Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi (THTM), 21 Nisan'da Ankara'da düzenlediği ikinci genel kurul toplantısında THTM'yi yerel meclisler üzerinden örgütleme kararı almıştı. İlki Hatay'ın Defne ilçesinde kurulan THTM yerel meclislerinin ikincisi, bugün İzmir'in Çiğli ilçesinde yola çıktı.
Meclis'in yola çıkışına ön ayak olan çağrıcı katılımcılardan oluşan Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi'nin ilk oturumu Çiğli'deki çeşitli mahalle muhtarları, dernek temsilcileri, Çiğlili emekçiler, kadınlar ve yurttaşların katılımıyla başladı.
Toplantıda ilk olarak divan belirlendi. Divanda Kaan Erden, Yüksel Yüksek, Özlem Öngörü Karanlık görev aldı. Toplantının gündeminin belirlenmesinin ardından ilk sözü Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Aydemir Güler aldı.
Güler, toplantının 19 Mayıs'ta düzenlenmesine göndermede bulunarak, 19 Mayıs 1919-19 Mayıs 2024 bağına dikkat çekti. THTM'nin 105 yıl önce açılan bir mücadele defterinin mirasına sahip çıkarak kurulduğunu ifade eden Güler, "19 Mayıs 1919'da yoksayılan bir ülke, neredeyse yoktan var edildi. Bugün 2024'te elimize kalanlara baktığımızda Türkiye'de cumhuriyetten de, laiklikten de, bağımsızlıktan da bahsetmemiz mümkün değil ne yazık ki. Elimizde kalan enkazdır. Fakat 105 yıl önce nasıl kaldırıldıysa bugün de kaldırılması gerekiyor bu enkazın. İşte Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi mücadele ayaklarını buradan kuruyor" dedi.
Güler, "Bu enkaz doğaüstü bir güç yüzünden meydana gelmedi. Bunun tarihsel sebepleri var, bu tarihsel sebeplerle hesaplaşmak zorundayız. Bu sebeplerin temeli sömürü düzenidir, Türkiye'de egemen kılınan sermaye düzeni bağımsızlıkla, laiklikle, kamuculukla barışamaz. Bundan belki 30 yıl önce cumhuriyetin 20 yıldır siyasete hâkim olan imamlar grubu tarafından yıkılmasını bekleyemezdik ancak böyle oldu, bunun nedeni kurulan sömürü düzeninin cumhuriyet değerlerinin altını oymuş olmasıdır. Geçmişin güzel günlerini yad etmekle kalamayız, yüzümüzü geleceğe dönmek zorundayız. Ayaklarımızı ülkemizin, dünyanın bütün ilerici kazanımlarına basarak yüzümüzü geleceğe döneceğiz. THTM ülkemizde bu ileri damarların olduğuna güvenerek, bu ileri damarın sosyalizmle güçlendirmesiyle kuruldu" ifadelerini kullandı.
'THTM bir halk hareketi inşa edecek'
Daha yolun başında olduklarını belirten Güler, "Türkiye'de AKP'li yıllarda cumhuyet kazanımlarının elimizden koparılıp alındığı bu yıllarda önümüze çeşitli barikatlar kuruldu. Bu barikatları yıkmak için harcımız sağlam olmalı. Bu harç için ilerici adımları birlikte yeniden yoğurmak zorundayız" dedi.
Geçmişte denenen ve kâğıt üzerinde kalan kimi girişimleri hatırlatan Güler, "Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi, daha önce denendiği gibi bir aydınlar meclisi, öne çıkan insanlar topluluğu olmayacak; bir halk hareketi inşa edecek, halk meclisleri kuracak. Biz genel kurul toplantısında şunun altını çizmiştik: THTM bir halk hareketinin ateşleyicisi olacak. Toplumsal, siyasal, kurumsal dengeleri etkileyecek yerel meclisler kuracak. Kimse soygunu, talanı daha önceki pervasızlıklarıyla yapamayacak, halkı yoksayamayacak. Genel kuruıl toplantısında yerel meclisten bunları anladık. Bu anlamda, Çiğli'yi İzmir'de Urla, İstanbul'da Kadıköy ve Kartal izleyecek" diye konuştu.
'Aydınlanma Seferberliği'nin üsleri olacak'
THTM'nin atmış olduğu ve ileride atacağı adımlara dair konuşan Güler, sıradan insanlarla toplum arasındaki bağı kuranın çocuklar olduğunu söyledi:
"Çocuklar toplumun gelecekle arasındaki bağdır. Ancak bugün çocuklar ülkeyi, dünyayı, hayatı tanımak konusunda sınırlandırılıyor. ÇEDES Protokolü'nü biliyorsunuz. THTM ilk olarak buna karşı bir imza kampanyası düzenledi Bunu bir aydınlanma seferberliğinin ilk halkası olarak görüyoruz. Gerçekten de aldığımız ilk kararın ismi 'Aydınlanma Seferberliği.' Yerellerde semt evleri, dernek lokalleri bu seferberliğin üsleri olacak. Dilerim ki, Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi de bu aydınlanma seferberliğinin bir parçası olur. Bu salondan burada birbirimize duyduğumuz güven daha da artmış olarak ayrılırız."
Güler'in ardından sözü Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Emel Diril aldı. Diril, ülkenin ve Çiğli'nin yakıcı ve köklü sorunlarına, gericiliğe, emek sömürüsüne, yoksullaşmaya karşı yerel bir mücadele geliştirebilmek toplandıklarını belirtti. "Bu buluşma, siyasete, bize sunulan yaşama müdahale edebilmemiz için yeni bir mücadele başlığı açıyor. Bu buluşma aynı zamanda yerel örgütlenmelerle, halk meclisleriyle direniş kültürünü yeniden hatırlamamıza ön ayak oluyor" ifadelerini kullanan Diril, Çiğli'nin sorunlarına değinerek Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi'nin gündemlerini oluşturacak başlıkları sıraladı.
Diril: Çiğli'de bir okulda öğretmenler Alevi misin diye soruyor
İzmir'in ÇEDES Protokolü için pilot şehir olarak seçildiğini hatırlatan Diril, "Menemen'de Nakşibendi tarikatı şeyhinin mezarına götürüldü çocuklar. Bayındır'da ÇEDES projesindeki görevlilerin pedagojik bilgisi olmadığını söyleyen bir öğretmene uyarı cezası verildi. Geçenlerde konuştuğumuz bir veli, Çiğli'de, çocuğunun sınıfında, din kültürü öğretmeninin sınıfta 'Kimler Alevi?' diye sorduğunu, çocuklarda travmaya sebep olacak şeyler söylediğini anlatıyor.
Çocuklarımızı bu karanlığa mahkûm edenlerle mücadele etmek zorundayız. Çocuklara, gençlere alternatif, bilimsel etkinlikler düzenleyebiliriz halk meclisi olarak. Alevi derneklerinin lokalleri, muhtarlıklar, parklar, spor kulüpleri, semt evleri var. Eğitimciler, aydınlar, uzmanlar ile buralarda seminerler yapabiliriz" dedi.
'ÇHTM her mahalleye özgü sorunlara oranın insanıyla cevap üretecek'
Çiğli'nin 26 mahallesi olduğunu ve her mahallenin kendine özgü sorunları olduğunu belirten Diril, "Bazı mahallelerde çalışan emekçi kadınların kreş ihtiyacı önplana çıkarken bazı mahallelerde kentsel dönüşüm gündemi var. Kapalı pazar yeri sorunu olan, altyapı sorunu olan, yeşil alan, donatı alanı sorunları olan mahalleler var" dedi. "Kamucu bir anlayışı geliştirerek Çiğli'yi temsil edecek bir meclis, mahalledeki sorunlarımızın çözümü için de hareket edecektir. Sorunu yaşayan, tanıyan, bilen ve aynı zamanda bilimsel çözümünü de ortaya koyabilecek alanında yetkin insanların oluşturduğu bir meclis olursa ÇHTM, etkili ve güçlü bir mücadele aracı hâline gelecektir" diye konuştu.
Çiğli'nin 32 yıllık derdi: Harmandalı Çöplüğü
Harmandalı Çöplüğü'nün Çiğli'nin hatta İzmir'in önemli bir gündemi olduğunu belirten Diril "Elbette Çiğli'deki bir halk meclisinin en önemli gündemlerinden biri de bu olacak" dedi. Diril şunları söyledi:
"Artık heyelan riski ile çok daha tehlikeli bir hâl almış olan Harmandalı Çöplüğü'yle ilgili mücadeleyi yükseltmek zorundayız. Heyelan nedeniyle evler, ahırlar tahliye edilmiş. Müdahale edilmediği noktada çok daha büyük yıkımlara sebep olacak olan Harmandalı Çöplüğü ile ilgili ÇHTM olarak öncülük yapmalıyız. Öncelikle Harmandalı'da yaşayan yurttaşları bilgilendirmek ve örgütlemek, sonra da neredeyse bütün mahallelerde, Çiğli'de yaşayan herkesin zararlarını soluduğu bu çevre yıkımına dur demenin mücadele yollarını geliştirmeli, kamuoyu yaratmalıyız".
'Türkiye'nin en büyük organize sanayi bölgelerinden biri Çiğli'de'
Çiğli'nin, 50.000 kişinin çalıştığı Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'ni barındırdığını söyleyen Diril, "Çiğli'de yaklaşık 250.000 kişi yaşıyor. Bir işçi bölgesi. Emek mücadelesinin yoğun yaşandığı Çiğli'de, tekstil sektöründe çalışan emekçiler/ kadınlar var. Emeklilerin yağma politikaları ile yok edilen emekli maaşları, yaşam mücadeleleri var. Hayat pahalılığı, işsizlik, işten çıkarmalar ile mücadele eden Çiğli işçileri, emekçileri var. Çiğli emekçileri ile emek mücadelelerinin sesini yükseltmek, hak gasplarının takibini yapmak ÇHTM'nin önemli işlerinden biri olmalıdır" dedi.
Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Emel Diril'in ardından çok sayıda yurttaşın söz aldığı serbest kürsü bölümüne geçildi. İlk sözü Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrika önünde sürdürdükleri 65 günlük direnişlerini geçtiğimiz günlerde sonlandıran IFFCO işçisi Ömer Yıldırım aldı.
IFFCO İşçisi Ömer Yıldırım: 'Elektrik faturalarımızı dayanışmayla ödediğimiz oluyordu'
Salonu dolduran tüm katılımcıları IFFCO Direnişi adına selamlayan Yıldırım, 65 gün boyunca Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan IFFCO fabrikası önünde sürdürdükleri direnişlerinden kısaca bahsetti.
Yıldırım şunları söyledi: "Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi'nin komisyon önergeleri arasında yer alan 'Emek Mücadeleleri Komisyonu'nu çok önemsiyorum. IFFCO'da meydancı, kaliteci oluyorduk ama işçi olamıyorduk, patron bu kimliği sahiplenmeyelim diye ağzımıza 'beyaz yakalı' balını çalıyordu. 'Beyaz yakalı' olunca kontrol edilmemiz daha kolay oluyordu çünkü çok düşük ücretlere çalıştırıldığımız için buna ihtiyaç duyuyordu. Hâlbuki biz yeri geldi, bir elektrik faturasını bile dayanışmayla ödemek zorunda kaldık, ballık bir durum yoktu. Sendikanın aldığı kararla ve Patronların Ensesindeyiz'in de desteğiyle fabrika kapısı önünde 65 gün boyunca direndik, derdimizi kamuoyuna anlatmaya gayret ettik ve faydalı olduğunu gördük. Bunun içerideki arkadaşlarımıza güven kazandırdığını biliyoruz. Çiğli HTM öncülüğündeki emek mücadelelerinin de aynısını yapacağını biliyoruz."
Ömer Yıldırım'ın ardından sözü Çiğli Çevre Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı, emekli öğretmen İbrahim Büyükgöl aldı.
Daha evvel kent komisyonlarında, belediye meclisinde yer aldığını belirten Büyükgöl, buralarda Çiğli için biçilen elbise kendisine dar geldiği için bu toplantıda bulunduğunu ifade etti:
"32 yıldır Harmandalı Çöplüğü'ne günde binlerce ton evsel atık dökülüyor. Çöp ilk döküldüğünde burada ev yoktu, şimdi etrafı konutlarla çevrili. Riskler ortadayken kalemini satan bilim insanları sebebiyle heyelan bölgesi olan bu yere çöp dökülmeye devam ediliyor. Bunun dışında, ESHOT tamirat garajı bu ilçenin göbeğinde, Ataşehir'de. Çevreye ve insan sağlığına olan zararları araştırmalarla sabit. Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi eğer gerçek bir meclis olursa geri adım attıramayacağımız hiçbir güç yok."
Büyükgöl'ün ardından Çiğli'de geçimini küçük esnaflıkla sağlamaya çalışan emekli Tekin Sarı aldı.
Yurttaşların emekli maaşıyla geçinemediğine dikkat çeken Sarı, "30-40 sene çalışmış insanlar kiralarını emekli maaşlarıyla ödeyemedikleri için çocuklarının yanında yaşamak zorunda kalıyor. Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi'nin emekliler için de bir şeyler yapması gerekiyor" dedi.
Açılış konuşmalarının ardından verilen arada yürütme kuruluna aday olmak isteyenlerin isimleri ve komisyon önerileri divana yazılı olarak iletildi.
Dört komisyon oluşturuldu
Aranın ardından başlayan ikinci oturumda, Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi'nin çalışma komisyonlarının belirlenmesine geçildi. Temsilcilerin görüş ve önerileri doğrultusunda "Emek Mücadeleleri", "Laiklik, Aydınlanma ve Bilimsel Eğitim", "Yerel Meclisi İzleme" ve "Çevre ve Sağlıklı Barınma" olmak üzere 4 komisyon oluşturuldu.
Ayda bir toplanmayı kararlaştıran Meclis, toplantı sonunda, komisyonlar arasındaki eşgüdümü sağlayacak ve meclisi bir sonraki toplantısına götürmede kolaylaştırıcı olarak görev alacak Yürütme Kurulu'nu belirledi. Emel Diril, Erkan Yücel Arslan, Aydın Nogay, Ulviye Uludağ, Hürrem Sultan Altay, Bünyamin Aslan, Celal Yolmaz ve Toprak Yıldız'dan oluşan 8 kişilik Çiğli Halk Temsilciler Meclisi Yürütme Kurulu oybirliğiyle kuruldu.
ÇHTM'nin ilk eylem planı: Çiğli Belediye Meclis Toplantısı'ndan önce eylem
Hem komisyonlarda hem de yürütme kurulunda yer almak isteyen katılımcıların çokluğuyla dikkat çeken oylamanın ardından Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi ilk eylem planını açıkladı. 3 Haziran, saat 18.00'de Çiğli Belediye Meclis Toplantısı'ndan önce belediye önünde Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi öncülüğünde, Çiğli halkının da katılımıyla bir eylem yapılacak. Belediye bütçesinin nelere harcandığını, borcun nerelere, ne kadar olduğunu soran eylemin ardından Çiğli halkı talep dilekçelerini belediyeye iletecek ve yerel meclisleri izleme komisyonunda yer alan meclis üyeleri Çiğli Belediye Meclis Toplantısı'nı izleyecek.
