Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin (THTM) ikinci genel kurul toplantısı, 21 Nisan Pazar günü Ankara’da yapıldı.
Tüm gün süren genel kurulda esas olarak Meclis’in önümüzdeki süreçte atacağı adımlar ele alındı. Tartışmalarda öne çıkan başlık, THTM’nin siyasi mücadeleye daha doğrudan müdahil olması, eylem planları ve meclisin yerel meclislerinin oluşturulması oldu.
THTM üyeleri, 31 Mart seçimlerinin ardından ülkede oluşan tablo karşısında Meclis’in kendi ilke ve doğrularıyla müdahalede bulunma zorunluluğunda hemfikir oldu.
Bu kararda halkın daha da yoksullaşmasına yol açacak ve birkaç yıl süreceği ilan edilen ekonomi politikaları konusunda iktidar ve muhalefetin mutabık kalması değerlendirmesi etkili oldu.
THTM, bu konuda, AKP’yle anayasa tartışmasına girilmesinin mahkum edilmesi, fakat aynı zamanda, alternatif bir dönüşüm belgesi hazırlayıp bunu toplumda tartışmaya açmayı kararlaştırdı.
Benzer şekilde, Meclis bünyesinde bir Yerel Yönetimleri İzleme komisyonu kurulması kararlaştırıldı. Komisyon, geçen ay seçilen yeni yerel yönetimlerin faaliyetlerini izleyecek, yolsuzluk, hırsızlık ve beceriksizlikleri ifşa edecek, halka eksik ve yanıltıcı bilgi verilmesine karşı mücadele edecek.
Toplantıda en fazla temsilcinin söz alıp tartıştığı başlık, THTM’nin yerel halk meclislerinin oluşturulması oldu. Temsilciler mücadelenin yerelliklere yayılması noktasında hemfikir olurken, gerçek toplumsal karşılığı olmayan, yalnızca isimden ibaret ve içe kapalı oluşumlar yaratmaktan kaçınılması gerektiğini kararlaştırdı. THTM Genel Kurulu, ilk aşamada Hatay’ın Defne ilçesi, İstanbul’un Kadıköy ve Kartal ilçeleri ve İzmir’in Çiğli ve Urla ilçelerinde yerel meclisler kurulmasına karar verdi.
THTM, ABD ve NATO’ya karşı etkin bir eylem planının devreye sokulmasını da kararlaştırdı. Plan kapsamında Eylül ayı içerisinde İncirlik üssüne bir yürüyüş düzenlenmesi, çok sayıda ilde Eylül ayı boyunca NATO’ya dair panel ve etkinlikler düzenlenmesi, NATO karşıtı karikatür ve resim yarışmaları düzenlenerek eserlerin ülke çapında sergilenmesi ve 27 Ekim’de İstanbul’da büyük bir ABD ve NATO karşıtı miting düzenlenmesi karar altına alındı.
Laiklik, ÇEDES ve emek mücadeleleri başlıkları da genel kurulda ele alındı. Bu başlıklarda Meclis ve Emek Mücadeleleri Komisyonu’yla Eğitim Komisyonu’nun yol haritası ayrıntılandırıldı. Tüm bu başlıklarda ilgili toplumsal kesimlerle ilişkileri geliştirecek eylem planları kararlaştırıldı.
Oyan: THTM raporlar ibaret kalmayacak, halkla siyaseti buluşturacak
Toplantının açılış konuşmasını, Meclis Sözcüsü Prof. Dr. Oğuz Oyan yaptı. Oyan, THTM’nin ilk genel kurulunun yapıldığı 7 Ocak’tan bu yana geçen süreçteki çalışmaları aktardı. Çalışma komisyonlarının faaliyetlerini ve kamuoyuyla paylaşılan raporları anımsatan Oyan, “Örgütlenme kısmında çok fazla yol kat edemedik, çünkü seçim çalışmaları çok yoğundu. Şimdi bu açığı kapatacağız” dedi.
Oyan, THTM’nin örgütlenmesinin il bazında yapıldığını belirterek, “Bundan sonra da THTM’nin esas örgütlenme modeli, yerel meclisler üzerinden olacak” dedi. “THTM, yalnızca komisyon çalışmaları yürüten, raporlar yazıp yayımlayan bir kurum olarak süremez. THTM’nin Türkiye’nin gündemine müdahil olması, halkın ve siyasetin gündemini buluşturması gerekir. Zaten bunu yaptığımız ölçüde THTM’ye duyulan ilgi ve güven artacaktır. Bu açıdan THTM’yi siyasallaştırmalıyız” dedi.
TBMM’yi izleme faaliyetlerine, yerel seçimlerle birlikte belediyeleri de takip etme zorunluluğunun eklendiğini belirten Oyan, “Buralarda kamu çıkarlarına aykırı eylemler içerisine girildiğinde THTM’nin bunlara güçlü şekilde müdahale etmesi gerekir. Ama bunun da yerel meclisler üzerinden yapılması lazım, bunu Ankara’dan yapamayız” değerlendirmesinde bulundu.
‘Mevcut TBMM’nin yeni bir Anayasa yapma meşruiyeti yoktur’
Oyan, 31 Mart yerel seçimlerinde siyasal islamcı iktidar partisinin ilk kez ikinci parti haline gelmesini önemsediklerini, bunun halkın emek karşıtı politikalara tepkisinin bir sonucu olduğunun farkında olduklarını ifade etti.
Oyan, seçim sonrasında tekrar gündeme gelen yeni Anayasa tartışmalarına değindi:
“Bu TBMM’nin yeni bir Anayasa yapma meşruiyeti yoktur. Ana muhalefet başta düzen partileri burada bir yalpalamaya girer ve sürecin parçası olursa, halk güçlerinin buna tepki göstermesi gerekir.”
Oyan, düzen muhalefetinin, seçim sonrası ortaya çıkan örtük IMF politikalarına hiçbir alternatif üretmeyeceğinin görüldüğünü ifade etti ve “Bu da bizim gündeme almamız gereken bir başlık” dedi.
THTM Sözcüsü, dış politikada da daha NATO’cu bir çizgiye yaklaşıldığının tüm işaretlerinin ortada olduğuna işaret etti.
Oyan, THTM’nin yalnızca sağ güçlere karşı değil, sol görünen güçlerin antiemperyalist olmayan, düzen dışı olmayan, laikliği savunmayan tutumlarına karşı da bir tavır geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Oğuz Oyan’ın konuşmasının ardından Aydemir Güler, Gamze Yücesan Özdemir ve Emel Diril’den oluşan divan seçildi.
Okuyan: Seçim eksenli düşünce, Türkiye halkını mahkum etmektedir
Toplantı gündeminin belirlenmesinin ardından önergelerin tartışılmasına geçildi. Genel kurul boyunca onlarca temsilci, kurul gündemindeki 11 önergeye dair konuşma yaptı.
THTM’nin Türkiye siyasetine nasıl ve ne yönde müdahale edeceğine dair genel kurula sunulan önerge hakkında konuşmayı, TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan yaptı. Okuyan, THTM’nin genel kuruluna sunulan önergelerin, bu oluşumun da aydınların raporlar yazdığı, yazılı üretimle yetindiği fakat siyasete müdahale etmediği bir diğer platforma dönüşmeyeceğini ortaya koyduğunu belirtti.
Okuyan, “THTM, seçim eksenli düşünmeye alıştırılan Türkiye toplumu ve geniş anlamda solda bu düşünceyi değiştirmeye ihtiyacımız var. Bizim düzen siyaseti olarak adlandırdığımız yaklaşımın temelidir seçimler. Bir ara seçim dışında siyaset yapmak darbecilikle dahi suçlandı. Ama üzücü olan şu ki, bugün bunu sorgulaması gereken Türkiye solu neredeyse bütünüyle dünyasını seçimlerle sınırlamış durumda. THTM’nin şu an bir seçim gündemi yokken gerçek siyasi kanalların ve gelecekteki seçimlerin garantisinin sokaktaki siyasi mücadele olduğunu göstermesi gerekir. Seçim eksenli düşünce, Türkiye halkını mahkum etmektedir” dedi.
‘İki yıl boyunca tepki verilmezse sermaye yeni bir bahar yaşayabilir’
Seçim sonrasında bağırıp çağırmayan bir Erdoğan, uzlaşma çağrıları yapan bir medya, makama saygı gibi laflarla konuşan bir ana muhalefet liderinin ortaya koyduğu tablo için Okuyan, “2028’e kadar herhangi bir gürültü patırtı istemiyorlar. Bu zoka yutulursa, iki yıl boyunca tepki vermeyen bir işçi sınıfı, tepki vermeyen aydınlar olmasını sağlarlarsa, ardından gelecek bir göreli rahatlama karşısında, bir çeşit sermaye baharı karşısında halkın hiçbir şansı kalmayacaktır. Biz THTM olarak burada bir öncü rol üstlenmek zorundayız” dedi.
Okuyan, “Biz bu süreyi ana muhalefet partisini sola çekmeye, dönüştürmeye çalışmakla uğraşarak geçirirsek hiçbir şey yapamayız. Tüm büyük şirketler orta ve uzun vadeli planlarını değiştirdi, ihtiyaç duydukları şey, en az iki yıl işçi sınıfının hareket etmediği bir sürecin yaşanması. Bizim buna karşı bir iddiayı ortaya atmalıyız. Bunun tam zamanı” değerlendirmesini paylaştı.
‘Belki toplum hareketsiz ama zihinlerde bir hareketlenme var’
TKP Genel Sekreteri, deprem öncesinde başlayan bir eğilimin sürdüğünü, halkın ideolojik tutumlarında oynamalar yaşandığını ve seçim sonuçlarının bunu gösterdiğini belirtti. “Belki toplum hareketsiz ama zihinlerde bir hareketlenme var. Devrimciler, cumhuriyetçiler bu hareketlenmeye hitap etmezse tarihi bir fırsat kaybolur. Çünkü büyük olasılıkla bu arayış, iki yıl sonra aşağı inmeye başlayacak. Bu nedenle THTM’nin dinamik, sert, zaman zaman akıntıya karşı giden, canlı bir görüntü vermesi gerekiyor.”
Türkiye’nin düzen siyasetinde Mehmet Şimşek ekibinin yarattığı IMF programına itirazın yalnızca aşırı sağdan geldiğini belirten Okuyan, “Biliyorsunuz, Şimşek ekibi muhalefetin sevgilisiydi. Gelişi alkışlarla karşılandı. Bu büyük bir utançtır” dedi.
Oğuz Oyan’ın çok doğru bir noktaya işaret ettiğini belirten Okuyan “AKP’yle bir anayasa tartışmasına girmek ihanettir, bunu engellemek gerekiyor. Ama bu gündem açıldığında, bir anayasanın nasıl değiştirileceği de dahil her boyutuyla alternatifler ortaya koymamız gerekiyor” dedi.
Okuyan, “THTM’nin özelliği, Türkiye’deki cumhuriyetçi birikimin düşünsel alandaki unsurlarıyla toplumsal alandaki unsurlarını birleştirmek olması gerekiyor, bu çok heyecan verici. Elimizde olanaklar var. THTM üyesi bir arkadaşımız, küçük olmayan bir ilçede yüzde 39 oy aldı, galibiyeti kıl payı kaçırdı. Bugün Defne’de çok güçlü bir yerel halk temsilcileri meclisi kurmak için bugün bu kurulun karar almasını bekliyorlar, hazırlar” dedi.