NHKM: Emek, Hak-İş ve AKP'nin ağzına yumruk olmalıdır

Hak-İş'in "Emek" konulu kısa film yarışmasında ödül alan yönetmen Suat Eroğlu'nun filmine müdahale edilmesini eleştirdiği için saldırıya uğraması üzerine Nazım Hikmet Kültür Merkezi açıklama yaptı. Açıklamada, "Emek, Hak-İş ve AKP’nin ağzına yumruk olmalıdır" denildi.

İktidara yakınlığıyla bilinen Hak-İş sendikasının "Emek" konusunu içeren kısa film ödül töreninde Davutoğlu'nun elinden ödülünü alan yönetmen Suat Eroğlu'nun filmine müdahale edildiği yönünde yaptığı açıklamanın ardından bir Hak-İş üyesinin saldırıya uğraması tepkiye yol açtı.

Nazım Hikmet Kültür Merkezi yaptığı yazılı açıklamada, "AKP, ödülle kandıramadığı sanatçılarımızı sansürle, parayla ve şiddetle teslim almaya çalışmaktadır. Hak-İş ve AKP’nin ağzına 'emek' kelimesi yakışmamaktadır" dedi. Yapılan açıklama şu şekilde:

"AKP’nin sinsi kibarlığı her vesileyle süslerinden arınıyor, sanatçıların suratına yumruk olarak iniyor. İşte son olarak orada, konusu “EMEK” olan kısa film ödül töreninde, ödül alan filmin yönetmeni tarafını işçi sınıfından yana seçtiğini açıkça söylediğinde, kendisine işçi sendikası diyen bir örgütün üyesi tarafından sallanan bir yumrukla görüldü örneği...

“İki aydır evinde çocuklarıyla akşam yemeğinde aynı masaya oturamayan” Davutoğlu’nun iki aydır kimlerle aynı masaya oturduğunu bir kenara bırakırsak, davranışının Bülent Arınç’ı duygulandıracak denli özverili bir lütuf gibi genç sanatçıya sunulması, tam bir sahtekârlık örneğidir.

Anlaşılan odur ki, genç sanatçımız, iki saat kadar sanatla ilgisiz, hükümete yaranmaya çalışan konuşmalara katlanmış, işçi sınıfı için çektiği filmle temsilcilerin ilgilenmemesine kızmıştır.

Genç sanatçı dostumuza, salonda işçi sınıfı temsilcilerinin değil, yandaşlık için birbiriyle yarışan yoz bir sendikacı topluluğunun olduğunu hatırlatalım. “Devletlû”larına biattan başka hiçbir niteliği olmayanların, sanata karşı tavrının başka ne olması beklenir ki! Gericiliğin genç bir yönetmenle “yaradana sığınılmış” bir yumruktan başka neyle ilişki kurması beklenir ki! Hele de emekçi sınıf demişse!

Emeği, emekçiyi hiçe saymanın, canına susamanın her alanda yaşandığı ülkemizde, sanat emekçileri, hor görülmeye, itibarsızlaştırılmaya karşı direnmelidir. Genç yönetmenin suratına inen yumruk, gerçekleri görünür kılmıştır. Davutoğlu ve Arınç’ın diplomatik cümlelerinin ardındaki dinci gericiliğin şiddetle yoğrulmuş yüzü bir kez daha açığa çıkmıştır. Haziran’ın hıncı kalmıştır içlerinde, öfkeli ve korkaktırlar.

AKP, ödülle kandıramadığı sanatçılarımızı sansürle, parayla ve şiddetle teslim almaya çalışmaktadır. HAK-İŞ ve AKP’nin ağzına “emek” kelimesi yakışmamaktadır.

Onlar kendilerine yakışanı yaptılar. Emeğin yanındaki sanatçılarımız da kendilerine yakışanı yapmalıdırlar. Kültüre, düşünen insana, gerçeklere tahammülü olmayan gericiliğin iktidarını devirmeden, sanatın soluk alması mümkün değildir.

Ülkemizin ilerici damarı, AKP’nin sandığından daha güçlüdür. Bu birikimin bastırılmasına, karanlığın hoyratlığına geçit vermeyeceğiz."