Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Katar Emiri Sani arasında geçen hafta gerçekleşen görüşmenin ardından Emir Sani Türkiye'ye 15 milyar dolar doğrudan yatırım yapacaklarını açıklamıştı. Bu yatırım paketinin ilk adımı olarak Türkiye ile Katar arasında "İkili Para Takası (Swap)" Anlaşması imzalandığı bildirildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Katar Merkez Bankası arasında Doha’da düzenlenen törenle "İkili Para Takası (Swap)" Anlaşması, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya ve Katar Merkez Bankası Başkanı Abdullah Bin Saud Al-Thani tarafından imzalandı. Katar Merkez Bankası’nın genel merkezinde gerçekleşen imza törenine her iki ülkeden yetkililer katıldı.
Söz konusu anlaşmayla, iki ülke arasında yerel para birimleri üzeriden gerçekleştirilen ticaretin kolaylaştırılmasının yanısıra finansal istikrarın desteklenmesinin hedeflendiği belirtilirken anlaşmanın, ülke rezervlerinin güçlendirilmesine de katkı sağlayacağı öne sürüldü. Anlaşma kapsamında ilk aşamada kullanılacak kaynağın 3 milyar dolar karşılığı olması bekleniyor.
KATAR SERMAYESİNİN GÖZÜ GAYRİMENKUL, ENERJİ VE PETROKİMYADA
Katar sermayesinin gayrimenkul, medya başta olmak üzere bir dizi sektörde yatırımı bulunuyor. Ayrıca birkaç ay önce açıklanan ve toplam tutarı 5 milyar doların üzerinde bulunan doğalgaz ve petrokimya yatırımları da gündemde. Türkiye merkezli Metcap Energy Investments ile Katar merkezli Fusion Dynamics, Türkiye'de toplam 5,2 milyar dolarlık doğal gaz ve petrokimya yatırımı için protokol imzalamıştı. Açıklanan 15 milyar doların bu yatırımı da kapsadığı tahmin ediliyor. Dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerine sahip ülkelerinden biri olan Katar'ın doğalgazına pazar bulma arayışı yüksek, Türkiye açısından da doğalgazda Rusya ve İran bağımlılığını azaltma, "kaynak çeşitlendirme" kaygısı bulunuyor. Rusya ve İran'dan doğalgaz boru hattıyla alınırken, Katar'dan LNG olarak getirilmek zorunda olması taşıma ve dönüştürme maliyetleriyle birlikte gazın birim maliyetinin yüksek olması anlamına da geliyor. Ancak Katar'ın hem ek sermaye girişi, hem de kendi gazının kullanımını garantileyecek doğalgazdan elektrik üretimi, rafineri, petrokimya gibi tesis yatırımlarıyla doğalgaz alışverişini "cazip kılma"ya çalıştığına dikkat çekiliyor.
