, barış ve demokrasi getirecek' dediği Biden yönetimi daha da ağırlaştırdı abluka koşullarını. Dünya kamuoyunda ablukanın kaldırılmasına dönük çabalar yoğunlaşıyor" dedi.

'ABD'nin Küba'ya yeni bir silahlı müdahalede bulunabileceğini düşünmüyorum'

Okuyan "Ben ABD'nin kolay kolay Küba'ya bir silahlı müdahalede bulunabileceğini düşünmüyorum. Yeni bir yenilgi alır Küba'da. Bir işgal girişimi başarısızlığa mahkumdur ama bu silahlı müdahalenin olmaması için üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor" diye konuştu. 

'Küba sosyalizmini eleştireceğimize ablukayla uğraşmalıyız'

"Küba'da sosyalizm başarısız mı oluyor" sorusu üzerine ise Okuyan "Unutulan bir şey var, dünyada bugün her şey güllük gülistanlık değil, dünyada bir mücadele sürüyor. İnsanlıkla emperyalizm arasında acımasız bir kavga var. Ne diyeceğiz şimdi? Emperyalizmi meşru görüp 'e emperyalizmin de kendi tercihi, onların da gücü var, Küba'yı abluka altına almışlar, e Küba da bu abluka koşullarında yaşayacak bir sistem kursaydı' mı diyeceğiz? Böyle aptalca bir değerlendirme olabilir mi?

İnsanlık önce haksızlığa karşı çıkacak. Küba egemen bir ülke olarak kendi tercihini yapmış sosyalizmden yana. Bunu yıkmak için uluslararası hukuka karşı bir abluka sürdürülüyor. ABD gölge etmese Küba'da ileri bir sosyalizmi kurabilecek bir irade var, bunu da gösterdiler. Küba sosyalizmi de kendi sorunları çözerdi. Üstelik piyasa ekonomisinden kimi unsurları kendi ekonomisine dahil etmeden çözerdi. 61 yıllık abluka Küba'yı gerçekten zorluyor. Biz Küba sosyalizmini eleştireceğimize ablukayla uğraşmak zorundayız. Kimse haksız, adil olmayan, zorba, saldırgan bir sistemi savunup Küba sosyalizmini değerlendiremez."