Üç hizbin hikayesi: CHP'deki 'anlayış' ne zaman hortladı?

Seçim zaferi kimilerinde mutlak bir sevince yol açtı ama, parti içinde üç hizbin kavgasının derinleşmesiyle sonuçlandı. Özel-İmamoğlu-Kılıçdaroğlu tarafları birbirini suçluyor ama, anlayış aynı.

Haber Merkezi

Cumhuriyet Halk Partisi, elli yıl sonra oy rekoru kırdı, Türkiye'nin birinci partisi haline geldi...

Ancak, partinin içinde keşmekeş var.

CHP üç hizbe bölünmüş durumda: Mevcut başkan Özgür Özel'in etrafındakiler, devrik başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun etrafındakiler ve başkanlığa özenen Ekrem İmamoğlu'nun etrafındakiler.

Özel ve İmamoğlu ekibi, Kılıçdaroğlu ekibini "eski anlayış" diye eleştiriyor. Birbirlerini de "eski anlayışın devamı" diye eleştiriyor. Herkes haklı: Zira CHP'deki temel anlayış, en azından Kılıçdaroğlu döneminden beri aynı: Sokaktan uzak durma, her şeyi sandığa havale etme, mutlak batıcılık, sermaye taraftarlığı ve en kritik anlarda AKP'yle masaya oturma.

Son günlerde üç hizbin kavgası, aslında tüm tarafların ortak paydası olan "masaya oturma" başlığından çıktı.

Özel-Erdoğan görüşmesi tarafları bir kez daha karşı karşıya getirdi. Bir ekip "2028'in adayı Özel" dedi, İmamoğlu'cular "aynı anlayış hortladı" diye eleştirdi. "Aynı" sözüyle imada bulunulan Kılıçdaroğlu'ysa gecikmedi.  

Saray'daki görüşmenin ardından T24'te "Tek bir yüzükten, saraydaki saltanata…" başlıklı bir yazı kaleme alan Kılıçdaroğlu, "külliye denince akla ne geldiğini" 10 madde halinde sıraladı. AKP iktidarı süresince gündeme gelen bazı sorun ve tartışmaları hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Hiç kimsenin bu anlayışa yani saraya meşruiyet kazandırma hakkı yoktur" diyerek CHP lideri Özel'i eleştirdi.

Bu, Kılıçdaroğlu'nun Özel'e yönelik ilk eleştirisi değil. CHP'nin eski lideri, Özel ve Erdoğan arasında bir görüşmenin gerçekleşeceğinin netleşmesiyle birlikte de "Bu düzenin kurucusu sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir..!” demişti.

'Özgür Özel'e dikkat edin' 

Kılıçdaroğlu'nun ısrarlı çıkışı karşılıksız kalmadı. Sözcü TV'de canlı yayına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Mahir Başarır, sunucu İpek Özbey'in, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Özgür Özel'le kurduğu teması "Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu meselesini biraz daha uzaklaştırmak ve Özgür Özel ile yarışmak" şeklinde değerlendirdi.

Devamında ise şu diyalog gerçekleşti:

- Ali Mahir Başarır: “Ben Erdoğan’ın yerinde olsam Özgür Özel ile yarışmak istemem.”

- İpek Özbey: “Diğer adaylardan (İmamoğlu ve Yavaş) daha mı zor?”

- Ali Mahir Başarır: “Bana göre öyle. Ben çok iyi tanırım sayın genel başkanı. Uzun süredir beraberim. Beraber çalışmadığımız, konuşmadığımız konu yok. Çok çalışkandır, çok zeki ve çok güçlü hafızası vardır. Bir konuda birden fazla uzman arkadaşından teyit alır ve ona göre karar verir. Demokrasi ve parti içi adalete çok inanır."

Başarır'ın ardından bir çıkış da Kurultay'da Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyen Mustafa Sarıgül'den geldi.

"Gönlünüzden geçen 2028 adayı kim?" sorusuna "Siyaset uzun vadeli bir şey, bakarsın hiç umulmayan bir adam bir şey yapar ve marka olur, onun için daha çok erken ama Özgür Özel’e dikkat edin" yanıtını verdi.

Klikler, kıyaslamalar...

Açıklamalar, tartışmaları da beraberinde getirdi. Kimileri Kılıçdaroğlu ve Özel'i kıyasladı, kimileri parti içinde İmamoğlu'na karşı oluşan "Özel kliği"nden bahsetti.

OdaTV, açıklamaları değerlendirdiği analiz haberinde Kılıçdaroğlu'nun adaylık sürecini "tiyatro" ve "travma" olarak niteledi. "Biz bu filmi gördük" başlığını taşıyan haberde Başarır ve Sarıgül'ün çıkışı hakkında "CHP içindeki anlayışın yeniden hortladığını bize gösterdi" denildi. CHP içerisindeki bir "kliğe" seslenen haber, Özgür Özel'in şu sözlerini hatırlatarak noktalandı: “Şu anda takımda iki forvet var. Biri Mansur Yavaş, diğeri Ekrem İmamoğlu."

Tartışma büyüyünce Ali Mahir Başarır bir açıklama daha yaptı. Habertürk'ten Nagehan Alçı'ya konuşan Başarır, Özel'in genç  ve başarılı olduğunu vurgularken bu defa İmamoğlu ve Yavaş'a da işaret etmeyi ihmal etmedi:

"Şu anda böyle tartışmalara girmek sadece bizi yıpratır, kaldı ki ben bütünleştirici konuşuyorum, söylediklerimin tümüne baksınlar. Ekrem Başkan’la ilgili de Mansur Başkan’la ilgili de sözlerim kayıtlarda duruyor."