soL TV Sedat Peker’in açıklamaları ile yeniden gündeme gelen devlet-mafya ilişkilerinin tarihini ele alıyor.
“soL Bakış”ın bugün yayınlanan programında devlet-mafya kaynaşmasının tarihi İkinci Dünya Savaşında ABD’nin Sicilya mafyası ile yaptığı işbirliğine dayandırılıyor. Türkiye’deki kaynaşma öyküsü ile 12 Mart darbesi ile başlıyor. Cunta solla karşı mücadele içinde mafyayı kullanmaya karar veriyor ve büyük mafya ailelerini devletleştiriyor.
Programda şöyle deniliyor:
12 Mart faşist darbesi mafya ile devlet arasındaki dengeyi yıktı geçti. Eski günlerin düzen kurbanı, yalnızca bileğine ve törelere güvenen kabadayıları artık çok gerilerde kalmış, yerlerini “baba” denilen mafya lideri almıştı. 12 Mart’ta devlet bu tipleri toplayıp ceplerine birer kırmızı pasaport koydu, MİT’e bağladı.
12 Eylül mafyanın devlete bağlılığını pekiştirdi, daha bir “emniyet”li hale getirdi. Kürt İdrislerin, Alaattin Çakıcıların, Bekir Çelenklerin, Dündar Kılıçların, Direj Alilerin, Abuzer Uğurluların, Berber Yaşarların dönemiydi artık söz konusu olan. Onlar hem kanunsuz hem hukuksuzdular ama alttan alta bir “racon”un varlığı hâlâ seziliyordu. Bir geçiş dönemiydi belki de bu.
1970'lerde silah ticaretine dayanan varlıkları, 1980'li yıllarda eroin ticaretine hızlı geçiş yaptı. Mafyanın kaynakları ve olanakları artıyordu. İtalyan Mafyasıyla kurulan bağ da o imkanlarla mümkün olabildi. Türk Mafyası artık P-2 ve Gladyo organizasyonun bir parçasıydı.
