Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, The Atlantic'e yaptığı açıklamalarda Suudi Arabistan'ın geçmişine ve güncel gelişmelere ilişkin konuştu.

"İslam bir barış dinidir" diyen Muhammed bin Selman, "Bizim müslüman olarak görevimiz Allah'ın sözünü yaymak, 1400 yıldır müslümanlar Allah'ın sözünü yaymaya çalışıyor. Ortadoğu'da Kuzey Afrika'da, Avrupa'da buna izin verilmiyordu. Bunun için savaştılar" diyerek, İslam'ın yayılmasına izin verilmesi durumunda savaşa gerek olmadığını söyledi.

"Bu görev tamamlandı" diyen Suudi Veliaht Prens, "bugün herkes kendi inancını seçebiliyor. Her ülkede dini kitaplar almak mümkün. Mesaj ulaştırılıyor. Artık İslam'ı yaymak için savaşmamıza gerek kalmadı" diye konuştu.

'MÜSLÜMAN KARDEŞLER DEMOKRATİK SİSTEMİ KULLANIYOR'

"İran rejimi", "Müslüman Kardeşler" ve "El Kaide, IŞİD gibi teröristler"den oluşan bir şer üçgeni olduğunu savunan Suudi prens, bu üçgenin İslam'ı maniple ettiğini iddia etti.

Muhammed bin Selman, Müslüman Kardeşler için "Demokratik sistemi kullanarak her yerde gölge halifelikler kuruyor ve ülkeleri yönetiyorlar. Sonrasında gerçek bir müslüman imparatorluğa dönüşecekler" dedi.

"El Kaide liderleri, IŞİD liderleri, hepsi başlangıçta Müslüman Kardeşler üyesiydi" diyen Muhammed bin Selman, buna örnek olarak Usame bin Ladinve Eyman el-Zevahiri'yi gösterdi.

'VAHHABİLİĞİN NE OLDUĞUNU BİLMİYORUZ'

Muhammed bin Selman, Vahhabilik ile ilgili soru üzerine "Öncelikle bize bunun ne olduğunu tanımlayın. Biz buna aşina değiliz. Vahhabilik nedir bilmiyoruz" dedi.

Jeffrey Goldberg'in "Siz Suudi Arabistan Veliaht Prensi'siniz. Vahhabilik nedir biliyorsunuz" demesi üzerine Suudi prens, "Kimse Vahhabilik nedir tanımlayamaz" diye konuştu.

Suudi Veliaht Prens, "Vahhabilik diye bir şey yok. Biz Vahhabiliğe inanmıyoruz. Suudi Arabistan'da Sünnilik ve Şiilik var. Sünni İslam içerisinde dört düşünce ekolü var ve ulemamız var. Evet Suudi Arabistan'da yasalarımızın İslam ve Kuran'dan geldiği açık. Ancak dört ekol var - Hanbeli, Hanefi, Şafi, Maliki - ve bunlar yorumlar konusunda tartışıyor" ifadelerini kullandı.

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'da "Vahhabilik diye bir şey olmadığını" öne sürdü.

'KOMÜNİZME KARŞI KİMİNLE OLURSA ÇALIŞTIK'

Goldberg'in cihatçılara verilen destek üzerine sorusuna yanıtındaysa şunları söyledi:

"1979 öncesindeki destekten bahsediyorsanız, Soğuk Savaş'tan bahsediyorsunuz. Komünizm her yere yayılıyordu, ABD'yi, Avrupa'yı ve bizi tehdit ediyordu. Mısır o tür bir rejime dönüşmüştü. Komünizmden kurtulabilmek için kiminle olursa çalıştık. Bunlar arasında Müslüman Kardeşler de vardı. Onları Suudi Arabistan'da finanse ettik. Ve ABD de onları finanse etti."

'GEÇMİŞE DÖNSEK YİNE AYNISINI YAPARDIK'

Muhammed bin Selman, bunun "hata" olup olmadığının sorulması üzerine, "Geçmişe dönseydik aynı şeyi yine yapardık. Yine aynı insanları kullanırdık. Çünkü daha büyük bir tehlikeyle uğraşıyorduk. Komünizmden kurtulmaya çalışıyorduk. Sonrasında Müslüman Kardeşler'le nasıl başa çıkacağımızı bulmamız gerekti. ABD Başkanlarından birinin bu insanlara özgürlük savaşçısı dediğini hatırlayın" diye yanıt verdi.

Goldberg'in 1990'larda ve 2000'lerde Afganistan ve Pakistan'da bulunduğunu ve burada cihatçı yetiştiren medreselerin Suudi Arabistan tarafından finanse edildiğini söylemesi üzerineyse Suudi prens, "Soğuk Savaş'ta Müslüman Kardeşleri birlikte destekledik" diyerek ABD'nin de bu durumda rolü olduğunu vurguladı. 

'ABD BİZDEN BUNU İSTEDİ'

Muhammed bin Selman, "ABD bizden bunu yapmamızı istedi" diyerek cihatçılara verilen desteğin ABD tarafından talep edildiğini belirtti.

Suudi Veliaht Prensi, şu anda cihatçılara yardım yapmadıklarını öne sürerek, "evet Suudi Arabistan'dan bu grupları destekleyen kişiler oldu" diyerek, bunun "Suudi yasasına aykırı" olduğunu ve pek çok kişinin bu sebeple hapsedildiğini öne sürdü.

İRAN KARŞITI AÇIKLAMALAR

İran yönetimine karşı açıklamalarda da bulunan Muhammed bin Selman, İran'ın dini lideri Ali Hamaney'i Adolf Hitler'e benzetmesine ilişkin soruya "İran'ın dini liderinin Hitler'i iyi gösterdiğini düşünüyorum" diyerek yanıt verdi.

Suudi prens, Hitler'in Avrupa'yı ele geçirmeye çalıştığını ve bunun "kötü" olduğunu, İran yönetimininse "dünyayı ele geçirmeye çalıştığını" iddia etti.