İstanbul’daki 1 Mayıs, tertip komitesi ve CHP eliyle iğdiş edilmiş bir toplanmaya dönüştü. Tertip komitesi CHP dışında hiçbir katılımcıyla görüşmedi, kendi arasında koordinasyon sağlamadı, alanda hiçbir şeyi organize etmedi, sonuçta da erkenden eylemi sonlandırma kararı alıp sorumluluğu tamamen bıraktı.
CHP’nin verdiği sınav daha çarpıcıydı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 1 Mayıs öncesinde DİSK yönetimiyle görüşmüş, bu yılki mitinge “kefil olacağını” açıklamış ve CHP’nin geleneksel olarak pek önemsemediği, alanda da pek varlık gösteremediği 1 Mayıs kutlamasının “ağabeyi” pozuna girmişti.
Sonuçta Özel, Ekrem İmamoğlu’yla birlikte erken saatlerde alanda göründü, sonra arabaya atlayıp Ankara’ya gitti. Alandaki CHP üyeleri bile “Genel Başkan nerede” diye birbirlerine sordular.
Özgür Özel, dün bu tepkileri kendisine soran İsmail Küçükkaya’ya konuştu. Küçükkaya, Özel’in kendisine söylediklerini şöyle aktardı:
“Sonuçta 10 yıl sonra ilk kez İstanbul'da 1 Mayıs'ta bir meydanda toplandık. Hem de öyle tek başına falan değil, hem CHP hem DİSK hem TTB hem TMMOB hem KESK gibi daha başka pek çok örgüt bir aradaydı. Beraber görüntü verdi. Bunu örgütlü toplum açısından önemli bir kazanım olarak görüyorum.”
Özel’in “10 yıl sonra ilk kez İstanbul’da 1 Mayıs’ta meydanda toplandıkları” ifadesi kafa karıştırdı. 1 Mayıslar İstanbul’da her yıl kutlanıyor, geçen yıl da Maltepe’de meydanda kutlandı. CHP’nin katılımını kastediyor olsa, CHP de düşük sayıda da olsa katılıyordu.
soL, konuyu Özel’in danışmanlarına sordu. İlgili danışman, Özel’in sözlerini şöyle tefsir etti:
“Taksim'de yapılan son mitingi kastediyor. Son 1 Mayıs mitingi. Yani 12 yıl falan oluyor gerçi ama, onu kastediyor. Ondan sonra biliyorsunuz, Taksim'de toplanma kararı alındı ama o gerçekleşmedi. Ayrıca, İstanbul'da da farklı noktalarda mitingler yapılıyordu daha önce ama şimdi bütün sendikalar sol gruplar, siyasi partiler Saraçhane'de toplandı. Daha önce başka yerlerde toplanacağını açıklayan partiler olmuştu. Ama onlar da Saraçhane'ye geldiler. O açıdan, birlik, beraberlik vurgusu anlamında, birlik vurgusunu anlatmaya çalışıyor.”
Görünüşe göre Özel’in sözlerini danışmanları da anlamlandırmaya çalışıyor.
‘O barikatı seçimle kaldıracağım’
Öte yandan, Özel, Küçükkaya’ya bir de şu ifadeleri kullandı:
“Ben o barikatı kaldıracağım. Ben devletin polisini oradan çekeceğim ama bunu kendisi de halkın çocuğu olan polisle çatışarak yapmayacağım. Ben bunu seçimden 1. parti olarak çıkmış bir genel başkan olarak önümüzdeki ilk seçimi kazanarak yapacağım. Kavga ederek iterek çatışarak değil seçimle yapacağım bunu.”
Böylece Özel, doğrudan gösteri ve yürüyüş hakkını engelleyen polis barikatlarına tepkiyi dahi bir ihtimal 4 yıl sonra kurulacak olan sandıkta çözme yolunu işaret ederek, Kılıçdaroğlu dönemindeki “sokaktan uzak durma, her şeyi sandığa havale etme” çizgisini daha da ileri taşıdığını gösterdi.