SÖYLEŞİ | Mustafa Hoş: Erdoğan ülkücülere karşı kendi güç odağını oluşturmaya çalışıyor

Gazeteci Mustafa Hoş, Adalet Bakanı olarak Bekir Bozdağ'ın atanmasını "Pelikan dirilişi" olarak yorumladı ve Erdoğan'ın kendi güç odağını kurmaya çalıştığını söyledi.

Yavuz Karamahmutoğlu

Gazeteci Mustafa Hoş, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün görevden alınıp yerine Bekir Bozdağ'ın atanmasını "Pelikan dirilişi" olarak yorumlamıştı. 

Gül'ün Süleyman Soylu ile de arasında gerginlik olduğu biliniyor. 

İktidar cenahının hizipleri arasında kıyasıya bir mücadelenin olduğu artık ayan beyan ortada.

Hoş'a Bozdağ'ın göreve getirilmesinin arka planını ve bu hizipler arasındaki mücadelenin güncel durumunu nasıl gördüğünü sorduk.

Geçtiğimiz gün Adalet Bakanı görevden alındığında Bozdağ'ın atanmasını 'Pelikan dirilişi' olarak yorumladınız. Bozdağ'ın Pelkikan ekibiyle bağı nedir?

Bekir Bozdağ’ın “Pelikan” ekibiyle ilişkisini birazdan söylerim ama önce şu anda nasıl bir "Saray yönetimi" var onu görmemiz lazım. Saray, yani Erdoğan seçim için her şeyi yapabilecek, yasa, gelenek, görenek, teamül tanımayacak bir kadroyla seçime gidecek. Saray etrafında artık dava adamları değil Erdoğan’ın adamları var. Türkiye’yi çok çetin ve sert bir seçim süreci bekliyor. Böyle bir tabloda koltuklar da değişecek. Bekir Bozdağ onlardan biri oldu. Bekir Bozdağ, Pelikan yapılanmasının çekirdek kurucularındandır. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Başçı, Pelikan yapılanmasını anlatırken, kuruluşta yalıya iki ismin sürekli geldiğini söylemişti. O isimler Bekir Bozdağ ve Egemen Bağış’tı. Pelikan yapılanmasının kurucularından olan sonradan da ifşa eden Fırat Erez’de Bekir Bozdağ ve Egemen Bağış’ın yalıya sürekli geldiğini açıklamıştı.

Pelikan’ın "yeniden dirilişi" için gördüğünüz başka alametler var mı?

Pelikan yapılanması İstanbul seçimlerinin kaybedilmesinden sonra gözden düştü. Bu arada şunu da eklemek lazım, bu yapılanma güçlüdür. Başbakan devirecek kadar işlevi vardır. Ahmet Davutoğlu’nu deviren bir ekip her an görev için yedekte tutuldu. Şimdi o yedeklikten göreve dönüyorlar. Seçim sürecinde yeniden aktif halde kullanılacaklar.

Bir de son zamanlarda çok çeşitli katmanlarda olaylar gerçekleşiyor, Saray etrafındaki yapılar arasında nasıl bir mücadele var? Bir hesaplaşma mı söz konusu?

Saray etrafı çok katmanlı bir yapıdan oluşuyor. Kendi içinde büyük bir güç savaşı var. Yer altı örgütlenmesi Sedat Peker’in ifşalarıyla kabuk değiştiriyor. Eski ülkücü ağırlıklı güç odağına karşı AKP kendi güç ağını oluşturmaya çalışıyor. Son dönemdeki olayları biraz da böyle yorumlamak lazım. Yer altı organizasyonunda hesaplaşma daha sürecek gibi. Diğer yandan Saray etrafındaki güç savaşları tarikatlar, Milli Görüşçüler, Pelikan, Konsorsiyum, Natocular, Avrasyacılar gibi değişik katmanlarda sürüyor. Erdoğan bu katmanlar arasındaki güç savaşında hangisi çıkarını daha çok koruyacağına inanırsa onlara ağırlık verecek. Bu katmanları konsolide etmesi eskisi gibi kolay olmayacak. Bir yandan seçim kaybedilirse diye kendini güvenceye almak isteyenler çok olacak. Ortak bir çıkar etrafında buluşmak artık daha zor. Erdoğan seçimlere İstanbul’u yeniden almış bir şekilde gitmeye ikna olmuş görünüyor. Bu yüzden yarış şu anda “İstanbul’u veren Veliaht olacak” üzerinden yürüyor. Mobese, Diyader gibi organizasyonlar bunun bir parçası.