Bir dağ daha yıkımdan kurtuldu: Hadim'de mermer ocağına verilen 'ÇED olumlu' kararı iptal edildi

Konya’nın Hadim ilçesinde su kaynaklarının yoğun olduğu orman arazisinde özel bir şirket tarafından açılması planlanan mermer ocağı için verilen 'ÇED Gerekli Değildir' kararını mahkeme iptal etti. 

Yusuf Yavuz

Konya’nın Hadim ilçesindeki Şaban Dağı’nda özel bir madencilik şirketine mermer ocağı izni verildi. Konya Valiliği’nin Ağustos 2022’de verdiği projeyle ilgili 'ÇED Gerekli Değildir' kararına karşı yöre halkı ve üretici kooperatifi iptal davası açtı. Davaya bakan Konya 2. İdare Mahkemesi’nin atadığı bilirkişi heyeti, proje sahasında yaptığı incelemede Roma ve Selçuklu dönemine ait seramik parçaları ile eski bir yerleşime ait kalıntılar tespit etti. Anıtsal nitelikteki ardıç, karaçam ve Toros göknarı ağaçlarının bulunduğu proje sahası ve çevresinde yeraltı suyu kaynakları bulunurken ÇED raporunda bu kaynakların dikkate alınmadığı ortaya çıktı. Kiraz bahçelerinin de bulunduğu bölgede mermer ocağı açılmasının telafisi imkânsız zararlar doğuracağına hükmeden Mahkeme heyeti, hukuka aykırı bulunan ÇED Gerekli Değildir kararını oy birliği ile iptal etti.

Konya’nın Hadim ilçesinde bulunan Şaban Dağı, anıtsal ağaçların yanı sıra sengin bir yaban hayatına da ev sahipliği yapıyor. Su kaynaklarını da barındıran bölgede yöre halkı ağırlıklı olarak kiraz üretimi yapıyor. Yaklaşık 1900 metre yükseltilere kadar kiraz yetiştirilen Hadim’de hasat Ağustos ayına kadar sürüyor. Geç hasat, kiraz üretiminde ilçe için avantaj anlamına geliyor.

Mermer ocağına karşı üretici örgütleri ve halk dava açtı

Ancak geçtiğimiz yıl kiraz bahçeleriyle çevrili Şaban Dağı’nda 470 dekarlık ormanlık alanda mermer ocağı açılacağının duyulması Hadimli üreticilerin kâbusu oldu. Konya Valiliği’nin (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) 8 Ağustos 2022 tarihinde projeyle ilgili verdiği ÇED Gerekli Değildir kararının iptali üreticilerden oluşan 31 vatandaş ile Hadim Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) dava açtı. 

Proje sahasında anıtsal nitelikte ağaçlar tespit edildi

Davaya bakan Konya 2. İdare Mahkemesi’nin atadığı farklı uzmanlık alanlarına sahip 7 kişilik bilirkişi heyeti 26 Nisan 2023 tarihinde projenin uygulanmak istendiği bin 900 rakımın üzerindeki arazide keşif ve inceleme yaptı. Bilirkişi heyetinin Mahkemeye sunduğu raporda, alanda ortalama 150-200 yaşlara sahip anıt ağaç statüsünde değerlendirilebilecek karaçam türleri ile korunması gerekli ve kesimi yasak olan ardıç türleri ve Toros Göknarı tespit edildiği kaydedildi.

Roma ve Selçuklu dönemine ait seramikler bulundu

Alanda Roma ve Selçuklu dönemlerine ait seramik kalıntıları ile antik döneme ait olabileceği düşünülen yapı ve yol kalıntıları tespit eden bilirkişiler, kalıntıların bulunduğu bölgenin tescil edilerek koruma altına alınması gerektiği yönündeki görüşünü mahkemeye sundu. Su kaynakları ve tarımsal üretime değinilen bilirkişi raporunda, ÇED raporundaki hatalı ve eksik bilgiler de gözler önüne serilirken mahkeme 6 Haziran 2023 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

Mahkeme ÇED kararını hukuka aykırı bularak iptal etti

Hukuka aykırı bulunan ÇED Gerekli Değildir kararıyla ilgili 13 Temmuz 2023 tarihinde iptal kararı veren Konya 2. İdare Mahkemesi, oybirliği ile aldığı kararda dosyanın yetersiz olduğuna hükmetti. Projenin uygulanması durumunda yaşanacak habitat parçalanmasından lokal endemikler başta olmak üzere, orman ekosistem elemanlarının zarar göreceği kaydedilen mahkemenin iptal kararında, proje uygulandığı takdirde, tarımsal yaşam, hayvancılık ve arıcılık üzerinde olumsuz etkisinin olacağı vurgulandı. 

‘Tarım ve hayvancılık üzerinde olumsuz etki yaratacak'

Mermer ocağı girişiminin yöredeki insanların gelirlerinde düşme ve geçim kaynaklarında bir azalmaya sebep olacağının altı çizilen mahkeme kararında, ÇED raporunun eksik olduğu belirtilerek, “Proje uygulandığı takdirde; canlıların varlığını sürdürebilmesi için büyük önem taşıyan suyu bünyesinde taşıyan akifer zarar görecektir. Bu da tarımsal yaşam ve hayvancılık üzerinde olumsuz etki yaratacaktır” ifadelerine yer verildi.  

‘Bölgede yaşayan halkın görüşlerinin alınması gerekiyor'

Tarım alanları ve su kaynaklarına verilen zararın sonuç olarak yöre insanının da zarar görmesine neden olacağı vurgulanan mahkeme kararında, ilgili yönetmelik gereği projenin ÇED Gereklidir kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, “ÇED raporu yukarıdaki değerlendirmeler ışığında, mevcutta hazırlanan dosyanın yetersiz olması, daha çok paydaşların görüş ve katılım sağlanması, o bölgede yaşayan halkın görüşlerinin alınması için 19,83 ha'lık proje alanın ÇED Yönetmeliği'ne göre ‘ÇED Gereklidir’ kapsamına alınması gerektiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 13/07/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi” denildi.