Erdoğan’ın adamları… Adları hangi olaylara karıştı?

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanları hakkındaki suçlamalar son dönemde artmaya devam ediyor.

Haber Merkezi

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen isimlere yönelik suçlamalar son dönemde artmaya devam ediyor.

Doğrudan Saray bağlantısını kullanan isimlerin rüşvet ağları kurduğu ülkücü mafya Sedat Peker tarafından açıklanırken, son iddialar sonrasında bir isim görevinden istifa etti, diğeri için de istifa iddiası gündeme gelse de henüz bir adım atılmadı.

Burada seçtiğimiz isimlerin adı yolsuzluğa karışan AKP'deki herkesi kapsamadığı, sadece danışman kadrosunda yer alanlar olduğu not edilmelidir. Zira diğer için çok daha uzun bir liste gerekiyor. 

Korkmaz Karaca

AKP MKYK üyesi ve aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi olan Korkmaz Karaca, ülkücü mafya Sedat Peker’in açıkladığı son rüşvet çarkı sonrasında tüm görevlerinden istifa etti.

Peker’in istifaya götüren paylaşımı “Serkan Taranoğlu isimli hırsız Cumhurbaşkanı Danışmanı, Mine Hanım'a 'Korkmaz Karaca isimli Cumhurbaşkanı Danışmanı da sorununuzu halletmek için sizinle temas kurmak istiyor, sakın onunla temasa geçmeyin sizden çok para ister” olmuştu.

Ancak Karaca hakkındaki tek iddia bu paylaşımdan ibaret değildi.

Peker, Karaca’ya yönelik suçlamalarına geçen yıl başlamış, Karaca'nın Sezgin Baran Korkmaz'ın verdiği arabayı kullandığını öne sürmüştü. Peker, Karaca ile ilgili tartışmaların başlamasıyla söz konusu arabayı bir ilaç firmasına yolladığını iddia etmiş, Karaca'nın ayrıca SÜTAŞ için özel görüşmeler yaptığını ve rüşvet aldığını da ileri sürmüştü.

Peker, Karaca’nın patronların özel işlerini sıfatını kullanarak halettiğini ve danışmanlık adı altında rüşvet aldığını dile getirmişti.

Serkan Taranoğlu

Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu son rüşvet iddiasının merkezinde yer alan isim oldu.

Peker, Taranoğlu’nun, Marta Yatırım Holding'in sahibi Mine Tozlu Sineren’den borsa işlerinin çözümü için rüşvet istediğini, bu ağda aynı zamanda AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ve SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu olduğunu dile getirmişti.

Taranoğlu’nun yazışmalarını da paylaşan Peker, Cumhurbaşkanı Danışmanı’nın iş bitirmek karşılığında bir patrondan istediği paraları ifşa etmişti.

Yiğit Bulut

Erdoğan’ın, hakkında şaibe iddiaları gündeme getirilen bir diğer danışmanı da Yiğit Bulut.

İstanbul milletvekili Aykut Erdoğdu, Erdoğan'ın ekonomi danışmanı Yiğit Bulut'un döviz fiyatları üzerinden kazanç sağladığını öne sürerek şu açıklamalarda bulunmuştu:

“Yiğit Bulut'un cep telefonundan yaptığı işlemler mutlaka birgün tespit edilecek. Sermaye kime ait, alım satımlar kime ait tespit edilecek. Kendilerini rahat hissetmesinler diye anlatıyorum. Hepsi ülkeye zarar veriyor. Şüpheli işlemlerdir. Bu hesapların kimlere, hangi şirketlere ait olduğu ortaya çıkacak.

Yiğit Bulut çok hakim çünkü bu konulara. Aynı şüpheler Cemil Erdem için de geçerlidir. Şunu söylemeye çalışıyorum. Offshore adalarda, vergi cennetlerinde kurulan cennetlerin hissedarlık ilişkilerini ortaya çıkarmak gerekiyor. Kurulmuş bir şirketin arkasındaki ismin arkasındaki ismi belirlemek gerekiyor. Bu soygunlar azalsın diye söylüyorum. Sakın kendilerinin güvenli limanlarda olduklarını düşünmesinler. TC'yi, bu ulusu kim soyduysa mesleki tecrübeyle söylüyorum bu hakkı geri alacağız.”

Erdoğdu’nun açıklamalarını paylaşan gazeteci Mustafa Hoş, "Dolar neden yükseliyor? sorusunun yanıtı bu açıklamada saklı. 'Malta’da 500 milyon doları olan banka müdürü. Saray’ın adamları dolarla birileri adına işlem yapıyor.' bu sözler kalsın hafızada” ifadesini kullanmıştı.

Burhan Kuzu

Erdoğan’ın adı türlü şaibelerle anılan bir diğer danışmanı da Burhan Kuzu’ydu.

Uyuşturucu kaçakçısı Naci Zindaşti’nin tahliyesinde rol oynayan Burhan Kuzu’nun bu işlemler karşılığında çıkar sağladığı belirtilmişti.

Kuzu'nun eski danışmanı Sinan Çiftçi, “Burhan Kuzu, ciddi paralara iş takibi yapardı. En çok Berat Albayrak'ı kullanırdı. Fuat Oktay, Mustafa Şentop'a da çok iş çözdürdü” demişti.

Öte yandan ülkücü mafya Peker’in iddiasına göre Burhan Kuzu, kendisinden İskenderun Limanı’nda tutulan yüksek miktarda kayıtdışı paranın çıkartılmasında koruma sağlamasını istedi. Para eski İran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani’nin akrabası olan Roya Abidini’ye aitti.

Burhan Kuzu, Abidini’yle kendisini tanıştıran kişinin Aliye Uzun olduğunu söylüyordu.

Peker, iddiasına göre bu para transferinin gizli tutulamayacağını, Amerikan devletiyle sıkıntı yaşanacağını söyledi ve Kuzu’ya da bu paradan uzak durmasını tavsiye etti.

Aliye Uzun’un Burhan Kuzu’yu Zindaşti’yle de tanıştıran kişi olduğunu hatırlatan Peker, Kuzu’dan Zindaşti’ye Türk vatandaşlığı sağlamasının istendiğini, Kuzu’nun konuyla ilgili görüştüğü devlet görevlilerinin ona “bu şahsın tüm dünyada tanınan uyuşturucu baronu olması dolayısıyla mümkün olamayacağını” söylediğini anlattı.