Yeni düzenlemeyle meslek odaları susturulmaya çalışılıyor: Toplumun hayat damarlarını kesecekler

Erdoğan'ın meslek odalarını hedef alarak sarf ettiği 'meslek kuruluşlarının seçim usullerinin yeniden belirlenmesiyle ilgili düzenlemeyi en kısa sürede Meclis'e sunmalıyız' sözlerine tepkiler sürerken, yeni düzenlemenin ne getireceğini, hangi amaçla yapıldığını TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ile konuştuk.

Serhat Yılmaz

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada meslek kuruluşlarını hedef alarak seçim usüllerinin değişmesi gerektiğini söylemişti. 

Erdoğan söz konusu açıklamasında, ''Geçtiğimiz günlerde Ankara Barosu'nun ve aynı zihniyetteki yapıların fütursuz saldırılarına şahit olduk. Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim usulüne yönelik düzenlemenin aciliyetini ortaya koymuş, en kısa sürede Meclis'in takdirine sunmalıyız'' diye konuşmuştu.

Açıklamanın ardından söz konusu meslek kuruluşlarından tepkiler gelmeye devam ederken, düzenlemenin neler getireceğini, hangi amaçla yapıldığını Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ile konuştuk.

'Daha önce de meslek kuruluşları hakkında rapor hazırlanmıştı'

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan odaları ve meslek kuruluşlarını hedef alan bir düzenleme hazırlığında olduklarını resmen ilan etti, söz konusu hazırlığa ilişkin genel değerlendirmeniz nedir?

TMMOB'un kamu kurumu niteliğinin ortadan kaldırılması, özerk yapısının dağıtılması, demokratik işleyiş süreçlerinin yok edilmesi hedefleniyor. 

2007 yılında eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde, TMMOB ve meslek kuruluşlarının kamu kurumu niteliğinin ortadan kaldırılması, bunların birer derneğe dönüştürülmesi için Devlet Denetleme Kurulu'na bir rapor hazırlandı ve TMMOB için birçok yasa teklifi gündeme geldi. O dönem büyük mücadelelerle bu saldırıyı püskürttük.

2018 yılında Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) ''Savaş bir halk sağlığı sorunudur'' açıklamasının ardından sadece TMMOB değil tüm meslek kuruluşlarını, baroları da içine alan bir taslak çalışması gündeme getirmişlerdi. Meslek kuruluşlarının "gayri milli" olduğunu söylüyorlardı. Şimdi de Ankara ve Diyarbakır Baroları'nın Diyanet'in açıklamasının ardından yasa değişikliğini gündeme getirdiler. 

'AKP özerk yapıları ortadan kaldırmak istiyor'

TMMOB ve meslek kuruluşları, Anayasa'nın 135. maddesine göre kamu kurumu niteliğinde kurulmuştur. Bunların görevi, temsil ettikleri mesleklerdeki ülke politikalarının kamunun yararına, halkın yararına şekillenmesi için çalışmalar yapmaktır. Dolayısıyla siyasi iktidarlardan bağımsızdırlar, özerktirler. Seçimleri, yargı gözetiminde tüm üyelerinin katılımıyla gerçekleşir, yönetimi belirlenir. Kamu bütçesinden, devlet bütçesinden hiçbir pay almazlar. Tüm denetim organları, idari ve mali denetimler kendi oluşturdukları kurullar aracılığıyla oluşturulur, yapılır.  

Devletin müdahelesi yalnızca faaliyetlerin Anayasa'ya uygun olup olmadığına ilişkindir. Özerk ve bağımsız olan bu kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlar, kendi meslek alanları ile ilgili gelişmeleri, ekonomik, sosyal, politik olarak çok boyutlu değerlendirirler, raporlar hazırlarlar, yapılması gerekenlerle ilgili önerilerde bulunurlar, üyelerinin haklarını korurlar, kamu menfaatinin gelişmesi yönünde faaliyet yürütürler. AKP gibi neo-liberal, piyasacı bir anlayıştan beslenen siyasi yapının hedefinde kamucu kuruluşlarının olmasından daha doğal bir şey olamaz. Tamamen kendine bağlamak istiyor, özerk yapıları ortadan kaldırmak istiyor. Bunun için birçok şey denediler, başarılı olamadılar. Seçimlerde listeler çıkardılar ama bir türlü ele geçiremiyorlar. Şimdi de ucube bir seçim sistemi getirerek kuruluşların iç bütünlüklerini parçalamaya, karar alamaz hale getirmeye çalışıyorlar.

'Düzenlemeyle ilgili bakanlık müfettişi, çalışanları bile cezalandırabilecek'

Bizzat Erdoğan tarafından dile getirilen düzenleme hangi değişiklikleri içeriyor? Yeni düzenleme TMMOB'a ve meslek kuruluşlarına ne getirecek?

Bizler çarşaf listelerle gireriz seçimlere. Yönetimler, yürütme organlarıdır. Yeni düzenleme farklı görüşten insanların bir araya geldiği, didişmekten karar alamayacakları hale gelecek yönetimler getirecektir. Sadece seçimler değil, düzenlemenin diğer maddeleri de önemli. Diyorlar ki, 'Buralar ilgili bakanlıkların idari ve mali denetimine tabiidir.' İdari ve mali denetim, hiyerarşik bir yapıya getiriliyor. Bakanlığın görevlendirdiği herhangi bir müfettiş istediği zaman herhangi bir şikayet üzerine tüm kararları tüm defterleri inceleyebilir, gerekli önerilerde bulunabilir. Eğer söyledikleri yapılmazsa çalışanları bile cezalandırabilir. Böyle maddeler var. 

İkincisi ise mesleki denetimi tamamen ortadan kaldırıyor yeni düzenleme. Bu şu demek: kuruluşlar kurulma amaçları ile çalışmayacak. Bunu yapınca meslek örgütünü tamamen yok etmiş oluyorsunuz. TMMOB saldırılarının nedeni biz biliyoruz. Saldırı nedeni TMMOB'un yıllardır toplumsal olanı korumaya yönelik çabalarıdır. Bizlerin yani mühendislerin, mimarların, şehir plancılarının asli görevimiz; kentsel mekanlarımızı, doğal tarihi alanlarımızı, ülkenin fabrikalarını, madenlerini, kıyılarını, ormanlarını korumak. Ayrıca bu mesleğimizin bir gereği. 

'Özelleştirme süreçlerine karşı çıktığımız için hedefteyiz'

Özelleştirme süreçlerine karşı çıktığımız için, kamu-özel işbirliği projelerine Kanal İstanbul'a, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne, Üçüncü Havalimanı'na karşı çıkan raporlar hazırladığımız için, bu konularda davalar açtığımız için ve pek çoğunu da kazandığımız için hedefteyiz. Kamusal kimliğimizi ortadan kaldırmayı hedefliyorlar. 

Öyle bir meslek kuruluşları hedefliyorlar ki, meslek kuruluşlarının dava açma ehliyetlerini de ortadan kaldırmak istiyorlar. Kuruluş amacına ilişkin faaliyetlerini engelleme çalışıyorlar. Bunu yaparken bu sistemi her meslek kuruluşuna ayrı ayrı uygulamış. Barolara ayrı uygulamış, TMMOB'a ayrı uygulamış. Ama önerdikleri sistem son derece anti-demokratik. TMMOB Genel Kurulu'nda 5000 üyeyi aşan her oda 100 delege ile temsil edilir. 5000'e kadar ise üye sayısı iki ile çarpılır. Yani 3000 üyesi varsa 60 ama 100.000 üyesi de olsa delege sayısı 100'ü geçemez. Yeni düzenlemede her odaya belirli bir sayı veriliyor ve bu sayı da çok az. TMMOB'daki 24 odadan üye sayısı fazla olan üç-dört oda neredeyse TMMOB'un tüm politikalarını belirliyor. 

Güçlü bir hedefi var düzenlemenin. Birincisi TMMOB'un kamusal ve özerk kimliğini ortadan kaldırmak. İkincisi meslek denetim yetkilerimizi elimizden alarak çalışamaz hale getirmek. Üçüncüsü bakanlığın bir alt kurumu gibi çalışacak şekilde çok ağır bir idari ve mali denetim uygulamak. Seçim sistemi ile de oynayarak çalışamaz hale getirmek. 

'Ülkemizi korumak için aynı ölçekte mücadele etmeye devam edeceğiz'

Yeni düzenlemenin, meslek odalarının verdikleri mücadeleye etkileri ne olacak? Nasıl bir engel teşkil edecek?

Diyecek ki, 'Böyle bir konuda sizin dava açma yetkiniz yok.' Bu kamu kurum kuruluşlarının yetkilerinden değildir. Bunlara rağmen Anayasa'nın verdiği yetkilerle bu girişimleri sürdürseniz, meslek kuruluşlarına koyduğu idari ve mali yaptırımlarla susturmaya, sindirmeye çalışacak. Her yaptığımız faaliyette, her dava konusunda soruşturma süreci başlatarak korkutmaya çalışacaklar.

Bu durum odaların mücadelelerini engelleyecek mi peki?

Böyle bir yapılanma ile ülkenin mimarları, mühendisleri tabi ki susturulamaz. Biz halkın çıkarları ile birlikte mesleğimizin çıkarlarını da savunan bir meslek kuruluşuyuz. Mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı kamusal meslekler. Doğal kaynakları toplumun genel ihtiyaçlarını karşılamak için kullanan meslekler. Dolayısıyla almış oldukları eğitim ve mesleklerinin özü gereği bu meslekler toplumcudurlar. Ülkemizi korumak için aynı ölçekte mücadele etmeye devam edeceğiz. Örgütlü toplumlar sağlıklı toplumların hayat damarıdır. AKP'nin yapmak istediği bu örgütlü yapıları ortadan kaldırarak toplumun hayat damarlarını kesmektir. TMMOB buna izin vermeyecek. Neo-liberalizmin toplumu çürütmesine, rantiyeci anlayışın ülkemizi sömürmesine, gerici, laiklik karşıtı ideolojisinin tüm toplumu etkisi altına almasına izin vermeyecek, bu ülkenin mühendisleri, mimarları. Şimdiye kadar nasıl mücadele ettiysek, mücadele etmeye devam edeceğiz. 

'Toplumcu tutumumuza devam edeceğiz'

Belki seçim değişikliğiyle karar almak yetkimizi biraz kısabilirler, kesintiye uğratabilirler ama aynı anlayış ve ilkelerle mücadeleye devam edeceğiz. 

Mühendislik, mimarlık alanlarına bakarsınız sanayi alanında, mimarlıkta, tarımsal üretimin arttırılmasında, iletişim altyapısında, gıda sektöründe  hemen hemen günlük hayatın tüm alanlarına hizmet veriyor, mühendislik disiplinleri. Hayatın içindeki meslekler bunlar. Dolayısıyla bu ülkede özelleştirilmelerle ülke sanayisinin satılması, tarımsal alanların yapılaşmaya açılması, hiçbir planlama yapılmadan ülke kaynaklarının sermayeye aktarılması sadece mühendislerin, mimarların değil, ülkenin de sorunları. Bu sorunlarla TMMOB yıllardır mücadele ediyor ve bu mücadele ile halkla kaynaşmış durumda. Toplumla TMMOB'un bağını kesmek isterler. Yıllardır birçok karalamayla TMMOB'u itibarsızlaştırmaya çalıştılar. 
TMMOB'da profesyonel yöneticiler yok. Amatör bir şekilde çalışıyoruz. Yapılan faaliyetler üyelerimizin ve bilim insanlarımızın katkıları ile yapılır. Oturum ücretleri bile alınmaz. Bu toplumcu amatör tutumumuza devam edeceğiz.