Memleketten yoksulluk manzaraları: Tezek yakmak lüks oldu

Hayat pahalılığı ve kömüre gelen zamların ardından ısınmak için tezek yakmak isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor

Özkan Öztaş

Artan kömür maliyetleri ve hayat pahalılığı her geçen gün kendini biraz daha hissettiriyor.  Kaliteli kömürün bir ton üzerinden fiyatı bazı şehirlerde 5 bin lirayı geçerken emekçiler zorlu kış günlerinde ısınmak için farklı çözümler bulmak zorunda kalıyor.

Geçmiş yıllarda görece daha yaygın kullanılan hayvansal gübre olarak tezek bugün yoksul aileler için altın değerinde. Kömürün tonu 4 ila 5 bin lira civarında seyrederken kalitesiz ve çoğu zaman sobalarda yanmayan kömürler ise 2-3 bin liraya alıcı buluyor. Üstelik ülkenin pek çok kentinde geceleri eksi 2-30 dereceleri gören kış aylarını çoğu zaman 2 ton kömürle çıkarmak dahi oldukça güç. Böylesi durumlarda yoksul emekçiler çareyi tezek yakmakta buluyor.

Tezek talebine yetişilemiyor

Madencilik alanının gelişmesi, vaktiyle devletin kömür işletmeleri üzerindeki etkinlikleri aslında tezeğin gündelik hayattan yavaş yavaş kalkmasına neden olmuştu. Hatta çoğu zaman tezek yakmak yadırganır bir hale gelmişti. Ancak bugünlerde birçok şehirde yoksul aileler tezek bulmak için sıraya giriyor. Tezek üreten-satan çiftçiler ise taleplere yetişemiyor. 

"İstanbul'da yaşayan pek çok tanıdığımız bizi kıskanır oldu"

Bugün geceleri çoğu zaman eksi 20-30 derecelere tanık olan Erzurum, Ardahan, Kars, Iğdır, Ağrı, Muş, Bingöl, Bitlis, Van ve Hakkari gibi illerde tezek kullanımı tarımsal alanlarda yaygınlık gösteriyordu. Ya da kısa süreli mevsim geçişlerinde odun sobalarında idare etmek için. 

Kömür sobalarının da zamlardan nasibini alması, emekçilerin sadece odun sobasına erişimini mümkün kılıyor. Bu şehirlerde geçmiş yıllara kıyasla artan kömür kokusu ise fırsat bulanların doğalgazdan kömüre geçtiğini gösteriyor. Ağrı'nın Tutak ilçesinde yaşan Turan Balçok bu durumu anlatırken "İstanbul'da yaşayan pek çok tanıdığımız bizi kıskanır oldu. Oralarda artık kömür yakmak da yasak. Yakmak isteyenler denemeye kalksa artık pek çok evin soba bacası dahi yok. Bizi şanslı buluyorlar, en azından kapıyı kırar odun yaparsınız diye. Çoğu insan soğukta giriyor yatağına geceleri" diyor.

Birçoğunun kömür sobası dahi yok

Normalde kömür sobaları odun sobalarına kıyasla hem ısıya dayanıklı hem de kömürün değerlerinin yüksek olması nedeniyle daha uzun süre ısınmayı sağlayabiliyor. Ancak artık birçok ailenin kömür sobası dahi olmadığını ifade ediyor Mehmet Kum.

Mehmet Kum, Iğdır'da bir hekim. Kendisi yıllardır okumak isteyen çocuklar için birçok dayanışma organize eden bir isim. Türkiye'nin her yerinden dostları ve dayanışma gösteren insanlar sayesinde bugüne kadar birçok öğrencinin okumasını sağlamış. Okul okul gezip kitaplıklar oluşturuyor, ihtiyacı olan öğrencilere de kırtasiye, kıyafet ve ayakkabı sağlamaya çalışıyor. 

Geçtiğimiz günlerde evini ziyaret ettiği bir ailenin "çocuklarımız okusun ama evde yakacak bir şeyim yok, bari tezek bulun bize" dediğini duyunca "Tezek de bulunmaz değil ya" diyerek şaşırdığını ifade ediyor Kum. 

Ancak durumu biraz araştırdığında gerçek tablo ortaya çıkıyor. Birçok aile normalde kimsenin yüzüne bakmadığı tezeğe dahi muhtaç durumda. Ailenin tezek ihtiyacını karşılayınca Mehmet Kum'un telefonları susmamış. Her arayan 'bize de lütfen' diyor.

İnsanlar tezek bulmak için sıraya girmiş durumda. Üretenler de benzer tepkiler veriyor. "İnsanların tezeğe muhtaç kalacağını bilsem vaktiyle daha çok yapar, bahardan hazırlardım" diyor birçok çiftçi. Yoksul aileler kışı çıkarmak için evin bir odasına sıkışıp zorlu kış gecelerini tezek yakarak atlatmaya çalışıyorlar. 

Traktör römorkları ile satışı yapılan tezeğin bir römork fiyatı 500-600 lira. Her fiyat veren ise cümlenin başına aynı uyarıyı koyarak başlıyor. "Fiyatlar şimdilik böyle!"

Şu ana kadar yaklaşık 30 aileye tezek ilettiklerini ifade eden Kum, kış bitene kadar bu sayının yaklaşık 100'e ulaşacağını tahmin ediyor. Üstelik tezek yardımı yapılan ailelere şimdilik bir traktör römorku teslim edilmiş ve bu miktar ile kışı çıkarmaları da mümkün görünmüyor. Günlük ortalama 6-7 aileye tezek iletiyorlar.

"Geçtiğimiz gün ziyaret ettiğim bir evde engelli bir yurttaşımızı bahçeden topladığı ıslak çalı ve çırpıları kurutmaya çalışırken gördüm. Böylesi örnekleri görünce yüzüne bakılmayan tezek altın değerine çıkıyor ne yazık ki" diyor Kum. 

Iğdır'ın özellikle varoşlarında, Kavaklı Mahallesi ve Söğütlü Mahallesi'nin kimi noktalarında hala pek çok ailenin yakacağa ihtiyacı olduğun ifade eden Mehmet Kum, birkaç ailenin servis ücretlerini ödeyemediği için çocuklarını son bir aydır okula gönderemediklerini belirtiyor.  Her evde ayrı biz hüzünlü hikayeye değdiğini söyleyen Kum, birçok ailede çocukların okumasını sağlamak için bu tür dayanışmaların zorunlu hale geldiğini söylüyor.