Putin Yeltsin'i özlemle andı: Onu hiç unutmayacağım

Putin, kendisinden önceki devlet başkanı Boris Yeltsin’i 1 Şubat’ta 90. yaş gününde mezarı başında andı. Yeltsin sosyalizmin kazanımlarına dönük kapsamlı saldırılara öncülük etmişti.

Haber Merkezi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Sovyetler Birliği’nde karşı-devrimin mimarlarından olan Yeltsin 1991’den 2000 yılına kadar süren devlet başkanlığı görevi boyunca sosyalizmin kazanımlarına dönük kapsamlı saldırılara öncülük etmiş, ülkeyi dağılmanın eşiğine getirmişti.

'Onu asla unutmayacağım'

Tass Haber Ajansı’nın haberine göre Putin Yeltsin’in ayırt edici özelliğinin “sorumluluktan kaçmaması” olduğunu belirtti. Putin sözlerini şöyle sürdürdü: “Zaman zaman tarihte yaşamın şu ya da bu yanına, çeşitli adımlara ve kararlara eleştirel gözle bakmak mümkündür; ve zamanında alınmamış kimi kararlardan dolayı suçlamada bulunabiliriz de. Söylendiği gibi herkes geçmiş hakkında konuşurken akıllıdır; ancak olayların çığ gibi gelişimi sırasında durum başkadır. Boris Nikolayeviç, omuzlarındaki sorumluluğun yükünden hiçbir zaman kaçmadı.”

Putin Yeltsin’in Rusya’nın bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürüp sürdüremeyeceği konusunda belirsizliğin olduğu en zor zamanda başkan olduğunu, Rusya’nın Yeltsin gibi insanları unutmaması gerektiğini, kendisinin onu asla unutamayacağını sözlerine ekledi.  

Yeltsin'i unutmayanlar

Yeltsin’i ananlar arasında 1996’da Kremlin’e üst düzey bürokrat olarak atanan, 2011’e kadar başbakan yardımcılığı ve maliye bakanlığı görevlerini yürüten, halen Putin’in üç yıl önce yaptığı atamayla Sayıştay başkanı olan Aleksey Kudrin de vardı. Kudrin twitter hesabından Yeltsin’le en zor zamanlarda çalışma şansı bulduğunu, ülkeye yaptıkları için Ona büyük saygı duyduğunu bildirdi.

Kommersant’ın haberine göre Yeltsin’i mezarında ananlar arasında Ural Federal Bölgesi adına Sverdlovsk Oblastı Valisi Yevgeniy Kuyvaşev başkanlığında Moskova’ya gelen bir resmi heyet de vardı. Heyet adına konuşan Kuyvaşev Yeltsin’i efsanevi bir adam, herkes için çelişkili ve zor olan bir devrin gerçek lideri olarak nitelendirdi.

Yeltsin’in protokol başkanı Nikolayeviç Şevçenko Ria Novosti’ye başkanın 100 yaşına kadar yaşamak istediğini aktardı. Şevçenko’ya göre Yeltsin inşaatçılıktan büyük siyasete, oradan devlet başkanlığına yükselen, iktisat alanında büyük deneyimi olan, başkanlığı kendi iradesiyle terk edip yerine geçecek kişiyi de kendisi tespit edebilmiş biriydi. Yeltsin’in en önemli misyonunun Rusya’yı geçmişten koparmak olduğunu belirten Şevçenko’ya göre en büyük başarısı da Rusya’yı yeniden ayağa kaldıran halefini seçebilmiş olmasıydı.

Yeltsin kimdir?

1976 yılından itibaren Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP) Sverdlovsk Bölge Komitesi birinci sekreteri olan Yeltsin, 1985’te Gorbaçov tarafından Moskova’ya çağrılmış ve parti Politbüro üyeliğine yükselmişti. Yeltsin kısa süre sonra karşıdevrim programını yetersiz bulduğu Gorbaçov’la yollarını ayırmıştı. 1989’da parlamento seçimlerinde Halk Vekilleri Kongresi’ne, ardından da Kongre başkanlığına seçildi. Meclis başkanı olarak önemli bir konuma erişmiş olan Yeltsin, parti üyeliğinden ayrıldı ve Gorbaçov’u istifaya çağırmaya başladı. 1991’de Rusya’nın “doğrudan seçilen başkanı” olması için kampanya yürüttü;

kampanyası başarıyla sonuçlanınca Haziran 1991 seçimlerinde Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti başkanı oldu. Yeltsin’i en iyi anlatan fotoğraflardan biri 1991’de karşı-devrimi durdurmak isteyen bir grup Sovyet yöneticisinin yönetime el koyma girişimine karşı askeri tankın tepesinde verdiği pozdur. Girişimin başarısızlığa uğramasından sonra Yeltsin SBKP’yi lağvetmiş, ardından 15 Sovyet cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etmişti. 1992 yılının ilk günlerinde Sovyetler Birliği’nin resmi varlığı sona erdirildi. Bundan sonra bağımsızlaşan cumhuriyetlerle birlikte Rusya’da Sovyet halklarının 70 yıllık sosyalizm deneyiminden kalan tüm haklarını bir bir yok eden karşı-devrim programı yürürlüğe kondu. Yeltsin’in liderliğinde yürütülen ve “şok tedavi” olarak anılan programla Sovyet dönemine ait devlet varlıkları özelleştirildi, kamusal hizmetler adım adım yok edildi; vahşi bir piyasa ekonomisinin insafına bırakılan halk işsizlik, açlık ve yoksullukla baş başa kaldı. Ortalama yaşam süresi düşerken Sovyet döneminde yok edilen salgın hastalıkların yeniden ortaya çıktığı görüldü. 

Ülkeyi dağılma noktasına getiren Boris Yeltsin’in düşüşte olan toplumsal desteği 1998’de yaşanan ekonomik çöküşle tamamen erimiş; bu tarihten sonra fiilen siyasetten çekilmiş, 1999 sonunda sağlık sorunlarını gerekçe gösterip istifa ederek görevi son başbakanı Vladimir Putin’e devretmişti.