Metro Grossmarket'te toplu iş sözleşmesi imzalandı ama...

Metro Grossmarket'te toplu iş sözleşmesi imzalandı... Ancak bu sözleşme, iş yerinde yetkili olan ama "örgütlü" olamayan sendikanın, patronun taleplerini kabul etmesiyle sonuçlandı. İşçilerin, imzalanan sözleşmeden memnun olmadığı çok açık...

Korhan Ege

DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Metro Grossmarket’te grev aşamasına gelen sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlandı. 

Sosyal-İş ile Metro Grossmarket arasında süren 6. dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin uyuşmazlık ile sonuçlanmasının ardından 25 Ağustos’da  grev kararı alınmış ve karar iş yerlerinde ilan edilmişti.

Metro işvereninin “yılda 4 ikramiye” hakkını, 2015 yılı ücretine giydirmeyi teklif etmesi sendika tarafından kabul görmemiş ve taraflar parasal hakları düzenleyen maddelerde anlaşmaya varamamıştı. Görüşmelerde, arabuluculuk aşamasından da anlaşma çıkmaması üzerine sendika grev kararı almış 37 Metro mağaza ve deposuna asılmıştı.

GREVE GİDERKEN İŞÇİ KIYIMI

Grev kararının ilan edilmesinin ardından Metro patronu işyerini sendikasızlaştırmak ve grevi kırmak için Bursa’da 5 ve İstanbul’da 5 olmak üzere toplam 10 işçiyi işten çıkarttı. İşten çıkartılan işçiler arasında grev kararını çalıştıkları mağazalara asan işçilerin de bulunması Metro patronunun niyetini açık bir biçimde ortaya koymuştu.

İşten çıkarmalar üzerine Sosyal-İş sendikası yaptığı açıklamada, Metro işverenin hukuka aykırı davrandığını, işten çıkartılan işçilerin işe geri alınması gerektiğini ve sürecin takipçisi olduklarını ilan etmişlerdi.

TOPLU SÖZLEŞMEDE HAK KAYBI

Metro işvereni 6. dönem TİS görüşmelerinde işçilerin kazanılmış hakkı olan “yılda 4 ikramiye” hakkını 2015 yılına giydirerek kaldırmak istemişti. Sendika yetkililerinin ve işçilerin en çok itiraz ettiği ve “gerekirse greve çıkarız” dediği nokta da bu kazanılmış haklarının kaybını önlemek içindi. Sosyal-İş Sendikası, işverenin teklifi üzerine yaptığı açıklamada, Metro işvereninin teklifinin iyileştirmeden ziyade mevcut hakların ciddi biçimde gerilemesine yol açacak nitelikte olduğuna değinilmiş, dolayısıyla uzlaşma zemininin daraldığını ve işçilerin 11 yıllık kazanılmış hakkının geriye götürülmesinin kabul edilebilir olmadığı ifade edilmişti.

Ancak imzalanan toplu sözleşmeyle işçilere ayrı olarak verilen ikramiyeler, Metro patronunun istediği gibi aylara bölünerek ücrete giydirildi. Sözleşmeyle işçilerin 2015 yılında aldıkları 4 aylık ikramiye ve aylık ücretlerin toplamının 12’ye bölünmesiyle çıkan rakam 2016 yılının ücreti olarak belirlendi. 

Toplu iş sözleşmesine göre yeni ücreti brüt 1650 ile 2 bin 149 TL arasında olan işçilere ayda brüt 275 TL ikramiye ödenecek. Böylece Metro’da çalışan işçilerin 2016 yılı için (aylık 275 TL brüt ikramiye dahil) yeni aylık ücreti brüt 1925 TL oldu. Aylık brüt ücreti 2 bin 150 TL ve üzerinde çıkan işçilere ise ayda brüt 150 TL ikramiye ödenecek.

Sendikanın ve işçilerin kararlı tutumu sayesinde grev aşamasına kadar gelen süreç, Metro mağazalarında yetkili olmasına karşın “örgütlü” olamayan sendikanın masada patronun taleplerini kabul etmesiyle sonuçlandı diyebiliriz.

"SERMAYENİN MUTABAKATINA ÇOMAK SOKULMALI"

Sözleşmenin imzalanmasının ardından sendika yaptığı açıklamada, “Sendikamız ülkemizin politik nedenlerden dolayı sektörün yaşadığı bunalımlı süreci, bunun yanı sıra diğer sendikaların sektörde imzalamak durumunda kaldığı son sözleşmeleri endişeyle takip etmiş, üyelerimizin hak kaybı yaşamaması adında faaliyetleriniz dikkatle yürütmüştür” denildi ancak açıklamada grev ilanının ardından işten atılan işçilere değinilmemesi dikkat çekti.

15 Temmuz sonrasında AKP emekçileri hak kaybına uğratacak, sermayeyi ise rahatlatacak birçok yasa ve düzenleme çıkardı. Zorunlu bireysel emeklilik, Varlı Fonu gibi doğrudan emekçilerin cebine uzanan yasalar Yenikapı’daki uzlaşmanın verdiği olanaklarla çıkartıldı. Milli mutabakat rüzgârını arkasına alan patronlar da bu dönemde hem işçilerin kazanılmış haklarına saldırmayı hem de işten çıkarmaları daha rahat gerçekleştirmeye başladı.

Patronlarla el ele yürüyen sendikaların dışında mücadeleci kimliğiyle bildiğimiz sendikaların her şeyden önce sermayenin mutabakatını bu kadar kolay kabullenmemeleri gerekir. Metro mağazalarında imzalanan sözleşmede de, Metro patronunun açık hukuksuzluğuna karşın toplu sözleşmenin ilk maddesinde atılan işçilerin geri alınması şartını koymaları beklenirdi.

İşten çıkartılan arkadaşlarıyla birlikte Metro işçilerinin mücadelesi sürecek ve atılan işçilerin ifade ettiği gibi: “Hem bize yapılan emek gaspına karşı geleceğiz hem de sektördeki diğer çalışanlarla bir araya geleceğiz. Sermaye mutabakatına karşı ülke çapında işçi mutabakatını kurmalıyız.”