Alkollü içki yasağı 'Avrupa’daki gibi' mi?

Herhangi bir gerekçe sunulmadan alkollü içki satışlarının yasaklanmasına ilişkin Soylu, gayriresmî kanallardan 'Avrupa'daki örneklere baksınlar' demişti. Avrupa'daki örneklere baktık.

Haber Merkezi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Habertürk yazarı Nagehan Alçı'ya alkollü içki yasağını "Her şeyden tartışma çıkarıp ortalığı bulandırmak isteyenler Avrupa’daki örneklere baksınlar. Avrupa’da yapılandan farklı bir uygulama yok" sözleriyle savunmuştu. Fakat alkollü içki satışının kafe-bar-restoran dışında satışının yasaklandığı tek bir Avrupa ülkesi söz konusu değil.

Avrupa kıtasındaki farklı ülkeler, pandemiye karşı farklı önlemler alırken bunlardan alkollü içki satışlarını ilgilendirenlerse ülke ülke şu şekilde:

İngiltere'de Galler ve İskoçya'da restoranlarda ve barlarda alkollü içki satışı yasak ancak marketlerde alkollü içki satışıyla ilgili bir yasak söz konusu değil.

İsveç'te saat 22.00'dan itibaren alkollü içki satışı yasak.

İtalya’nın başkenti Roma'da 21.00'den itibaren kamuya açık alanda alkollü içki tüketmek yasak. Kapalı mekan işletmelerindeyse saat 02.00'den 07.00'ye kadar alkollü içki servisi yapılmıyor.

Finlandiya'da bölgeden bölgeye sınırlamalar değişim gösteriyor. Başkentin bulunduğu Uusimaa'da işletmelerde alkollü içki servisi saat 22.00'de kapanırken ağırlıklı olarak alkollü içki servisi yapan işletmeler, kapasitelerinin yarısında çalışabiliyor. Ağırlıklı olarak yemek servisi yapan restoranlarsa yüzde 75 kapasiteyle çalışabiliyor.

Hırvatistan'da 22.00 - 06.00 arası alkollü içki satışı yasak.

Fransa’da saat 22.00’den itibaren alkollü içki satışı ve kamuya açık alanlarda içilmesi yasak.

Yunanistan’da da satış yasağı gece yarısından saat 05.00'e kadar sürüyor. Bu kısıtlama ülkedeki 10 bölgeyi kapsıyor.

Almanya'da Münih kenti özelinde Oktoberfest'in iptal edildiği dönem sırasında korsan partileri engelleme gerekçesiyle alkollü içki satışı askıya alındı.

Norveç'te işletmelerde geceyarısından itibaren alkollü içki servisi yapılmıyor.

Alkollü içki konusunda uygulanan yasakların büyük ölçüde "sosyal mesafe" merkezli olduğu görülüyor. Yasaklar, daha çok lokantalar, barlar gibi toplanma mekanlarını hedef alıyor. Özellikle gece saatlerinde içkili buluşmaları sınırlandırma çabası öne çıkıyor. Genel olarak insanların bireysel içki tüketimlerine dönük "yasaklama" önlemleriyse muhafazakarlığın ağır bastığı ülkeler dışında söz konusu değil.

Alkollü içki tüketiminin, özellikle belirli bir düzeyin üstüne çıkıldığında bağışıklık sistemi açısından olumsuz etkileri olduğu bilimsel bir gerçek. Öte yandan insanların yaşam koşulları bundan ibaret değil. Birçok farklı parametre birlikte değerlendiriliyor. İçki tüketimini "doktor tavsiyelerinin" ötesinde sınırlandırma çabasıysa karşımıza çıkan bütün örneklerde bağışıklık sisteminden çok dinsel dogmaların korunmasıyla ilgili.