Patronların keyfi yerinde: 'Depremzedeye ucuz iş gücü diyorlar'

Depremin ardından milyonlarca insan yaşadığı yerden farklı şehirlere göç etti. Göçlerin ardından birçok sanayi bölgesinde depremzedeler ucuz iş gücü olarak görülüyor.

Özkan Öztaş

Yaşanan depremlerin ardından 11 farklı şehirde yaklaşık 15 milyon insanın gündelik hayatının etkilendiği tahmin ediliyor. Birçok yurttaşımız yakınlarını kaybederken bunun yanı sıra milyonlarca insanımız da evsiz, işsiz kaldı ya da yaşadığı şehri değiştirdi. 

En çok göç alan şehirler arasında Ankara, Mersin ve Antalya başı çekiyor. Bursa, Çanakkale, Kocaeli, Tekirdağ, Konya ve Kayseri gibi sanayi açısından öne çıkan şehirlerde de yine benzer göç hareketlilikleri mevcut. 

Patronlar ise şehir değiştirmek ve bir yerinden hayata yeniden başlamak zorunda kalan depremzedelerden nasıl yararlanacaklarını planlıyor. Bir yandan deprem bölgesinde farklı asgari ücret fiyatları tartışılırken diğer yandan da patronların gözünde ucuz iş gücü olarak görülen göç etmiş depremzedeler var. 

'Mevsimlik ya da kısa süreli işleri öneriyorlar, maaş yerine yevmiye verelim diyorlar'

Göç eden depremzedelerden Ali Saklı, depreme Adıyaman'da yakalanmış. soL'a konuşan Saklı, depremden sonra önce Mersin'e akabinde de tanıdıklarının çağrısıyla Bursa'ya taşınmış.

Adıyaman'da depremden önce sanayide oto tamiri işinde çalışan Ali Saklı, "Biz geçici olarak buradayız. Evimiz ağır hasarlı. Yıkılacak. Ancak şu an birkaç ay kalacak yere ihtiyacımız vardı. Sağ olsunlar tanıdıklar bize bir ev ayarladı. Bursa'da bir hayırsever bir yıl için evini bize ücretsiz açtı. Kendisi yurtdışında çalışıyormuş burada değil yani. Şimdi ben oto tamir ustasıyım. Adıyaman'da da sanayi çöktü. Birkaç bölüm dışında çalışan yok bildiğim kadarıyla. Ama ilk fırsatta geri dönüp düzeni kuracağım tekrar. Ama geriye dönebilmek için kalacak yer ve dükkan sorununu çözmemiz lazım. Benim işim güzel. Adıyaman'da sıkıntı yaşamam. Ama burada Bursa'da iş ararken depremzedeyim dediğimde kısa süreli işlere yönlendiriyorlar. Maaş yerine yevmiye verelim diyorlar. Geçen gün burada bir arkadaşım var. Bir firmanın insan kaynaklarında çalışıyor. Orada açıkça söylemişler. 'Depremzedelerin geldiği iyi oldu ücretleri arttıramaz kimse' demişler. Böyle bir zamanda dahi fırsatçılık yapıyorlar. Allahlarından bulsunlar' diyor. 

'Depremzedeyim deyince al işte maaş daha ne istiyorsun diyor adam'

Mehmet Emin Polat Hataylı. Depreme İskenderun'da yakalanmış. Birkaç gün arabasında yatıp sonra da bir süreliğine kalacak bir yer ayarlamak istemiş. Kendisi normalde esnaf. Ayakkabı ve kıyafet üzerine satış yaptığı bir küçük dükkanı varmış. Depremden sonra daha önce malzeme satın aldığı üreticilerden bazıları arayıp bir süreliğine Konya'ya gelebileceğini söylemiş. Mehmet Emin Bey de geçici bir süreliğine Konya'ya gitmeye karar vermiş. 

Mehmet Emin Bey şöyle anlatıyor yaşadıklarını:

"Zaten arabada kalıyorduk. Yani bir hazırlık yapacak, çanta hazırlayacak ortam yok. Çıktık geldik Konya'ya. Burada daha evvel çalıştığımız toptancılar vardı. Ayakkabı falan alıyorduk. Birkaç gün otelde kaldık. Sonra da ucuz bir ev buldular oraya geçtik yerleştik. Ev eşyalıydı eşya falan almadık. Kirası da 2000 lira. Adam depremzede olduğumuzu duyunca kirayı siz belirleyin o zaman dedi. Utana sıkıla 2000 dedik. Hiç ikiletmedi sağ olsun. 

Şimdi normalde ben esnafım. Yani her işte çalışırım ama yalan yok her iş de gelmez elimden. Yaşım 44. Adama diyorum ki geçici olarak bir işe ihtiyacım var. Reyonda çalışabilirim ayakkabıdan anlarım diyorum. Mesela diyor ki sen şu işi yapar mısın. Eyvallah her işi yaparız, çaresiz durumdayız şu an. Ama diyor ki 7000 lira verebilirim ilk 3 ay da sigorta yapmam. Kalırsan eğer sonra asgari ücret yapar sigorta başlarız diyor. El vicdan ben ne yapayım 7000 lira ile. İki çocuğum var. Kaldığım yer Sille diye bir mahallede merkeze uzaktayım. Gidiş geliş derken elime ne kalacak benim. Az değil mi diye sorunca da 'hem depremzedeyim diyorsun hem de maaş beğenmiyorsun' diyor adam. Ne diyeceğimi şaşırdım gerçekten."

'Fabrika bölgelerine kural getirilmesi lazım'

Depremin ilk günlerinde işe gitmediği için işten atılan ya da depremzede olmasına rağmen işe zorla çağırılan işçilerin haberleri kamuoyuna yansımıştı. Patronların her ne olursa olsun çarklarını döndürmek istediği ise yine bir başka gerçek. soL Haber Portalı'nda Selahattin Kural'ın kaleme aldığı yazıda yaşanan benzeri örneklerde depremzedelerin çektiği sıkıntılar gündem olmuştu. Yine benzer örneklerde ağır hasarlı fabrikalarda işçiler zorla çalıştırılmış ve artçılarla meydana gelen depremlerde bir işçi, fabrikada yaşamını yitirmişti.

Bunlara ek olarak göç eden depremzedelerin ise özellikle sanayi kentlerinde ve fabrika bölgelerinde ucuz iş gücü olarak çalıştırılacak olması ve geçici ve sezonluk işlerde değerlendirilmesine karşı önlem alınması isteniyor. Depremzedeler bu ve benzeri örnekler için yetkililerin denetlemesi ve kural getirmesi gerektiğini ifade ediyor. 

'Önlemler alınmazsa insanlarımız perişan olur'

Mehmet Emin Polat bu süreci şu sözlerle anlatıyor: "Ben şimdi Konya'dayım. Ama benzer şeyleri her yerde duyuyoruz. Mesela Manisa'da ve Bursa'da teknoloji ve makine sektörlerinde, Çanakkale'de gıda sektöründe, Tekirdağ Çorlu ve Kocaeli Gebze'de üretim merkezlerinde benzer yaklaşımlar var. Giden dostlarımız var akrabalarımız var. Her biri ile iletişimlerimiz var. Benzer duyumlar alıyoruz. Yevmiye üç ise depremzedeye iki diyorlar. Niye çünkü depremzede şu an her işe muhtaç diye bakıyorlar. Eğer bu konuda önlemler alınmazsa insanlarımız perişan olur. Bu konuda hızlıca adım atmalı yetkililer."