Diyarbakır’da sağlık emekçilerine şiddet: Hasta yakınları hemşirelere saldırdı

Diyarbakır Gazi Yaşargil Hastanesi’nde, ölen hastanın yakınları hemşirelere saldırdı. Yaşananları ve sağlıkçılara şiddeti SES Diyarbakır Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Ahmet Konak’la konuştuk.

Yekta Armanc Hatipoğlu

Sağlıkta şiddet, Türkiye’nin son yıllarda tartıştığı konuların başında geliyor. Meslek örgütleri ve siyasi partilerin girişimlerine rağmen, hükümet kanadından sağlıkta şiddet konusuna dair dişe dokunur bir adım gelmiyor.

Son saldırı olayı Diyarbakır’da bulunan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleşti. Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık teknikeri olarak çalışan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Ahmet Konak, olayı soL’a anlattı. Konak’la aynı zamanda “sağlıkta şiddet” konusunu da konuştuk.

Yoğun bakımdaki üç kadın hemşireye saldırıp, servise yöneldiler

Ateşli silahla yaralama tanısıyla gelen, geldiği sırada durumu kötü olan hasta öldükten sonra hasta yakınlarının ara yoğun bakımdaki üç hemşireye saldırdığını söyleyen Konak, hasta yakınlarının sonra servise yöneldiğini kaydetti:

“20 Mayıs gece 22 sularında gerçekleşti olay. Ateşli silahla yaralama tanısıyla gelen bir hasta vardı, ikinci kat genel cerrahi ara yoğun bakımda yatıyor. Hastanın genel durumu zaten geldiğinde kötü. Daha önce bu konuda aile de bilgilendiriliyor. Hasta hayatını kaybedince aileye bilgi veriliyor. İlk aşamada ara yoğun bakımdaki üç kadın hemşireye yönelik sözlü saldırı başlatıyor aile üyeleri. Sonra servisteki arkadaşlara yöneliyorlar.”

Servise yönelen hasta yakınlarının burada da hemşirelere saldırdığını söyleyen Konak, sözlerine şöyle devam etti:

“Diğer hasta yakınları fenalaşan hasta yakınları için sakinleştirici istiyor, serviste olmaz böyle ilaçlar. Arkadaşlarımız durumu izah edince bu sefer servisteki arkadaşlarımıza yöneliyorlar. Bir hemşire kaçıp kendisini dinlenme odasına kilitliyor. Bir başka hemşirenin boğazından tutarak darp ediyorlar. Servisteki desklere yönelip orada ne varsa atıyorlar.”

Konak, saldırganların karakola götürüldüğünü, saldırıya uğrayan sağlık emekçilerinin saldırganlardan davacı olduğunu söyledi:

“Son olarak şiddet uygulayanlar karakola götürüldü. SES olarak bizim üyemiz olsun ya da olmasın her zaman şiddete uğrayan arkadaşlarımızın yanındayız. Arkadaşlarımız saldırganlardan davacı, dava süreci devam ediyor.”

‘Son yaşanan olay güvenlik zafiyetini gözler önüne serdi’

Son yaşanan olayın hastanelerdeki güvenlik zafiyetlerini gösterdiğini söyleyen Konak, hastane yönetimlerinin sağlık emekçilerinin güvenliğini sağlama konusunda vurdumduymaz olduğunu kaydetti. Konak, insan yaşatmak için verdikleri üstün çabanın sonucunda bu şiddeti mi hak ettiklerini sordu:

Son yaşanan olay hastanelerde büyük bir güvenlik zafiyeti olduğunu tekrar gözler önüne serdi. Yöneticilerin asıl görevlerinden biri olan çalışanların güvenliği sağlama konusunda ne kadar vurdumduymaz oldukları tekrar ortaya çıktı.

Biz sağlık emekçileri kendimizi güvende hissetmiyoruz. Çalıştığımız kurum amirlerinin biz çalışan sağlık emekçilerinin güvenliklerini sağlayacak tedbirleri alma konusundaki umursamaz tavırları, hastanedeki güvenlik önlemlerin yetersiz oluşu, şiddeti önleyecek gerçek anlamda caydırıcı yasaların olmayışı kendimizi güvende hissetmememize sebep oluyor.

Şiddete maruz kalan arkadaşlarımız duygusal boşluğa düşüyor. Biz, bir canı kurtarmak için verdiğimiz insan üstü çaba ve çalışmanın sonucunda gerçekten bunu hak ediyor muyuz? Maalesef çoğu arkadaşımız şiddetten sonra mesleklerine duyduklarım sevgiyi kaybediyor.”

‘Hasta müşteri, hastane işletme durumunda’

Konak, sözlerini sağlıkta şiddetin artması konusuna değinerek sürdürdü. Sağlıkta şiddetin artmasının en büyük sebebi olarak iktidarı gösteren Konak, hastanın müşteri, hastanenin işletme konumunda olduğunu söyledi:

“Sağlıkta şiddetin son yıllarda artmasının en büyük sebebi maalesef ülkeyi yöneten iktidar. Sağlık sistemi sağlıksız bir ortam üretiyor. Kışkırtılmış sağlık algısı bilinçli bir şekilde yapılmakta. Hasta müşteri, hastane işletme durumunda. Bu sistem de hasta ve sağlık emekçileri arasında olan güvenin kaybolmasına neden olmakta.”

Sağlık emekçilerine şiddet uygulayan saldırganların cezasız kalmasının ve Sağlık Bakanlığı’nın politikalarının şiddet olaylarının devam etmesinde önemli bir faktör olduğunu söyleyen Konak, şunları belirtti:

“Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın mesleğimizi halkın gözünde hiçleştirilmesi, ‘Hangi şartlarda olursa olsun size bakmak zorundadırlar’ fikrinin lanse edilmesi şiddet olaylarının artmasının temelini oluşturmakta. Şiddet uygulayanların cezasız kalması, caydırıcı cezaların olmaması önelim bir diğer faktör.”

‘Şiddet sadece hasta ve hasta yakınlarından gelmiyor’

Konak, sözlerini hastanelerdeki liyakatsiz yöneticilere değinerek noktaladı, hastane yöneticilerinin sağlık emekçilerine uyguladığı mobbing ve sözlü şiddetten bahsetti:

“Sağlıkta şiddeti dar çerçevede ele almak da doğru değil. Şiddet sadece hasta ve hasta yakınlarından gelmiyor maalesef. Hastanedeki çoğu yönetici liyakatsiz oluşu, işi bilmeyişi nedeniyle emekçilere mobbing ve sözlü şiddet uyguluyor.”

Sağlıkta şiddet oranları her geçen yıl artıyor

Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği-İMDAT’ın “Sağlıkta Şiddet-2023” raporunda “İMDAT olarak yaptığımız medya analizi taramasında son bir yıl içerisinde olgu sayısının 2022’ye göre yüzde 83,54 oranında artmış olması çok ürkütücüdür” denildi.

Rapoa göre salra göre 2023 yılında medyaya yansıyan 457 vaka tespit edildi. Bundırılar en çok hemşirelere, hemşirelerden sonra ise hekimlere yapıldı. Saldırıların toplam yüzde 84,2’si hemşire ve hekimlere, yüzde 15,8’i ise diğer sağlık personellerine yönelik yapıldı. Şiddet uygulayan her 5 kişiden 3’ünün hasta yakını olduğu tespit edildi.

2023’te yaşanan olayların yüzde 85,7’si darp etme şeklinde gerçekleşti, ateşli silah ya da bıçak gibi alet kullanımı ise geçen senelere göre yüzde 14,3’e çıktı. Her 5 olaydan 1’inde adli sürecin başlatılmadığı görüldü. Bu veriler sonucunda adli süreç başlatılan olayların oranı yüzde 80,5 olurken, adli süreç başlatılmayan olayların oranı yüzde 19,5 oldu.