1 Mayıs'a doğru: Emekçiler taleplerini sıralıyor

1 Mayıs'a doğru emekçiler eylemlerle taleplerini sıralamaya devam ediyor.

Haber Merkezi

Türkiye Komünist Partisi (TKP) geçtiğimiz günlerde “Bu Büyük Haksızlığa Son Vermek İçin Yürüyoruz” başlığıyla halkın taleplerini dile getirdiği bir açıklama yapmıştı.

Açıklamanın ardından 1 Mayıs'a yaklaşırken emekçiler çok sayıda noktada buluşmaya devam ediyor.

İstanbul'da Bahçelievler Medical Park önünden seslenen sağlık emekçileri, "Başta bakanın hastanesi olmak üzere bütün özel sağlık kuruluşları devletleştirilsin! Sağlık emekçilerine kaynak ayrılsın ve yeni personel alımına gidilsin!" dedi.

Eğitim emekçileri Ataşehir’de buluşarak taleplerini dile getirdi:

"Eğitim kamusal bir haktır. Bu eğitim hakkının yerine getirilmesini sağlayan eğitim emekçileri olarak bizler eşit ve özgür bir ülke yaratma mücadelesini güçlendirmeye devam edeceğiz."

'Patronlar hesap vermiyor!'

EMEP ve TKP’nin çağrısıyla İMES Sanayi Sitesi A Kapısı’nda buluşan işçiler de boyun eğmediği duyurdu.

İşçiler "Burada 1150 işyerinde 12.000’den fazla işçi çalışıyor ama hangi fabrikada vaka var kim ne önlem alıyor açıklanmıyor, bunlardan sorumlu olan patronlar hesap vermiyor!" dedi.

TKP adına konuşan Gözde Kürklü "İMES ve Dudullu Organize Sanayi Sitesinde çalışan işçiler olarak sözümüzü söylemeye geldiğiniz için öncelikle hepinize teşekkür ediyorum. Hepimiz sabahın erken saatlerinde iş başı yapıp 12 saatlik, belki daha da uzun mesailerden çıkıp geldik. Ben de İMES’te çalışan bir kadın işçi olarak buraya işten çıkıp yorgun olsak da tek çaremiz olan örgütlü sesimizi yükseltmek için geldim" dedi.

"Kadınların maruz kaldıkları ayrımcılıkları, baskıyı her gün yaşıyorum ve çaremin bir arada örgütlü olmak olduğunu biliyorum" diyen Kürklü şöyle konuştu:

"Zor günlerden geçiyoruz, dünyada da ülkemizde de...  Ancak hepinizin de hissettiği gibi bu zorluk işçilerin sırtlarında taşınıyor. Yeterli iş güvenliği ve pandemi önleminin olmadığı, sağlığımızı koruyamadığmız, iş arkadaşlarımızın ağır hastalık süreçleri geçirdiği ve hayatını kaybettiği günlerden geçiyoruz. Burada bin 150 işyerinde 12 binden fazla işçi çalışıyor ama hangi fabrikada vaka var kim ne önlem alıyor açıklanmıyor, bunlardan sorumlu olan patronlar hesap vermiyor! Hepimiz her an 'ne zaman fabrikam kapanacak, destek alabilecek miyim, ya hastalık kaparsam' endişesi içinde patronların dayatmalarına direnmeye çalışıyoruz. İşe gelirken toplu taşımada, serviste, yemekhanede, soyunma odalarında alınmayan önlemlere tanık oluyoruz. Patronların kâr hırsı uğruna sağlığımızdan, yaşamımızdan oluyoruz. 

Kod 29 belası işten atılma korkusunu hepimize yaşatıyor, bir yandan korona pozitif vakalarla birlikte test yapılmadan çalışıyoruz, bir yandan sıkış tepiş yerlerde işe gelmeye mesaiye kalmaya mecbur tutuluyoruz. Bu açmazı bize dayatan patronlara 1 Mayıs’ta en güçlü halimizle biz buradayız düşün sırtımızdan demeye çağırıyorum sizi. Biz işçiler için örgütlülük en büyük gücümüzdür!"

Emek partisi adına konuşan Haşim Demir ise "Kapitalist barbarlığın yarattığı ağır salgın hastalık sürecinden geçiyoruz. Yasak ve zorbalıklarla karşı karşıyayız" diye konuştu.

Demir şunları söyledi:

"1 Mayıs Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü yasaklanmak isteniyor. Tanımadığımız için buradayız. Yasaklı 1 Mayıs'ı tanımıyoruz ve işçilerin, emekçilerin her yerde alanlara çıkmasını istiyoruz. Tek adam, tek parti rejiminin baskılarına, zorbalıklarına boyun eğmeyeceğiz. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı acımasız Kod 29 uygulamasının binlerce işçiyi tazminatsız işten atmasına karşı mücadele edeceğiz. Açlığa sefalete, kölece, çok çalışma koşullarına karşı alanlarda olmaya ve birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü kutlu olsun."