Teğet bile geçmemiş

Krizmiş, bunalımmış onları hiç etkilemiyor gerçekten de. The Sunday Times gazetesinin haberine göre İngiltere’nin en zengin bin kişisi, tam tamına 518 milyar 975 milyon poundun sahibiymiş. Bu ülke servetinin üçte biri demek. haberdde ilginç olan şey şu: Geçtiğimiz yıl toplam varlıkları yüzde 15,4 oranında artmış bu zenginlerin. Yani krizden bunalımdan hiç etkilendikleri yok, anladığımız bu. Ama İngiliz emekçilerinin aylık ücretleri ise giderek azalıyormuş.

Ülkenin en zengin kişileri listesinde Kraliçe 2. Elizabeth, İngiltere’nin en büyük perakende mağazalar zinciri Tesco’nun CEO’su Terry Leahy, Facebook için oyunlar geliştiren şirket King’in icra müdürü Riccardo Zakkoni ve aktris Emma Watson da var. İşçi Partisi’nin gölge maliye bakanı Chris Leslie, “Süper zenginlerin son bir yılda daha da zenginleşmesi şaşırtıcı değil. David Cameron, milyonerler için vergi yükünü büyük oranda azalttı” dedi. Doğruluk payı var bunda. ABD kaynaklı bankalar krizinde, kendisinden önceki başbakan, İşçi Partisi’nden Gordon Brown da, muhafazakar David Cameron da önlem deyince zenginlerin refahını, mal varlıklarını korumayı, kollamayı anlıyorlardı. Kimse için şaşırtıcı olmadı bu sonuç. Sermaye düzeni açısından normal şeyler bunlar elbette.

Binlerce insanın işsiz kalmasına yol açan, borcunu ödeyemediği için evlerini kaybeden, emekli maaşlarının büyük bölümü kesintilere kurban giden İngiliz emekçisinin durumu hiç bu kadar net ortaya konmamıştı. Çünkü Gordon Brown’un aldığı önlemler sayesinde, aynı krizi yaşayan diğer ülkelerin aksine İngiltere’de kriz, ekonomiyi geriletmemiş sadece “durgun”luk seviyesinde seyretmişti ki, bunun başarılı olduğu bile konuşulmuştu. “başarının” ülke zenginlerinin krizden etkilenmemesiyle belli oldu işte.

Ülkenin servetinin üçte birini oluşturan bin kişiden söz ediyoruz. Böylesine büyük bir gücü elinde tutanların iktidarı da kendileri için çalışmaya yöneltmesinde şaşılacak bir şey yok. Brown da meşhur önlemlerini uyguladığında “sadece sermayenin sesini duymakla” suçlanmıştı. Gerçekten de önlemler, emekçiler üzerinden alınmıştı, çok insanın canını yaktığını söylemeye gerek yok.

Onların canı yanarken zenginlerin varlıkları yüzde 15 arttmış bile. Soma da İngiltere’de de “mutlu azınlık” için ölüyor ya da “yaşıyoruz”.

Kimilerinin “kader” dediği bu işte..