Arjantin futbolu sosyalist öncüsünü kaybetti: Cuntaya güzel futbolla meydan okumuştu

Arjantin'e ilk dünya kupasını kazandıran sosyalist teknik direktör Menotti hayatını kaybetti. Menotti, güzel futboluyla cunta yönetimine meydan okumasıyla hatırlanacak.

Can Kuyumcuoğlu

Arjantin futbolunun efsane isimlerinden biri olan César Luis Menotti, 85 yaşında hayatını kaybetti. 

Menotti'nin ölüm haberi Arjantin Futbol Federasyonu (AFA) tarafından açıklandı. Ölümünün nedeni ayrıntılı olarak açıklanmadı. Ancak Arjantin'deki yerel basında Mart ayında Menotti'nin şiddetli anemi nedeniyle bir klinikte tedavi altına alındığı bildirilmişti.

Arjantin'e 1978 yılında ilk dünya kupasını kazandıran Menotti, efsane futbolcu Diego Armando Maradona'nın da genç yaşlarda futbol sahnesine çıkmasını sağlayan isimlerden biri.

5 Kasım 1938'de Arjantin'in sol düşünceleriyle tanınan bir üniversite şehri olan Rosario'da doğan Menotti, genç yaşlarında yine doğduğu kentte Arjantin Komünist Parti'sine üye oldu. Menotti, fikirleri ve ilkeleriyle de ün salan bir futbol insanı olarak öne çıktı.

Menotti, aynı zamanda Arjantin halkının yanı sıra dünya genelindeki futbolseverler için siyasi bir sembol olmuştu. Genç yaşlarda Arjantin Komünist Partisi'ne üye olan Menotti, bir sosyalist olarak endüstriyel futbola karşı savunduğu estetik futbolla, 1978 yılındaki cunta yönetimine adeta meydan okumuştu.

Arjantin'de düzenlenen turnuvayı bir siyasi propagandaya çevirmek isteyen cunta yönetimini final maçında selamlamayı reddeden Menotti, bunun yerine takımıyla birlikte tribündeki halkı selamlamayı tercih etmişti. Menotti, iktidarın savunduğu "sert futbol" anlayışına karşı da göze hoş gelen futbolu ısrarla savunarak futbolseverlerin gönlünde taht kurmuştu.

Estetik futbolun son kalelerinden

"El Flaco" (İnce Adam) lakaplı Menotti, 1974-1982 yılları arasında Arjantin milli takımının teknik direktörlüğünü yaptı. 

1978'de Arjantin'e ilk Dünya Kupası'nı kazandıran efsane teknik adam, estetik futbolun son kalelerinden biri olarak görülüyordu. Arjantin milli takımının sert ve çetin bir oyun imajına bağlanmaya başladığı bir dönemde farklı bir oyun tarzıyla öne çıkmıştı.

Bir antrenör olarak kafasında birçok fikir barındıran Menotti'nin tüm bu fikirlerinin temelinde "futbolda güzellik" yatıyordu. Menotti, futboldaki güzelliğin maç sonuçlarıyla kaybolmaması veya gölgelenmemesi gerektiğine inanıyordu.

Arjantin milli takımını kurarken doğal futbol yeteneklerine geniş yer veren Menotti'nin takımı top kontrolüne dayalı tutkulu oyunuyla dikkatleri üzerine topladı. Menotti, insanlara Arjantin'in geçmişini hatırlatan etkileyici bir futbol tarzını başarıyla aşıladı.

Gösterişli oyun ve bireysel yetenekler, Arjantin Milli Takımı'nı izlemesi en keyifli ekiplerden biri haline getirmişti. Menotti'nin öğrencileri, hocaları daha taktiksel ve sert futbola karşı daha "muhafazakar" taktikleri tercih etse de, en iyi rakiplerine karşı bile korkusuz oynadılar. Bu, en açık şekilde dönemin en güçlü ekiplerden biri olan Hollanda'ya karşı 78' Dünya Kupası finalinde görüldü.

Menotti'nin kendisi şuna inanıyordu: "Bir takım her şeyden önce bir fikirdir, bir fikirden çok bir taahhüttür ve bir taahhütten ziyade bir koçun bu fikri savunmak için oyuncularına aktarması gereken açık inançlardır... Herhangi bir oyunda risk almaktan kaçınmanın tek yolu oynamamaktır.

Arjantin'in oyun tarzı Menotti'den dönemin cuntacı yönetimine karşı güçlü bir protesto niteliğindeydi. Etkileyici oyun tarzı, Arjantin'in askeri cunta tarafından ele geçirilmeden önceki kimliğini yansıtıyordu. Menotti, futbol aracılığıyla 1976'da askeri darbe yaparak iktidara gelen General Jorge Rafael Videla ve hükümetinin otoriter ve muhafazakar değerlerini açıkça reddetmiş oluyordu.

Menotti, 1978 yılında Arjantin'e ilk dünya kupasını kazandırdı

Askeri cuntaya güzel futbolla meydan okuma

Menotti'nin antrenörlük kariyerindeki en unutulmaz an, 1978'de Arjantin'e ilk Dünya Kupası'nı kazandırmasıydı. Ancak bunun da ötesinde Menotti, Hollanda'ya karşı oynanan final maçında Arjantin'in o dönemki cunta yönetimine karşı direnişin "güzelliğini" de öne çıkarmış oldu.

Arjantin, o dönem 1976'da darbe yaparak iktidara gelen General Jorge Rafael Videla'nın askeri cuntası tarafından yönetiliyordu. Videla'nın yönetiminde Arjantin'deki siyasi mahkumların sayısı arttı ve Videla'ya karşı çıkan yaklaşık 30 bin kişi kayıplara karıştı.

Uluslararası toplumunun Videla'nın diktatörlük hükümeti üzerindeki baskısı, 1978 Dünya Kupası'nın ev sahibi Arjantin'in boykot edilmesinin gündeme gelmesine kadar vardı. Baskılara karşın turnuva Arjantin'de düzenlenirken Videla bu fırsatı, "Los Argentines somos derechos y humanos (Biz Arjantinliler dürüst ve insancılız)" sloganıyla hükümeti adına uluslararası topluma propaganda yapmak için kullandı.

Menotti'yse, futbolu Videla rejimine karşı bir direniş alanı olarak kullandı. Hollanda'ya karşı oynanan final maçı başlamadan hemen önce Arjantinli oyuncular, tribünde hükümet yetkilileri yerine seyircileri selamladı. Menotti, böylece cuntaya karşı halkı desteklediğini final maçı öncesinde ilan etti.

Menotti'nin futbolun güzelliğine dair düşüncesi aynı zamanda Arjantin'deki diktatörlük hükümetine karşı çıkma ilkesiyle de bağlantılıydı. Menotti'nin "güzel futbol" ilkesi, bu yanıyla da faşist liderlerin futbol da dahil olmak üzere toplum yaşamının tüm yönlerini kontrol etme çabalarının bir reddiydi.

Futbol tarihi boyunca çok az menajer, César Luis Menotti'nin yaptığı gibi bu güzel oyunun ruhunu sahaya yansıttı. Havalı giyimli ve şiirsel konuşmasıyla da öne çıkan Menotti'nin milli takıma koçluk yapma şekli, Arjantin futbolunda bir paradigma değişikliği yaratmıştı.

Menotti, Videla'nın acımasız kuralının aksine, oyuncularına bireysel becerilerini ortaya çıkarma özgürlüğü tanımıştı. Bu, oyuncuların "bir caz beşlisi gibi" özgürce hareket ettiği takımın estetik açıdan hoş bir futbol oynamasını sağladı.

Menotti'nin taktikleri, sadece izlemesi keyifli olmakla kalmadı, aynı zamanda Arjantin'in o zamanlar kusursuz olarak görülen Hollanda Milli Takımını uzatmaların ardından finalde 3-1 yendiği finalde de meyvesini verdi.

İtalya'da faşist lider Benito Mussolini'nin, İtalyan milli takımının yaratıcılığa, ifadeye ve yeteneğe çok az yer vererek fiziksel güç ve organizasyon üzerine inşa edilmesine yol açtığını savunan Menotti, bunun bir antitezini yaratmayı hedefledi.

Menotti'nin Dünya Kupası zaferinden sonra da "Oyuncularım taktik diktatörlüğünü ve sistem terörünü yendi" sözleri hafızalarda yer etmişti.

Menotti yönetimindeki Arjantin Milli Takımı, Dünya Kupası finalinde cunta yönetimi yerine halkı selamlamıştı

Endüstriyel futbola ret

Menotti, yetenekli bir teknik direktör olmasının yanı sıra oldukça üretken bir yazar olmasıyla da biliniyordu. 

1988 yılında Kompas sitesinde yayımlanan "Futbol Camiasının Temel Tutumları" adlı makalesinde, büyüyen futbol endüstrisinin futbolun güzelliğini aşındırdığına dikkat çeken Menotti, futbolu saflığından uzaklaştıran ticarileşme dalgasını kınıyordu.

Menotti, "Bu sapmaların her yere yayıldığı görüldü. Yani oyun, sahada doğal olarak oyuncular arasında görülen fiziksel mücadelelerin diğer oyunculara zarar verme çabalarına dönüştüğü yıkıcı bir form halini aldı. Sert oynamak, rakibin kariyerini bitirmeye yönelik bir hırsa dönüştü" diye yazmıştı.

Arjantin milli takımının pragmatik bir yaklaşım benimsemesini görmek, Menotti için tam bir işkence olmuştu. Onun için futbol oynamanın güzelliği sonuçtan çok daha değerliydi. Menotti, galibiyet ve kupalar gibi nihai sonuçların yalnızca tarih kitaplarına kaydedileceğine, etkileyici bir futbol oyununun ise toplumun kalplerinde derin bir yer edineceğine inanıyordu.

Menotti, aynı makalede oyunun güzelliğine olan tutkusunu şöyle açıklıyordu:

"Hayatım boyunca, her zaman ve her yerde en iyi yeteneklerimi mümkün olduğunca kullanarak, futbolun doğasında var olan güzellik standartlarını her zaman korumaya çalıştım. Tüm düşüncelerim yeşil sahaya, özellikle de futbolun içinde yer alan yetenekli oyunculara yansıyordu. Takımlarının belirli bir ayırt edici özelliğe sahip olmasını sağlayan güvenilirliği kanıtlanmış oyuncular da bundan nasibini aldı."

Her şeyden önce "futbol filozofu" olarak tanınan Menotti, sayısız köşe yazısında ve röportajda endüstriyel futbola olan tepkilerini dile getirmişti. Futbolda piyasa mantığına ve oyunun ticarileşmesine her zaman karşı çıkan Menotti bir radyo röportajında da "Futbol profesyonel bir işten çok daha fazlasıdır" demişti.

'Futbolcular makine değil insandır'

Arjantin'deki cuntanın yönetme tarzı, Cesar Luis Menotti'nin uyguladığı oyun tarzını daha da meşrulaştırmıştı. Futbolun bireysel maç kazanma arzusunun ötesine geçtiğini savunan Menotti'nin fikirleri futbolun ötesine geçiyordu ve kendi deyimiyle hayattaki mücadeleleri yansıtıyordu.

Menotti'nin bu dönemde yaptığı bir açıklama futbolseverlerin hafızasına kazınmıştı:

Bir sağ kanat futbolu, bir de sol kanat futbolu var…Sağ futbol, hayatın bir mücadele olduğunu öne sürmek istiyor. Fedakarlık gerektirir. Çelik gibi olmalı ve her yöntemle kazanmalıyız… İtaat etmeli ve çalışmalıyız, iktidar sahiplerinin oyunculardan istediği şey budur.

Menotti, bu beyanıyla, cunta döneminde futbolun, bir kölelik ve otomasyonun temelini yansıttığı yönündeki kanılara bir yanıt vermişti. Ona göre, oyuncular makine değil, önce insandı. Emeklerinin tadını alamadıklarında perişan olurlar ve refahlarını kaybederlerdi.

Menotti, teknik direktörlüğünün yanı sıra yazarlığıyla da öne çıkmıştı

Arjantin futboluna bıraktığı miras: Menottismo

Arjantin milli takımıyla büyük bir başarı yakalayan Menotti'nin felsefesi, Arjantin'de Marcelo Bielsa, Jorge Sampaoli, Ricardo Lavolpe ve diğer sayısız Arjantinli antrenörleri etkileyen bir düşünce okulu olan menottismo'yu miras bıraktı. Menottismo futbol dünyasında bugün de görülse de Menotti'nin bu futbol anlayışı daha kapsamlı bir felsefe ve politika bağlamının bir yansımasıydı.

Arjantinli ünlü teknik direktör Marcelo Bielsa, menottismo ilkesini benimseyen isimlerden biri oldu

Maradona'yı Arjantin futboluna kazandıran isimlerden biri

Dün Menotti'nin ölüm haberini alan Arjantin halkı, birkaç yıl önce de efsane futbolcu Diego Maradona'nın ölüm haberiyle sarsılmıştı.

Aynı dönemde birlikte çalışma fırsatı bulan Menotti ve Maradona bir madalyonun birbirinden ayrılamayan iki yüzü gibi olarak görülüyordu. Menotti, Maradona'nın büyük yeteneğini fark eden, ona 27 Şubat 1977'de Arjantin milli takımında forma giyme fırsatını veren isimdi. Maradona o sırada henüz 16 yaşındaydı.

Ancak ikili arasındaki ilişki, Menotti'nin Maradona'yı 1978 Dünya Kupası kazanan kadrosuna dahil etmemesi nedeniyle gerginleşti. Maradona'nın büyük bir oyuncu olacağı daha o dönemde geniş bir kesim tarafından öngörülüyordu. Bu nedenle birçok kişi Menotti'nin bu kararını sorguladı.

Menotti, sonrasında konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Maradona'nın iyiliğinden endişe duyduğu için Maradona'yı Dünya Kupası'na getirmediğini söylemişti. Menotti, "Yapmam gerektiğini hissettiğim şeyi yaptım. Onu herkesten daha çok seviyorum. Diego'ya aşık oldum. O hâlâ çok genç ve kırılgan" demişti.

1978 Dünya Kupası'nı kazanmak için birlikte çalışma şansları olmasa da Menotti ve Maradona, Arjantin'in 1979 20 yaş altı Dünya Kupası'nı kazanmasına öncülük ederek, futbol tarihindeki yerlerini birlikte sağlamlaştırma fırsatını elde etmişlerdi.

Maradona, Menotti'nin yanında yedek kulübesinde

Son olarak federasyonda görev almıştı

FC Barcelona ve Atletico Madrid gibi İspanya'nın önde gelen kulüplerinin yanı sıra Meksika milli takımını da çalıştırdı.

Son olarak 80 yaşındayken Arjantin Futbol Federasyonu'nda görev alan Menotti, ülkesinin çeşitli takımlarının da genel müdürü olmuştu.