İlaç tekellerine zam yetmedi: Roche Türkiye'den çekilmekle tehdit etti

Dövize endekslenen ilaç fiyatlarında kamunun baz aldığı avro kuruna yapılan son zam da tekelleri memnun etmedi. Roche organ naklinde kullanılan ilacını Türkiye'den çekeceğini duyurdu.

Burcu Günüşen

Türkiye'de yaklaşık 20 yıldır dövize endeksli hale getirilen ilaç fiyatlarında esas alınan avro kuruna geçen ay yapılan zam da tekelleri memnun etmedi. Hastalar halen çok sayıda ilaca ulaşamazken, uluslararası ilaç tekeli Roche bir ilacını artık Türkiye pazarına vermeyeceğini ilan etti, diğer ilaçları için de "endişeli" olduğunu açıkladı.

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun geri ödeme kapsamındaki ilaçlar için ilaç şirketlerine yaptığı ödemelerde her yıl yeniden belirlenen avro kuru baz alınıyor.  İlaç tekelleri belirlenen kurun, güncel kurun altında kaldığı gerekçesiyle daha fazla zam istiyor. Tekeller baskı oluşturmak için depolara ve eczanelere ya hiç ilaç vermiyor ya da çok az miktarlarda veriyor. Bu nedenle tekellerin istekleri yerine getirilmediğinde halk ilacına ulaşamıyor.  

Son olarak Temmuz ayında yapılan güncellemeyle ilaç fiyatlarının hesaplanmasında kullanılan avro kuru 10,75'den 14,03'e çıkarıldı. Ancak ilaç tekelleri bu artıştan da memnun değil.

İsviçre kökenli çokuluslu ilaç tekeli Roche "mevcut fiyatlandırma ve geri ödeme politikaları"nı gerekçe göstererek bir ilacını Türkiye'den çekme kararı aldığını açıkladı.

Eczacılar şimdiye dek piyasaya ilaç sunmayarak baskı yöntemini seçen tekellerin açık açık Türkiye piyasasından çekilebileceklerini duyurmasının uzun yıllardır ilk kez yaşandığına dikkat çekti.

Roche son yaptığı açıklamayla organ naklinde kullanılan Cellcept adlı ilacını Türkiye pazarından çekme kararı aldığını duyurdu. 

Tüm ilaçlarını çekebileceğini ima etti!

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası'na (TEİS) gönderdiği yazıda Roche "mevcut fiyatlandırma ve geri ödeme politikaları" nedeniyle diğer ilaçlarını da Türkiye'den çekebileceğini ima ederek "piyasada var olan ilaçlarının da devamlılığı konusunda büyük endişe duyduğunu" duyurdu.

Söz konusu yazıda "Türkiye'de 65 yıldır sağlık alanında faaliyet gösteren Roche, hastaların ilaca erişimini sağlamak hedefinin yanı sıra finansal sürdürülebilirliği sağlama taahhüdünü korumaktadır" ifadesine yer veren şirket, 31 Ağustos itibarıyla Cellcept ürününün piyasada mevcut tüm formlarının Türkiye'ye ithalatını ve Türkiye'deki ticari faaliyetini sonlandırma kararı aldığını ilan etti.

Merck de bir ilacını piyasaya sunmayacağını duyurdu

Bir başka ilaç tekeli ABD merkezli Merck de global talep artışı ve üretim kapasitesinin yeterli olmamasını gerekçe göstererek, büyüme hormonu eksikliği tedavisinde kullanılan Somatropin etken maddeli ve uzun süredir hastaların ulaşmakta güçlük çektiği Saizen adlı ilacını 2024 yılı başına kadar Türkiye'de pazara sunmayacağını açıkladı.

İki ilacın da eşdeğeri an itibariyle depolarda yok

Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri adına soL'a konuşan eczacı Cem Kılınç iki ilacın da eşdeğerlerinin şu an itibariyle ecza depolarında bulunmadığını söyledi.

İlaç yokluğunun son birkaç senedir belli aralıklarla artarak yaşandığını söyleyen Kılınç dönem dönem piyasadaki ilaçların yüzde 20-25’ine hastaların ulaşamadığını kaydetti.

Bunun ilaç fiyatlarıyla ilgili olduğunu belirten Kılınç "Firmalar fiyatları beğenmiyor, bir pazarlık var aralarında devletle. Son olarak Roche ve Merck firmaları uzun süredir hiç olmayan bir şekilde, iki ilacı Türkiye piyasasına vermeyeceklerini deklare etmiş oldu. Bu açıklamalar yapıldığında, bahsi geçen iki ilacın eşdeğerleri piyasada vardı ancak az önce baktığımızda iki ilacın eşdeğerlerinin de ecza depolarında bulunmaz hale geldiğini gördük. Bunlar önemli ilaçlar… Görünen noktada şu dakika itibariyle yerine verilebilecek bir şey de yok.” dedi.

'İlaç ne için üretilir? Kâr için mi?'

Sorunun nasıl çözülmesi gerektiğini sorduğumuz Kılınç “Halkın sağlığı kimsenin umrunda değil gibi bir durum var ortada. Şu an sadece bir pazarlık konusu. İlaç tekelleri için ne kadar kâr edeceğinin belirlenmesinde bir tehdit unsuru. Fiyatı belirleyen kamudaki bürokratlar için de, pek umursanılmıyor gibi bir hava var. Olan halkın sağlığına oluyor” diye konuştu.

Kılınç’a göre bu durum “İlaç ne için var? Kimin için üretilir? Ne için üretilir? İlaç kâr için üretilen bir meta mı yoksa halkın sağlığına faydası olması için üretilen bilimsel bir ürün mü? Devlet ne için vardır?” gibi temel soruları sordurur hale geldi.

Kılınç “Bu köhnemiş düzende tesadüfen yaşıyoruz. Bunun değişmesi gerekiyor” dedi.

İEO Başkanı: Dövize endeksli sistemden çıkılmalı

İstanbul Eczacı Odası Başkanı Pınar Özcan da son avro kuruna yapılan zammın ardından da ilaç yokluğu sorununda bir rahatlama sağlanmadığına işaret etti.

10 ilaçtan 8’inde yaşanan sorunun belki şimdi 6’sında yaşandığını dile getiren Özcan hormon, tansiyon, diyabet, kan ilaçları gibi çok geniş yelpazede pek çok ilacın bulunamadığını vurguladı.

Özcan, Roche’un yaptığı açıklamaya ilişkin “Bu tarz bir açıklama bir ilk gerçekten. Doğrudan Türkiye’deki ilaç fiyatlama koşulları karşısında bir ilacı vermeyeceğini söyleyen daha önce bir firma olmadı. Geldiğimiz noktayı çok net özetleyen bir durum bu. Bizim aylardır söylediğimiz, bu sistemle gidildiğinde ilaç yokluğu başka bir boyuta geçecek ve mağduriyet artacak dediğimiz şey buydu” dedi.

İlaç fiyatlandırmasında Avro kurunu sürekli güncelleyerek bir çözüme ulaşmanın mümkün olmadığını ifade eden Özcan, ilaç fiyatlandırma sisteminin tamamen değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Özcan “İlaç fiyatlandırma sistemi 2004 yılında böyle yapıldı. Daha önce farklı sistemler vardı. Yeni bir model oluşturulmalı ve dövize endeksli sistemden çıkılmalı. Devletin denetleyeceği maliyet hesabına dayalı bir sistem olabilir, başka bir formül olabilir” diye konuştu.