Sosyalist başkan adayı: Pentagon dağıtılmalı, eşitsizlik sona ermeli

ABD’nin 2020 yılındaki başkanlık seçiminde sadece Trump ve onun Demokrat ikizleri yok. Wall Street’in nasıl bir dolandırıcılık merkezi olduğunu, Pentagon’un küresel bir savaş makinesi işlevi gördüğünü, ABD’de milyonların yoksullukla mücadele ettiğini söyleyenler sosyalist adaylarla seçime giriyor.

soL - Dış Haberler

ABD’de 2020 yılında yapılacak başkanlık seçimi şimdiden gündemin ilk sıralarına yerleşmeye başladı. Bir yanda Trump, bir yanda da onun Demokrat ikizleri karşı karşıya gelecek ve dünya üzerindeki sömürü düzeninin yeni sürdürücü yüzü başkanlık koltuğuna oturacak. Ancak uzun yıllardır sürüp giden bu düzene karşı çıkanlar, bu düzen değişmeli diyenler de var.

ABD’de işçi sınıfının kurtuluşu için, sosyalizm için mücadele veren Sosyalizm ve Özgürlük Partisi (PSL), Gloria La Riva’yı 2020 seçimlerindeki başkan adayı olarak ilan etti, Riva’nın başkan yardımcısı adayı ise 43 yıldır hukuksuz şekilde tutuklu olan yerli hakları savunucusu Leonard Peltier.

“Sosyalist sistemin en büyük önceliği kurumsallaşmış ırkçılığı, yobazlığı ve eşitsizliği sona erdirmek olacak. Polis vahşeti ve kitlesel tutuklamalar son bulacak.Yerlilerle yapılan anlaşmalara uyulacak. ABD’de yaşayan herkese yurttaşlık hakları verilecek. Askeri-sanayi tesisler ve savaş makinesi olan Pentangon, dünyada binden fazla üssüyle savunma için değil, Wall Street’in küresel imparatorluğu için var. Bu dağıtılmalı. Küba, Venezuela ve diğer tüm ülkelere uygulanan yaptırımlar kaldırılmalı” diyen iki sosyalistin başkanlık kampanyası açıklamasını soL okurları için çevirdik:

SOSYALİZM HİÇ BU KADAR ACİL VE YAKICI OLMAMIŞTI

“Dünya, kapitalizm tarafından çözülemeyecek, daha önce benzeri görülmemiş bir krizle karşı karşıya. Zamana karşı yarışıyoruz. Toplumun sosyalist temellerde yeniden kurulması hiçbir zaman bu kadar acil ve yakıcı olmamıştı” diyor Sosyalizm ve Özgürlük Partisi’nin 2020 seçimlerindeki Başkan adayı Gloria La Riva.

43 YILDIR TUTUKLU OLAN BAŞKAN YARDIMCISI ADAYI

La Riva’nın 2020 seçimlerindeki başkan yardımcısı adayı ise 43 yıldan uzun bir süredir haksız yere tutuklu olan yerli hakları savunucusu Leonard Peltier. 1976 yılında FBI ve federal savcılar tarafından hapse atılan Peltier için dünya genelinde  özgürlük talepleri dile getiriliyor.

Adaylığı kabulüne ilişkin bir mektup kaleme alan Leonard Peltier, “Ben sadece yerli mücadelecisi değilim, aynı zamanda sosyalistim, işçi sınıfının ve fakirlerin sömürülmesine karşıyım” diyor.

Bunun yanında yerlilerin gerçek çevreciler olduğunu da dile getiriyor Peltier, adaylık teklifinden onur duyduğunu söylüyor.

‘İŞÇİ SINIFI VE İNSANLIK BÜYÜK BİR TEHLİKEYLE KARŞI KARŞIYA’

La Riva ve Peltier, adaylık kampanyalarına ilişkin yaptıkları ortak açıklamada ise şunları dile getiriyor:

“İşçi sınıfı ve insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük tehditler arasında yeni ve daha geniş savaşların yayılma tehlikesi, yıkıcı iklim değişikliği ve düzenli istihdamın şirketler tarafından harap edilmesi var ki, tüm bunlar artan ekonomik krizle birlikte daha yıkıcı sonuçlara yol açacaktır." 

BU SİSTEM DAHA NE KADAR DAYANABİLİR?

Toplumun yüzde 40’ı sefalet içinde yaşarken, bu sistem “patlama anına” daha ne kadar dayanabilir? 

Kar marjlarını artırmanın ana yolu olarak hayati anlamı olan çevresel düzenlemeleri ortadan kaldıran, işçi sendikalarına ve diğer sosyal haklara saldırmak adına hükümet kaynaklarını zenginlere teslim eden bu sistem daha ne kadar dayanabilir?

Sadece savaş ekonomisi, askeri seferberlik, dış müdahale yoluyla ayakta kalan bu sistem daha ne kadar dayanabilir?

140 milyondan fazla insan düzenli bir işe sahip değil, uygun koşullarda konutları yok, sağlık hakları yok, emeklilik hakları yok ve geleceğin farklı olacağına dair hiçbir işaret yok.

DEMOKRATLAR VE CUMHURİYETÇİLER AYNI…

Demokratlar ve Cumhuriyetçiler, militarize polislere ve ırkçı kitlesel tutuklamalara -dünyanın en büyük hapishane sistemi- yatırım yaparak şehir ve devlet bütçelerini tüketiyor. Her iki taraf da, telekomünikasyon tekelleriyle birlikte halkın her hareketini, her e-mailini, tıklamasını ve satın aldığı şeyleri izleyen muazzam “Gözetim Devleti”ni genişletiyor.

Egemen sınıf, halkın protesto haklarını kısıtlıyor, “Standing Rock” (yerlilerin protestoları) gibi kahramanca eylemleri suç ilan ediyor. Aynı zamanda faşist ve beyaz üstünlükçülerin güçlenmesi teşvik ediliyor. Bunlar olurken, sahtekarlık yaparak milyonlarca ailenin evine haciz getiren Wall Street bankacıları, yüzlerce insanın ölümüne neden olan ilaç şirketi yöneticileri serbestçe dolaşıyor.

Bu durumu değiştirmek isteyen insanlar ise, Rusya'nın Trump'tan sorumlu olduğu yalanına odaklanarak, tehditlere gerçek bir direnç göstermeyen Demokrat Parti’ye güvenemezler. Bu anlatı, göçmenlere, mültecilere, kadınlara, işçilere ve çevreye yapılan saldırılara karşı mücadele etmek isteyen insanların enerjisini aldı.

EN BÜYÜK ÖNCELİĞİMİZ IRKÇILIĞI, YOBAZLIĞI, EŞİTSİZLİĞİ SONA ERDİRMEK

Sosyalist sistemin en büyük önceliği kurumsallaşmış ırkçılığı, yobazlığı ve eşitsizliği sona erdirmek olacak. Polis vahşeti ve kitlesel tutuklamalar son bulacak.Yerliler onurlandırılacak. ABD’de yaşayan herkese yurttaşlık hakları verilecek.

PENTAGON DAĞITILMALI

Sosyalizm sağlık hizmetinin herkesin ulaşabileceği, ücretsiz şekilde sunulması demektir. Askeri-sanayi tesisler ve savaş makinesi olan Pentagon, dünyada binden fazla üssüyle savunma için değil, Wall Street’in küresel imparatorluğu için var. Bu dağıtılmalı. Küba, Venezuela ve diğer tüm ülkelere uygulanan genişletilmiş ekonomik savaş niteliğindeki yaptırımlar kaldırılmalı.

Doğum kontrolü ve kürtaja erişim tüm kadınlara sağlanmalıdır. Kadınlar ve LGBTQ’lar için yaşamın her alanında eşitlik sağlanmalıdır.

La Riva/Peltier başkanlık kampanyası mesajımızın tüm ABD'de birçok destekçi kazanacağına eminiz.